Filtrar por gênero
- 1596 - Tevbe Sûresi 1-13 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009
*9 TEVBE SÛRESİ 1-13 MEALİ N113 M009 Hicretin 9 uncu yılında Medine'de nazil olmuştur. O yıl mevsiminde Mina’da Hz. Ali tarafından herkese ilan edilmiştir. Kâfirlerin münafıkların, hahamların, papazların psikolojileri bildirilmiş, müminlere kâfirlerden uzak durmaları istenmiş, antlaşmalara riayet emredilmiştir. 129 ayettir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 1 Kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklere, Allah ve Rasülü'nden bir ültimatomdur. 2 Yeryüzünde dört ay daha dolaşınız; iyi bilin ki, siz Allah'ı aciz bırakamazsınız ve Allah kâfirleri rüsvay edecektir. 3 Allah ve Rasülü'nün, müşriklerden uzak olduğunun, haccı ekber günü insanlara bir duyurusudur. Eğer pişman olursanız, bu sizin için daha hayırlıdır. Eğer yüz çevirirseniz, iyi bilin ki siz Allah'ı aciz bırakamazsınız. Kâfirleri acıklı azapla müjdele. 4 Ancak kendileriyle antlaşma yaptığınız müşrikler, antlaşmadan bir şeyi eksiltmeyen ve sizin aleyhinize hiçbir kimseye yardım etmeyenlerin antlaşmalarını, müddetine kadar tamamlayın. Allah mûttakileri sever. 5 Haram aylar çıkınca, (antlaşmaya yanaşmayan ve harp açan) müşrikleri, bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayın, hapsedin ve her gözetleme yerlerine onlar için oturun. Eğer tevbe ederler, namazlarını kılarlar ve Zekâtı verirlerse yollarını serbest bırakın. Şüphesiz Allah ğafur'dur, rahim'dir. 6 Eğer müşriklerden biri, senin yanına gelmek(yakınında olmak) isterse onu yanına al ki, Allah'ın sözünü işitsin. Sonra onu güven içinde olduğu yere ulaştır. Bu onların bilgisiz bir toplum olmalarındandır. 7 Mescidi Haram'da antlaşma yaptıklarınızın dışında, müşriklerin, Allah ve Rasülü katında nasıl antlaşması olur? Onlar sizlere doğru davrandıkça siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah mûttakileri sever. 8 Nasıl olabilir? Eğer onlar size galip gelselerdi, sizin hakkınızda yakınlığı da gözetmezlerdi, antlaşmayı da gözetmezlerdi. Kalpleri kaçınırken ağızlarıyla sizi memnun etmeye çalışırlar. Onların çoğu fasıktır. 9 Allah'ın ayetlerini az bir paraya sattılar da Allah'ın yolundan alıkoydular. Gerçekten onların yaptıkları ne kötü şeylerdir. 10 Onlar, bir mü'min hakkında akrabalığı da antlaşmayı da gözetmezler. İşte asıl saldırgan onlardır. 11 Eğer pişman olurlar, namazı kılarlar ve Zekâtı verirlerse, dinde kardeşinizdirler. Bilen bir kavim için ayetleri açıklıyoruz. 12 Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerinden dönerler ve dininize dil uzatırlarsa, küfrün önderleriyle savaşın. Çünkü onların yeminleri yoktur. Belki vaz geçerler. 13 Yeminlerini bozan, peygamberi sürgün etmeye çalışan toplumla savaşmaz mısınız ki, size karşı önce onlar başlamışlardı. Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer iman ediyorsanız, kendisinden korkmanıza en layık olan Allah’tır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-1-13-tefsiri
Mon, 25 Nov 2024 - 57min - 1595 - Tevbe Sûresi 107-119 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009
*9 TEVBE SÛRESİ 107-119 MEALİ N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 107 Zarar vermek, İnkârı yaymak, mü'minler arasında tefrika çıkarmak, daha önce Allah ve Rasülüne harp açanın (yolunu) beklemek üzere mescit edinenler var. Onlar: "Bizim iyilikten başka bir isteğimiz yoktu" diye yemin ederler. Allah şahittir ki onlar yalancıdırlar. 108 Hiç bir zaman onun (zararlı mescidin) içinde (namaza) durma. İlk günde temeli takva üzerine kurulan (Kuba) mescid içinde (namaza) durman elbette daha layıktır. Orada öyle erkekler vardır ki onlar temizlenmeyi severler. Allah da temizlenenleri sever. 109 Binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kuran mı hayırlı, yoksa binasını, yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup, onunla cehenneme yıkılan mı daha hayırlı? Allah zalim kavme hidayet vermez. 110 Yaptıkları bina (mescid) kalpleri parçalanıncaya kadar, kalplerinde bir şüphe olarak kalacaktır. Allah bilendir, hükmedendir. 111 Allah, cennet karşılığında mü'minlerden canlarını ve mallarını satın almıştır. Allah yolunda harp ederler, öldürürler, öldürülürler. Tevrat, İncil ve Kur’ân’da hak olarak yaptığı bir (cennet) va'didir. Allah’tan daha çok sözünü kim yerine getirir? O halde onunla yaptığınız bu alışverişte sevinin. İşte büyük başarı budur. 112 Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, (oruç tutanlar) rukü edenler, secde edenler, iyiliği emr edenler, kötülüğü engelleyenler, Allah'ın sınırlarını koruyanlar, (işte bu) mü'minleri müjdele. 113 Onların cehennem yaranı oldukları, onlara belli olduktan sonra, yakınları bile olsa peygamber ve mü'minlere, müşriklere istiğfar yapması yaraşmaz. 114 İbrahim'in babası için istiğfarı, babasına verdiği söz üzerinedir. O’nun, Allah düşmanı olduğu İbrahim'e belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz İbrahim yanık yürekli, yumuşak huyludur. 115 Allah, hidayete erdirdikten sonra, sakınacakları şeyleri açıklamadan, bir kavmi sapıtmaz. Şüphesiz Allah, her şeyi bilicidir. 116 Şüphesiz göklerin ve yerin mülkü Allah'a aittir. O diriltir, O öldürür. Sizin için ondan başka dost ve yardımcı yoktur. 117 Muhakkak Allah, peygamberi de afvetti; içlerinden bir kısmının kalpleri kaymak üzere iken, zor saatte ona uyan Muhacir ve Ensarı da afvetti. O, onlara çok şefkatlidir, merhametlidir. 118 (Harpten) geride kalan üç kişiyi de afvetti. Geniş olmasına rağmen yeryüzü onlara dar gelmişti. Canları kendilerini sıkmıştı da, Allah’tan yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını anladılar. Tevbe etmeleri için Allah onları afvetti. Şüphesiz Allah, tevbeleri çok kabul edendir, merhamet edendir. 119 Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve sadıklarla beraber olun.
Mon, 25 Nov 2024 - 1h 01min - 1594 - Tevbe Sûresi 14-27 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009
*9 TEVBE SÛRESİ 14-27 MEALİ N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 14 Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin; onları rezil etsin; onlara karşı size yardım etsin ve iman eden toplumların gönüllerini ferahlatsın. 15 Kalplerinin öfkesini gidersin. Allah, dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah, Alim'dir, Hakim'dir. 16 Yoksa sizin içinizden cihat edenleri, Allah’tan, Rasülü'nden ve mü'minlerden başkasını dost edinmeyenleri, Allah ayırt etmeden bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 17 Müşriklere kendi küfürlerini görüp dururken Allah'ın mescitlerini onarmaları yaraşmaz. Onların amelleri boşa çıkmıştır. Ve onlar ebediyyen ateştedirler. 18 Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve âhiret gününe iman eden, namazı kılan, Zekâtı veren ve Allah’tan başka kimseden korkmayanlar onarır. İşte hidayete ermişlerden olması ümit edilenler bunlardır. 19 (Ey Müşrikler!) Siz, hacıları sulamayı Mescidi Haram'ı ta'mir etmeyi, Allah’a ve âhirete iman eden ve Allah yolunda cihat eden gibi mi kabul ediyorsunuz? Allah katında bunlar eşit değildir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. 20 İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda malları ve canlarıyla cihat edenler, Allah katında derecesi en büyük olanlardır. İşte onlardır kurtuluşa erenler. 21 Onlara Rableri, bir rahmet, hoşnutluk ve içlerinde bol ve ebedi nimetler olan cennetleri müjdeler. 22 Orada sonsuza değin kalıcıdırlar. Muhakkak büyük mükâfat Allah katındadır. 23 Ey iman edenler, eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşı küfrü severlerse onları dost edinmeyiniz. Sizden kim onlardan dost edinirse, onlar zalimlerin ta kendileridir. 24 De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, düşmesinden korktuğunuz ticaret ve hoşlandığınız evler, size Allah’tan Rasülü'nden ve O’nun yolunda cihattan, daha sevgili ise o halde Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah fasık topluluğa hidayet vermez. 25 Şüphesiz Allah, size birçok yerde ve Huneyn gününde, çokluğunuzla böbürlendiğiniz halde çokluğunuz size hiçbir fayda vermediğinde, yeryüzü geniş olduğu halde size dar geldiğinde ve arkanızı dönüp kaçtığınızda size yardım etti. 26 Sonra Allah, Rasülüne ve mü'minlere sekinetini (güveni) indirdi. Göremediğiniz ordular indirdi ve kâfirleri cezalandırdı. İşte kâfirlerin cezası budur. 27 Sonra Allah, bunun ardından dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah mağfiret ve rahmet edendir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-14-27-tefsiri
Mon, 25 Nov 2024 - 59min - 1593 - Tevbe Sûresi 28-34 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009
*9 TEVBE SÛRESİ 28-34 MEALİ N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 28 Ey iman edenler, şüphesiz müşrikler neces (pislik) dirler. Onlar, bu yıldan sonra, Mescidi Harama yaklaşmasınlar. Eğer fakirlikten korkarsanız, Allah dilerse yakında kendi lütfundan zengin edecektir. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir. Hükmünde hikmet sahibi olandır. 29 Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve âhirete iman etmeyenlerle, Allah ve Rasülünün haram kıldığını haram saymayanlarla, hak dini ile dinlenmeyenlerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar harp ediniz. 30 Yahûdîler: "Üzeyr, Allah'ın oğludur" dediler. Hıristiyanlar da: "Mesih, Allah'ın oğludur" dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleridir. Daha önceki kâfirlerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin. Nasıl da döndürülüyorlar. 31 Onlar, Allah'ın dışında hahamlarını, papazlarını ve Meryem oğlu Mesih’i Rab edindiler. Halbuki tek ilaha kullukla emr olunmuşlardı. Ondan başka ilah yoktur. Onların ortak koştuklarından münezzehtir. 32 Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek isterler. Kâfirler hoşlanmasalar da, Allah nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemiyor. 33 O, hidayet ve hak din ile bütün dinlere üstün gelmesi için Rasülü'nü gönderendir. Müşrikler hoşlanmasalar da. 34 Ey iman edenler, şüphesiz hahamlardan ve papazlardan bir çoğu batıl yollardan insanların mallarını yerler ve Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü toplayıp da, Allah yolunda dağıtmayanlara acıklı azabı müjdele. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-28-34-tefsiri
Mon, 25 Nov 2024 - 1h 01min - 1592 - Tevbe Sûresi 35-48 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009
*9 TEVBE SÛRESİ 35-48 MEALİ N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 35 O gün, bunlar üzerinde cehennem ateşinde kızdırılır ve onlarla(topladıkları haram servetle) yüzleri, yan tarafları ve sırtları dağlanır. "İşte kendiniz için topladıklarınız; topladığınızı tadınız" (denir) 36 Gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah'ın kitabında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü (Recep, Zilka'de, Zilhicce ve Muharrem) haram aylardır. işte doğru (devamlı ve düzenleyici) din budur. Orada (o aylar içinde) kendinize zulüm etmeyin. Müşrikler sizinle topyekün harp ettiği gibi siz de müşriklerle topyekün harp edin. Bilin ki Allah mûttakilerle beraberdir. 37 Bu haram ayların hürmetini başka aylara geciktirmek, küfürde artış yapmaktır. Kâfirler onunla sapıtılır. Allah'ın haram kıldığını helal kılmak, Allah'ın haram kıldığı sayıyı çiğnemek için bir sene helal kılıyorlar, bir sene haram kılıyorlar. Yaptıklarının kötülüğü onlara süslendi. Allah kâfir topluma hidayet vermez. 38 Ey iman edenler, size ne oluyor ki, "Allah yolunda birlikte harbe katılın denildiğinde yere doğru ağırlaştınız. Ahirete karşılık dünya hayatına mı razı oldunuz? Dünya hayatının geçimliği, âhirete göre çok azdır. 39 Eğer birlikte harbe katılmazsanız, sizi acıklı bir azapla cezalandırır ve sizin yerinize bir başka toplumu getirir.Ona hiçbir şeyle zarar veremezsiniz.Allah her şeye gücü yetendir. 40 Eğer siz O’na (Rasüle) yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmişti. Hani ikinin ikincisi iken kâfirler onu çıkarmıştı. O ikisi mağarada iken arkadaşına (Ebu Bekir'e) "Üzülme, Allah bizimle beraberdir" demişti. Allah da ona sekineyi (güveni) indirdi ve sizin görmediğiniz ordularla O’nu kuvvetlendirdi. Kâfirlerin (küfür) kelimesini alçalttı. Allah'ın kelimesi, işte o çok yücedir. Allah aziz'dir, hakim'dir. 41 Hafif ve ağır olarak topluca harbe katılın. Mallarınız ve canlarınızla Allah yolunda cihat yapın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. 42 Eğer yakın bir menfaat ve orta bir yolculuk olsaydı sana uyarlardı. ancak meşakkat onlara uzak geldi. "Eğer gücümüz yetseydi sizinle beraber (harbe) çıkardık" diye yemin edecekler. Kendilerini helâk ediyorlar. Allah biliyor ki, şüphesiz onlar yalan söylüyorlar. 43 Allah seni afvetsin. Doğru söyleyenler sana açıklanıncaya kadar ve yalan söyleyenleri bilinceye kadar onlara niçin izin verdin? 44 Allah'a ve âhirete iman edenler, malları ve canları ile cihat etmemek için senden izin istemezler. Allah, mûttakileri bilir. 45 Ancak Allah'a ve âhirete iman etmeyen, kalpleri şüpheye düşen ve şüphe içinde bocalayıp duranlar senden izin isterler. 46 Eğer (cihada) çıkmak isteselerdi onun için hazırlık yaparlardı. Ancak Allah, onların katılmasını hoş görmedi, onları alıkoydu ve onlara: "Oturanlarla (çocuk,ihtiyar ve kadınlarla) beraber oturun" dendi. 47 Eğer sizin içinizde harbe çıksalardı, aranızda bozgunculuktan başka bir şeyi artırmazlardı ve sizin aranıza fitneyi sokmak için aranıza dalacaklardı. İçinizde onlara kulak verecekler vardır. Allah, zalimleri bilendir. 48 Onlar daha önce de fitne çıkarmak istemişler ve senin hakkında birçok işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemeseler de Allah'ın emri üstün geldi. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-35-48-tefsiri
Mon, 25 Nov 2024 - 1h 01min - 1591 - Tevbe Sûresi 49-59 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009
*9 TEVBE SÛRESİ 49-59 MEALİ N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 49 Onlardan bir kısmı: "Bana izin ver ve beni fitneye düşürme" der. İyi bilin ki, onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Şüphesiz cehennem, kâfirleri kuşatıcıdır. 50 Eğer sana bir iyilik isabet ederse, onlar bozulurlar. Eğer sana bir musibet isabet ederse "Biz (savaşa katılmamakla) daha önceden tedbirimizi aldık" derler ve sevinerek döner giderler. 51 De ki: "Bize ancak, Allah'ın yazdığı isabet eder. O, bizim Mevla’mızdır. Mü'minler ancak Allah'a tevekkül etsinler" 52 De ki: Siz, bizim hakkımızda iki güzellikten (gazilik veya şehidlikten) başkasını gözetleyemezsiniz. Biz ise, Allah katından veya bizim ellerimizle bir azabın size isabet etmesini gözetliyoruz. Gözetleyin; biz de sizinle beraber gözetleyenlerdeniz" 53 De ki: "Gönüllü veya gönülsüz infak edin, sizden asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz fasık bir kavim oldunuz." 54 Sadakalarının kabulünü engelleyen: Allah'ı ve Rasülünü inkâr etmeleri, namaza tembel tembel gelmeleri ve istemeyerek infakta bulunmalarıdır. 55 Onların malları da evlatları da seni imrendirmesin. Allah, bu mallar ve evlatlar yüzünden onlara dünya hayatında azap etmek ve kâfir olarak canlarının çıkmasını ister. 56 Onlar, sizden olduklarına dair Allah'a yemin ediyorlar. Halbuki onlar sizden değildirler. Ancak onlar, korkak bir kavimdirler. 57 Eğer sığınacak bir yer veya mağaralar veya girecek bir delik bulsalardı hemen oraya koşarak yüz çevirirlerdi. 58 Bazıları sadakalar konusunda sana dil uzatır. Eğer kendilerine verilirse hoşnut olurlar. Eğer verilmezse o zaman kızarlar. 59 Eğer onlar Allah'ın ve Rasülünün onlara verdiğine razı olsalardı ve "Allah bize yeter, yakında lütfundan Allah ve Rasülü bize de verecek ve biz Allah'a rağbet ederiz" deselerdi (daha hayırlı olurdu). https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-49-59-tefsiri
Mon, 25 Nov 2024 - 56min - 1590 - Tevbe Sûresi 60-70 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009
*9 TEVBE SÛRESİ 60-70 MEALİ N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 60 Allah’tan bir farz olarak sadakalar, ancak fakirlere, düşkünlere, onun üzerinde çalışan (memur)lara, kalpleri ısındırılacaklara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda (cihat edenlere) ve yolculara aittir. Allah her şeyi bilen hükmünde hikmet sahibi olandır. 61 Onlardan bazısı peygambere eziyet ederler ve "O (her söyleneni dinleyen) bir kulaktır" derler. De ki: "O sizin için hayırlı bir kulakdır. Allah'a iman eder, mü'minlere inanır ve sizden iman edenler için bir rahmettir. Allah'ın Rasülüne eziyet edenlere acıklı azap vardır. 62 Sizi hoşnut etmek için Allah'a yemin ederler. Eğer iman ediyorlarsa Allah'ı ve Rasülü'nü hoşnut etmeleri daha doğrudur. 63 Bilmedilermi ki, kim Allah'a ve Rasülüne karşı gelirse, onun için, içinde ebedi kalacağı cehennem vardır. İşte bu büyük bir rüsvaylıktır. 64 Münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin indirilmesinden korkarlar. De ki: "Siz alay edin. Allah sizin korktuğunuzu (ortaya) çıkaracaktır.” 65 Eğer onlara sorsan: "Elbette biz (söze) dalar ve şakalaşırız" derler. De ki: "Allah'la, onun ayetleri ile ve Rasülü ile mi eğleniyorsunuz?" 66 Özür dilemeyin. Siz, iman ettikten sonra tekrar kafir oldunuz. Eğer sizden (tevbe eden) bir grubu afvetsek bile, suçlu olmaları sebebiyle diğer guruba azap edeceğiz. 67 Münafık erkeklerle, münafık kadınlar birbirlerindendirler. Kötülüğü emrederler, iyiliği yasaklarlar ve ellerini kapatırlar (cimrilik yaparlar) Onlar, Allah'ı unuttular, Allah da onları unuttu (unutulmuş muamelesi yaptı.) Şüphesiz münafıklar, fasıkların ta kendileridir. 68 Allah, münafık erkeklere, münafık kadınlara ve kâfirlere orada ebedi kalmak üzere cehennemi va'detti. Cehennem onlara yeter. Allah onlara lanet etmiştir ve onlar için devamlı azap vardır. 69 Sizden öncekiler gibisiniz; onlar, kuvvetçe sizden daha güçlü idiler. Mal ve evlat yönünden daha çok idiler. Onlar, nasipleri kadar faydalandılar. Sizden öncekilerin nasipleriyle faydalandıkları gibi siz de nasibinizden faydalandınız. (Batıla) dalanlar gibi siz de (batıla) daldınız. İşte onlar, amelleri dünyada ve âhirette boşa gidenlerdir. İşte onlar zarara uğrayanların ta kendileridir. 70 Onlara kendilerinden öncekilerin, Nuh, Ad, Semud, İbrahim'in kavmi, Medyen halkı ve Mü'tefikat’ın (Lût'un darmadağın olan kavminin) haberi gelmedi mi? Onlara peygamberleri açık delillerle gelmişlerdi. Allah onlara zulmetmedi. Ancak onlar kendilerine zulmetmişlerdi. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-60-70-tefsiri
Mon, 25 Nov 2024 - 59min - 1589 - Tevbe Sûresi 71-84 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009
*9 TEVBE SÛRESİ 71-84 N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 71 Mü'min erkeklerle, mü'min kadınlar birbirlerinin dostlarıdırlar. İyiliği emrederler, kötülükten alıkoyarlar, namazı kılarlar, Zekâtı verirler. Allah'a ve Rasülüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah Aziz'dir, Hakim'dir. 72 Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, içinde ebediyyen kalmak üzere altından ırmaklar akan, cennetler ve adn cennetlerinde güzel meskenler va'detti. Allah'ın hoşnut olması ise hepsinden büyüktür. İşte büyük başarı budur. 73 Ey peygamber, kâfirler ve münafıklarla cihat et ve onlara sert davran. Onların yeri cehennemdir ve o ne kötü dönüş yeridir. 74 (Senin hakkında, kötü söz) Söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Şüphesiz o küfür sözünü söylediler, İslâm olduktan sonra kâfir oldular ve erişemediklerine (cinayete) yeltendiler. Allah'ın lütfundan, Allah ve Rasülünün onları zengin etmesinden başka intikam almaya sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Eğer yüz çevirirlerse, Allah onlara dünya ve âhirette acıklı bir azabla azab eder. Onlar için yeryüzünde bir dost ve yardımcı da yoktur. 75 Onlardan bir kısmı da: "Eğer o bize lütfundan (mal) verirse, elbette biz de sadaka vereceğiz ve salihlerden olacağız." diye Allah'a söz vermişlerdi. 76 Onlara lütfundan (mal) verince de ona cimrilik ettiler ve dönerek yüz çevirdiler. 77 Allah'a verdikleri sözden dönmeleri, yalan söylemeleri nedeniyle, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar Allah onların kalplerine nifak soktu. 78 Münafıklar Bilmediler mi ki Allah, onların sırlarını ve fısıltılarını bilir ve Allah gaybları çok iyi bilendir. 79 Onlar (münafıklar) mü'minlerden (Zekât dışı) gönüllü sadaka verenlerle, gücünün yettiği kadar veren (fakirler) le alay ederler. Allah onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için acıklı azap vardır. 80 Onlar için ister istiğfar et, ister istiğfar etme. Onlar için yetmiş kerre istiğfar etsen Allah onları afvetmeyecektir. Bu, Allah'ı ve Rasülünü inkâr etmeleri sebebiyledir. Allah, fasık kavme hidayet vermez. 81 Allah'ın Rasülüne muhalefet edip, geride kalıp oturanlar/oturtulanlar, sevindiler. Allah yolunda malları ve canlarıyla cihat etmekten hoşlanmadılar ve: "Sıcaklarda topluca harbe çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha sıcak." Keşke bilselerdi (de geride kalmasalardı.) 82 Kazandıklarına karşılık az gülüp, çok ağlasınlar. 83 Eğer, Allah seni onlardan bir gruba döndürür de, onlar da (harbe) çıkmak için izin isterlerse de ki: "Benimle asla (harbe) çıkamazsınız ve benimle asla düşmana karşı harp edemezsiniz. Çünkü siz ilk defa oturmaya razı olmuştunuz. Geride kalanlarla beraber oturun.” 84 Onlardan ölen biri üzerine asla namaz kılma ve kabri başında da durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Rasülü’nü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-71-84-tefsiri
Mon, 25 Nov 2024 - 1h 00min - 1588 - Tevbe Sûresi 85 106 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009
*9 TEVBE SÛRESİ 85-106 85 Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah, onlarla(mal ve evlâtla) dünyada onlara azap etmek ve kâfir olarak canlarını almak ister. 86 "Allah'a iman edin ve Rasülü ile beraber cihat edin" diye bir sûre indiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar senden izin isterler ve: "Bizi bırak, oturanlarla beraber olalım" derler. 87 Geride kalanlarla beraber olmaya razı oldular. Kalpleri üzerine mühür vuruldu. Onlar (leh ve aleyhlerine olanı) iyice anlamazlar. 88 Peygamber ve onunla beraber iman edenler ise malları ve canlarıyla cihat ettiler. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridirler. 89 Allah onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İşte büyük başarı budur. 90 Bedevilerden özür dileyenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a ve Rasülüne yalan söyleyenler oturdular. Onlardan inkâr edenlere yakında acıklı bir azap isabet edecektir. 91 Allah ve Rasülü için nasihat ettikleri takdirde zayıflara, hastalara, harcayarak bir şey bulamayanlara, (cihada çıkmadıkları için) bir günah yoktur. İyilik edenlerin aleyhine bir yol yoktur. Allah Ğafur'dur, Rahim'dir. 92 Kendilerini (bineğe) bindirmen için gelip de: "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğinde infak edecek bir şey bulamamanın üzüntüsünden gözlerinden yaş akıtarak geri dönenlere de (günah yoktur). 93 Ancak zengin oldukları halde senden izin isteyenlere (kınamak) için yol vardır. Geride kalanlarla beraber olmaya razı oldular. Allah da kalpleri üzerine mühür vurdu. Artık onlar neyin doğru olduğunu bilmezler. 94 Onlar, geri döndüğünüzde sizden özür dilerler. De ki: "Özür dilemeyin. Size hiç bir zaman inanmayacağız. Allah bize, sizin haberlerinizi bildirdi. Yakında Allah ve Rasülü amelinizi görecektir. Sonra gizli ve açığı bilene döndürüleceksiniz de, O size yaptıklarınızı haber verecektir." 95 Onların yanına döndüğünüzde, size kendilerinden (onları cezalandırmaktan) onlardan vazgeçmeniz için Allah'a yemin edecekler. Onlardan vazgeçin. Şüphesiz onlar pistir. Kazandıklarının cezası olarak varacakları yer cehennemdir. 96 Onlardan razı olmanız için size yemin ederler. Eğer onlardan razı olsanız da şüphesiz Allah fasık kavimden razı olmaz. 97 Bedeviler küfür ve nifakta daha şiddetli ve Allah'ın, Rasülü üzerine indirdiğininin hududunu bilmemeye daha uygundur. Allah her şeyi bilen ve hikmetle hükmedendir. 98 Bedevilerden öyleleri vardır ki infakı (hayrı) zarar sayar ve size musibetlerin gelmesini beklerler. O kötü musibet onlar üzerine olsun. Allah her şeyi işitendir, bilendir. 99 Bedevilerden öyleleri vardır ki, Allah'a ve âhiret gününe iman eder, infak ettiğini Allah'a yakınlık ve Rasülü"nün duasını vesile sayar. İyi bilinki bu, onlar için yakınlıktır. Allah onları rahmetine (cennetine) girdirecektir. Şüphesiz Allah ğafur'dur, rahim'dir. 100 Muhacirlerden ve Ensar’dan önde gidenler ve iyilikle onlara uyanlar, Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Onlar için, içinde ebediyen kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük başarı budur. 101 Çevrenizdeki bedevilerden münafıklar vardır. Medine halkından münafıklar vardır. Medine halkından da nifaka alışkın olanlar vardır. Sen, onları bilemezsin. Onları biz biliriz. Onlara yakında iki defa azap edeceğiz. Sonra büyük bir azaba döndürülürler. 102 Diğerleri günahlarını i'tiraf ettiler. İyi amelle kötüsünü birbirine karıştırdılar. Belki Allah onların tevbesini kabul eder. Şüphesiz Allah mağfiret ve rahmet edicidir. 103 Mallarından sadaka al ki, onları temizleyip arındırasın ve onlara dua et. Muhakkak Senin duan onları yatıştırır. Allah işitendir, bilendir. 104 Bilmediler mi ki, Allah kullarından tevbeyi kabul eder, sadakaları alır ve Allah tevbeleri çok kabul edendir, merhamet edendir. 105 De ki: (dilediğinizi) yapın, Allah, Rasülü ve mü'minler amelinizi görecektir. Yakında gizli ve açığı bilene döndürüleceksiniz. O size, yaptıklarınızı haber verecektir. ...
Mon, 25 Nov 2024 - 1h 00min - 1587 - Nasr Suresi Tefsiri Ali Kucuk N114 M110
*110 NASR SÛRESİ N114 M110 Medine'de nâzil olan en son sûredir. 3 âyettir. Ümitsizliği dağıtır. Allah'ın yardımı bizim çalışmamızla birleşince insanların guruplar halinde İslâm’a gireceği müjdelenir. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 1 Allah'ın yardımı ve fethi geldiğinde 2 İnsanları, Allah'ın dinine topluca akın akın girdiğini gördüğünde, 3 Rabbini hemen, hamd ile tesbih et ve O’na istiğfar et. Şüphesiz O tevbeleri kabul edendir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nasr-suresi-tefsiri
Sun, 13 Oct 2024 - 52min - 1586 - Maide Suresi 1-6 Tefsiri Ali Kucuk N112 M005
MAİDE SÛRESİ 1-6 MEALİ N112 M005 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile Medine'de Hudeybiye andlaşmasından sonra nâzil olan, "Maide" (yemek sofrası) diye isimlendirilen bu sûre 120 ayettir. Her türlü akitsözleşmelerimize uymamız gerektiğini, kinle hareket edilmemesini, yenmesi haram olanları, ehli kitapla ilişkilerimizi, avcılıkla ilgili bilgiyi, abdesti, teyemmümü, temizliği, adaleti, ceza yasasından bir bölümü ve hakimiyetin Allah'a ait olduğunu, Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenlerin kâfir, zalim veya fasık olduğunu bildirir. 1 Ey iman edenler, Sözleşmelerinizi yerine getiriniz. İhramlı iken avlanmayı helâl görmemenin dışında, size (Kur’ân'da haramlığı) okunanlar hariç bütün davarlar helâl kılındı. Allah dilediği gibi hükmeder. 2 Ey iman edenler, Allah'ın nişanelerine, haram aya, (receb, zilka'de, zilhicce ve muharrem) kurbanlıklara, boyunlarına gerdanlık takılmış kurbanlık hayvanlara, Rablerinden hoşnutluk ve fazlını isteyerek Mescidi haramı ziyaret edenlere hürmetsizlik etmeyin. İhramdan çıktığınızda avlanınız. Sizi Mescidi haramdan engelleyen topluma olan düşmanlığınız, haddi aşmanıza sebep olmasın, iyilik ve takvada yardımlaşınız, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayınız. Allah’tan sakının, Allah'ın cezası şiddetlidir. 3 Leş, kan, domuz, Allah’tan başkası adına kesilenler, boğulmuş, (taş, sopa gibi şeylerle) vurularak öldürülmüş, düşerek ölmüş, boynuzla süsülerek ölmüş, yırtıcı hayvanların parçalamasıyla ölmüşölmeden kestikleriniz müstesna olup putlar üzerine kesilenler ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fasıklıktır. Bugün kâfirler sizin dininizi (söndürmekten) ümitlerini kesmişlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bu gün size olan nimetimi tamamladım ve din olarak size İslâmı beğendim. Kim, açlık içinde olursa günaha meyletmeden bunlardan yiyebilir. Allah afvedicidir, merhametlidir. 4 Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki: Temiz ve güzel olan şeyler size helâl kılındı, Allah'ın size öğrettiği şekilde yetiştirdiğiniz yırtıcı av hayvanlarının tuttukları helâl kılındı. Sizin için tuttuklarını yeyiniz ve (yırtıcı hayvanı av üzerine gönderirken) üzerine Allah'ın adını anınız. (Bismillah deyiniz) Allah’tan sakının. Elbette Allah'ın hesabı çabuktur. 5 Bugün size, temiz ve güzel olan şeyler helâl kılındı. Ehli kitabın yemeği de size helâldir. Sizin yemeğiniz de onlara helâldir. İffetli mü'mine kadınlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerin, iffetli kadınları, mehirlerini verdiğiniz zaman zina yapmadan, gizli dost edinmeden size helâl kılındı. Kim imanı inkâr ederse ameli boşa gider. O âhirette ziyan edenlerdendir. 6 Ey iman edenler, namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız. Başlarınızı meshediniz. Topuklara kadar ayaklarınızı (yıkayınız.) Eğer cünüpseniz temizleniniz. Eğer hasta iseniz veya yolculuk üzere iseniz veya tuvaletten gelmişseniz veya kadınlarınıza yaklaşmışsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm ediniz, yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshediniz. Allah size zorluk çıkarmak istemez. Ancak sizi temizlemek ve şükredersiniz diye nimetini tamamlamak ister. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/maide-suresi-1-6-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 1h 04min - 1585 - Maide Suresi 110-120 Tefsiri Ali Kucuk N112 M005
MAİDE SÛRESİ 110-120 MEALİ N112 M005 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 110 Allah şöyle demişti: "Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Seni Ruhül Kudüs (Cebrail)le desteklemiştik. İnsanlara hem beşikte, hem de yetişkinken konuşuyordun. Sana kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettik. İznimle çamurdan kuş şeklinde bir şey yapıyor sonra üflüyordun da iznimle kuş oluyordu. Anadan doğma körü ve abras (alaca) hastasını iznimle iyi ediyordun. İznimle ölüyü hayata çıkarıyordun. Onlara apaçık mucizeler getirdiğinde İsrail oğullarını Senden defetmiştik. Onlardan kâfir olanlar "Bu ancak apaçık bir sihirdir" dediler. 111 Hani havarilere: "Bana ve peygamberime iman ediniz" diye vahyetmiştim de onlar "Biz iman ettik, şüphesiz bizim Müslüman olduğumuza şahit ol" demişlerdi. 112 Havariler şöyle demişlerdi: "Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin gökyüzünden bize sofra indirmeye gücü yeter mi?" O da "Eğer iman ediyorsanız Allah’tan sakının" dedi. 113 "Kalplerimizin kanaat getirmesini, Senin bize doğru söylediğini bilmek, ve onu (Sofrayı) görenlerden olmak için (gökten inen sofradan)yemek istiyoruz" dediler. 114 Meryem oğlu İsa: "Allah'ım, Ey Rabbimiz, gökyüzünden öyle bir sofra indir ki, öncekilerimiz ve sonrakilerimiz için bayram olsun, senden de bir mucize olsun. Bizi rızklandır, sen rızk verenlerin en hayırlısısın" dedi. 115 Allah buyurdu: "O’nu size indiririm, ancak ondan sonra sizden kim inkâr ederse onu âlemlerde hiç kimseye yapmadığım azapla azap ederim." 116 Allah: "Ey Meryem oğlu İsa, insanlara "Anamı ve beni Allah’tan başka iki ilâh edinin diye sen mi söyledin?" dediğinde, O, "Seni tesbih ederim, hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Eğer onu söylemişsem sen mutlaka bilirsin. Sen benim nefsimde olanı bilirsin, Ben ise Sende olanı bilmem. Gizli olanları bilen ancak sensin Sen" dedi. 117 Ben onlara ancak: "Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk yapın" diye Bana emrettiğini söyledim. Onların arasında kaldıkça ben onlara şahit oldum. Sen beni vefat ettirince, onlar üzerinde gözetici Sen oldun. Sen her şeye şahitsin. 118 Eğer Sen onlara azap edersen, şüphesiz onlar, Senin kulların. Eğer onları afvedersen, şüphesiz Sen aziz'sin, hakim'sin. 119 Allah buyurur: "İşte bugün doğrulara, doğruluklarının fayda verdiği gündür. Onlara, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Orada ebedi olarak kalıcıdırlar. Allah onlardan razıdır. Onlar da Allah’tan razıdırlar. İşte bu büyük bir başarıdır. 120 Göklerin, yerin ve bunlardakilerin hükümranlığı Allah'a aittir. O her şeye gücü yetendir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/maide-suresi-110-120-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 52min - 1584 - Maide Suresi 15-32 Tefsiri Ali Kucuk N112 M005
MAİDE SÛRESİ 15-32 MEALİ N112 M005 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 15 Ey ehli kitap, sizin kitaptan gizlediğinizin bir çoğunu size açıklamak ve bir çok (kusurunuzu)da affetmek üzere size peygamberimiz gelmiştir. Size, Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir. 16 Allah, rızasına uyanları, o kitapla, selamet yollarına ulaştırır, onları karanlıklardan Allah'ın izniyle aydınlığa çıkarır ve onları dosdoğru yola iletir. 17 Yemin olsun ki "Meryem oğlu Mesih Allah'ın kendisidir" diyenler, muhakkak kâfir olmuşlardır. De ki: "Eğer Allah Meryem oğlu Mesih’i, annesini ve yeryüzündekilerin hepsini helâk etmek istese kim Allah'a karşı bir şeye sahip olabilir? Göklerin yerin ve her ikisi arasındakilerin hükümranlığı Allah'a aittir. O, dilediğini yaratır. Allah her şeye gücü yetendir. 18 Yahudi ve Hıristiyanlar "Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz" dediler. De ki: "Öyle ise günahlarınızdan dolayı Allah size niçin azap ediyor? Hayır, siz onun yarattıklarından bir beşersiniz. O dilediğini afveder, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin hükümranlığı Allah'a aittir. Ve dönüş Onadır. 19 Ey ehli kitap, Peygamberlerin gönderilmediği bir zamanda "Bize cenneti müjdeleyen ve cehennemden sakındıran bir peygamber gelmedi" demeyesiniz diye, size açıklaması için elçimizi gönderdik. İşte size cenneti müjdeleyen, cehennemden sakındıran gelmiştir. Allah her şeye gücü yetendir. 20 Hani, Musa, kavmine: "Ey kavmim, Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın, aranızdan peygamberler gönderdi, sizleri yöneticiler kıldı ve âlemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi. 21 Ey kavmim, Allah'ın sizin için yazdığı mukaddes yer'e girin, sırtınızı dönüp kaçmayın, yoksa zarara uğrayanlara dönersiniz." demişti. 22 Dediler ki: "Ey Musa, orada zorba bir kavim vardır. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya katiyyen girmeyiz. Eğer onlar oradan çıkarlarsa, biz gireriz." 23 Allah'ın kendilerine nimetini verdiği, Allah’tan korkan iki er kişi şöyle dediler: "Onların üzerine kapıdan giriniz. Oraya girince de siz muhakkak galip geleceksiniz. Eğer iman ediyorsanız, yalnız Allah'a tevekkül ediniz. 24 Musa'nın kavmi: "Ey Musa, onlar orada kaldıkça biz oraya hiçbir zaman girmeyiz. Sen ve Rabbin gidiniz ve onlarla harp ediniz. Biz burada oturacağız" demişlerdi. 25 Musa: "Rabbim, Ben kendim ve kardeşimden başkasına sahip değilim. Bizimle fasık kavim arasını ayır" dedi. 26 Allah buyurdu: "O mukaddes topraklar, onlara kırk yıl haram kılınmıştır. Onlar Tih Çölü’nde şaşkın, şaşkın dolaşacaklardır. Fasık kavim için üzülme." 27 Onlara, Adem'in iki oğlunun gerçek haberini oku. Hani ikisi de Allah'a kurban sunmuşlardı, birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen (Kabil) "Seni muhakkak öldüreceğim" deyince, Kardeşi (Habil) "Allah ancak sakınanlardan kabul eder.” Dedi. 28 Eğer sen, beni öldürmek için elini uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi uzatmayacağım. Ben âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarım. 29 Dilerim hem benim günahımı, hem kendi günahını yüklenir cehennem halkından olursun. Zalimlerin cezası işte budur." dedi. 30 Nefsi ona kardeşini öldürmeyi teşvik etti. O’nu öldürdü de zarara uğrayanlardan oldu. 31 Kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini göstermek üzere, Allah toprağı eşeleyen bir karga gönderdi. "Yazıklar olsun bana, kardeşimin cesedini gömme konusunda şu karga kadar olmaktan aciz mi kaldım" dedi ve pişman olanlardan oldu. 32 Bundan dolayı İsrail oğullarına şöyle yazdık: "Kim, adam öldürmeyen, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir adamı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de bir canı kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibidir. Elçilerimiz onlara apaçık delillerle geldiler. Bundan sonra da onlardan bir çoğu yeryüzünde aşırı gittiler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/maide-suresi-15-32-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 57min - 1583 - Maide Suresi 33-43 Tefsiri Ali Kucuk N112 M005
MAİDE SÛRESİ 33-43 MEALİ N112 M005 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 33 Allah'a ve Rasülü'ne harp açanların, yeryüzünde bozgunculuk yapmak için çalışanların cezası, ancak ya öldürülmeleri, ya asılmaları, ya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi veya yerlerinden sürülmeleridir. İşte bu, dünyadaki rüsvaylıktır. Ahirette ise onlar için büyük azab vardır. 34 Ancak siz onları ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesna. İyi bilin ki Allah afvedicidir, merhamet edicidir. 35 Ey iman edenler, Allah’tan sakının. Ona vesile arayın. O’nun yolunda cihat yapın ki kurtulasınız. 36 Muhakkak o kâfirler var ya, eğer yeryüzünde olanların hepsi ve bir o kadarı daha onların olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye olarak verseler onlardan kabul edilmez. Onlar için acıklı azap vardır. 37 Ateşten çıkmak isterler. Halbuki oradan çıkacak değiller. Onlar için devamlı azap vardır. 38 Hırsızlık yapan erkekle, hırsızlık yapan kadının ellerini Allah’tan bir ceza olarak kesiniz. Allah Aziz'dir, Hakim'dir. 39 Kim zulmettikten sonra tevbe eder, durumunu düzeltirse, şüphesiz Allah, onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah bağışlayandır, esirgeyendir. 40 Bilmezmisin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'a aittir? Dilediğine azap eder, dilediğini afveder. Allah her şeye gücü yetendir. 41 Ey peygamber, kalpleri iman etmediği halde ağızlarıyla "İman ettik" diyenlerle, küfür içinde koşuşturanlar, Seni üzmesin. Bir de Yahudilerin yalana kulak verenleri, Sana gelmeyen diğer bir toplum için casusluk yapanları, Seni üzmesin. Onlar kelimeleri yerlerinden değiştirirler. "Eğer size şu (lehinizde hüküm) verilirse alın, şu (lehinizde hüküm) verilmezse almayın" derler. Allah birinin fitneye düşmesini isterse sen Allah'a karşı onun lehine hiçbir şey yapamazsın. İşte onlar, Allah'ın kalplerini temizlemek istemediği kişilerdir. Onlar için dünyada rüsvaylık vardır. Ahirette de onlara büyük azab vardır. 42 Onlar yalana kulak verirler, haram yerler. Eğer Sana gelirlerse aralarında hükmet veya yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen Sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Eğer hüküm verirsen aralarında adaletle hüküm ver. Şüphesiz Allah adaletle hükmedenleri sever. 43 İçinde Allah'ın hükmü olan Tevrat yanlarında iken sana nasıl hükmettirirler? Sonra bunun arkasından da yüz çevirirler. Onlar (Tevrat’a da) iman etmemişlerdir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/maide-suresi-33-43-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 59min - 1582 - Maide Suresi 44-53 Tefsiri Ali Kucuk N112 M005
MAİDE SÛRESİ 44-53 MEALİ N112 M005 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 44 İçinde hidayet ve nur olan (yol gösteren ve aydınlatan) Tevrat’ı şüphesiz biz indirdik. Allah'a teslim olan peygamberler o Tevrat’la Yahudilere hükmederler. Allah'ın kitabını korumakla görevli olan alimler ve rabbaniler de onun Allah'ın hükmü olduğuna, şahitlik yaparak o kitapla hükmederler. İnsanlardan korkmayın Benden korkun. Azıcık para karşılığında ayetlerimi satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir. 45 Tevrat'ta onlara "Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara kısas” yazdık. Kim afvederse bu günahlarına keffaret olur. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir. 46 Onların izinden Meryem oğlu İsa'yı, ondan önce gönderilen Tevrat'ı tasdik etmek üzere gönderdik. Ona, içinde hidayet ve nur (doğru yolu gösteren ve aydınlatan) olan ve ondan önce gönderilen Tevrat'ı tasdik eden, mûttakilere hidayet ve nasihat olan İncil'i verdik. 47 İncil ehli, Allah'ın, onda indirdikleriyle hükmetsin. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar fasıkların ta kendileridir. 48 Biz, sana kitabı, hak ile kendinden önceki kitabı tasdik etmek ve onu korumak üzere indirdik. Onlar arasında Allah'ın indirdiği ile hükmet ve haktan yüz çevirerek onların heva (kanun)larına uyma. Sizden herkese bir şeriat ve yol verdik. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi bir tek ümmet yapardı. Ancak size verdikleriyle imtihan etmek için (şeriat ve yol) verdi. Öyle ise hayırlarda koşuşun. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O size çekiştiğiniz şeylerin doğrusunu haber verecektir. 49 Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, onların heva (kanun)larına uyma. Allah'ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni saptırmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse bil ki Allah, onların günahları sebebiyle onları cezalandırmak ister. Şüphesiz insanlardan bir çoğu elbette yoldan çıkmıştır. 50 Onlar cahiliye kanunlarını mı istiyorlar? Şüphesiz iyi anlayan bir toplum için Allah, dan daha güzel hüküm veren kim vardır. 51 Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları (idareci) dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur (idarecisidir.) Sizden kim onları (idareci) dost edinirse muhakkak o, onlardandır. Allah zalim toplumlara yol göstermez. 52 Kalplerinde hastalık bulunanların "Bize bir belâ gelmesinden korkarız" diyerek onların (Yahudi ve Hıristiyanların) arasında koşuşturduklarını görürsün. Umulur ki Allah bir fetih veya kendi katından bir emir getirir de içlerinde gizlediklerine pişman olurlar. 53 (Münâfıklar açığa çıkınca) İman edenler: "Bütün güçleriyle mü'minlerle beraber olduklarına yemin edenler bunlar mı?" derler. (Münafıkların) Bütün amelleri boşa gitti ve zarara uğrayanlardan oldular. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/maide-suresi-44-53-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 59min - 1581 - Maide Suresi 54-64 Tefsiri Ali Kucuk N112 M005
MAİDE SÛRESİ 54-64 MEALİ N112 M005 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 54 Ey iman edenler, sizden kim dininden dönerse Allah öyle bir kavim getirir ki Allah onları sever, onlar da Allah'ı sever. Mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar, Allah yolunda cihat yaparlar ve kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın bir lütfudur, onu dilediğine verir. Allah'ın lütfu boldur, O her şeyi bilendir. 55 Sizin dost ve idareciniz, Allah, Onun Rasülü ve rukü ederek namaz kılıp zekât veren mü'minlerdir. 56 Kim Allah'ı, Rasülünü ve iman edenleri dost ve yönetici edinirse, şüphesiz Allah’ın tarafını tutanlar, galip gelenlerin ta kendileridir. 57 Ey iman edenler, sizden önce kitap verilenlerden, dininizi oyun ve eğlenceye alanlarla, kâfirleri dost ve yönetici edinmeyin. Eğer iman ediyorsanız Allah’tan sakının. 58 Namaza çağırdığınızda onu oyun ve eğlenceye alırlar. Bu, akılsız bir toplum olmalarındandır. 59 Ey ehli kitap, sizin bizi cezalandırmanız, "Biz Allah'a iman ettik, bize indirilene, daha önce indirilene de iman ettik, sizin çoğunluğunuz yoldan çıkmıştır" dememizdendir. 60 De ki: "Allah katında yeri bundan daha kötü olanını size haber vereyim mi?” Allah'ın lanet ettiği ve üzerine gazap ettiği, ve onlardan bir kısmını maymun, hınzır ve tağuta (azgın kul'a) kul yaptığı kişilerin yeri daha kötü, yolu daha sapıktır. 61 Size geldiklerinde "İman ettik" derler. Halbuki onlar küfürle girip küfürle çıktılar. Onların gizlediklerini Allah daha iyi bilir. 62 Onların bir çoğunu günahta, düşmanlıkta ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Ne kötü şeyler yapıyorlar. 63 Rabbaniler ve bilginler, onları günah sözlerden ve haram yemekten engellemeli değil miydi? Ne kötü şeyler yapıyorlar! 64 Yahudiler: "Allah'ın eli bağlıdır, cimridir" dediler. Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanete uğradılar. Hayır, onun iki eli açıktır, cömerttir. Dilediği gibi infak eder. Sana Rabbinden indirilen, onlardan birçoğunun azgınlığını ve küfrünü artırır. Kıyamete kadar biz onların arasına düşmanlık ve kin bıraktık. Harp ateşini her yakışlarında onu Allah söndürdü. Onlar yeryüzünde bozgunculuk için koşarlar. Allah bozguncuları sevmez. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/maide-suresi-54-64-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 1h 03min - 1580 - Maide Suresi 65-80 Tefsiri Ali Kucuk N112 M005
MAİDE SÛRESİ 65-80 MEALİ N112 M005 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 65 Eğer ehli kitap, iman edip sakınsaydı, elbette biz onların günahlarını örter ve elbette nimetleri bol cennetlere koyardık. 66 Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i kendilerine Rablerinden geleni ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından yerlerdi. Onların içinde orta yolu takip eden (Muhammed'e ve ona indirilene iman eden) bir ümmet vardır. Onlardan birçoğu ise ne kötü şeyler yapıyorlar. 67 Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni apaçık tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan, onun elçiliğini yapmamış olursun. Allah Seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah kâfirleri doğru yola iletmez. 68 De ki: "Ey ehli kitap, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni ayakta tutmadıkça siz hiçbir şey üzerinde değilsiniz.” Elbette Sana Rabbinden indirilen, onlardan birçoğunun azgınlığını ve küfrünü artırır. Sen o kâfirler için üzülme. 69 Şüphesiz iman edenler, Yahudiler, Sabiiler ve Hıristiyanlardan kim Allah'a ve âhiret gününe iman eder ve ameli salih işlerse onlar için korku yoktur, onlar üzülmezler de. 70 Şüphesiz biz İsrail oğullarından söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin hoşlanmadığı bir şeyi getirse bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürüyorlar. 71 Bir belânın gelmeyeceğini sandılar da görmezlikten ve işitmezlikten geldiler. Sonra Allah onların tevbesini kabul etti. Sonra onlardan bir çoğu yine görmezlikten ve işitmezlikten geldiler. Allah, yaptıklarını görendir. 72 And olsun ki "Meryem oğlu Mesih, Allah'ın ta kendisidir" diyenler kâfir oldular. Mesih: "Ey İsrail oğulları, Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a ibadet ediniz. Kim Allah'a ortak koşarsa, muhakkak Allah ona cenneti haram kılar ve onun yeri ateştir, zalimlerin yardımcıları yoktur" demiştir. 73 And olsun ki "Allah üçün üçüncüsüdür" diyenler kâfir oldular. Bir tek ilâhdan başka ilâh yoktur. Eğer söylediklerine bir son vermezlerse onlardan kâfir olanlara acıklı azap şüphesiz dokunur. 74 Halâ Allah'a tevbe edip ondan af talebinde bulunmayacaklar mı? Allah afvedicidir, merhamet edicidir. 75 Meryem oğlu Mesih, ancak peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. O’nun annesi (Allah'ın ayetlerini) tasdik eden bir kadındır. İkisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara ayetleri nasıl açıklıyoruz. Sonra yine bak nasıl da çevriliyorlar. 76 De ki: "Allah’tan başka size zarar ve fayda veremeyenlere mi kulluk yapıyorsunuz? Her şeyi işiten ve her şeyi bilen o Allah’tır. 77 De ki: "Ey ehli kitap, dininizde haksız yere haddi aşmayın. Daha önce sapıtan birçoğunu sapıttıran ve doğru yoldan sapan toplumun hevası (kanunları)na uymayın. 78 İsrail oğullarından kâfir olanlar, Davud ve Meryem oğlu İsa'nın diliyle la'net olundular. İşte bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları sebebiyledir. 79 Yaptıkları kötülükten vazgeçmiyorlardı, ne kötü şey yapıyorlardı. 80 Onlar (ehli kitap) dan pek çoğunun, kâfirleri dost yönetici edindiklerini görürsün. Kendileri için nefislerinin yapıp gönderdiği ne kötü şeydir. Allah onlara gazap etmiştir ve onlar azabın içinde ebedi kalıcıdırlar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/maide-suresi-65-80-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 59min - 1579 - Maide Suresi 7-14 Tefsiri Ali Kucuk N112 M005
MAİDE SÛRESİ 7-14 MEALİ N112 M005 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 7 Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Bir de "İşittik, itaat ettik" dediğinizde sizi bağladığı sözleşmeyi hatırlayın. Allah’tan sakının. Elbette Allah, sinelerdeki sırları bilir. 8 Ey iman edenler, Allah için şahitlik yaparak adaleti ayakta tutup gözetenler olunuz. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adil olunuz. Bu takvaya daha yakındır. Allah’tan sakının. Elbette Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 9 İman edip ameli salih işleyenlere mağfiret ve büyük mükâfat olduğunu Allah va'detti. 10 Ayetlerimizi inkâr edip yalanlayanlar cehennem yaranıdırlar. 11 Ey iman edenler, Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk ellerini size uzatmak istemişti de Allah onların ellerini sizden alıkoymuştu. Allah’tan sakının. Mü'minler ancak Allah'a tevekkül etsinler. 12 Allah, beni İsrail'den söz almıştı. Onlardan on iki kumandan seçtik. Allah, onlara "Ben, sizinle beraberim" dedi. Eğer namazı kılar, Zekâtı verir, peygamberlerime iman eder, onlara yardımcı olur, Allah için güzelce borç verirseniz elbette sizin günahlarınızı örterim ve elbette sizi altından ırmaklar akan cennetlere koyarım. Bundan sonra sizden kim, inkâr ederse, doğru yoldan sapmış olur. 13 Sözlerini bozdukları için onlara la'net ettik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri yerlerinden değiştirirler. Kendilerine yapılan nasihatten paylarını unuttular. Onların hıyanetini Sen bilirsin. Onlardan çok azı hıyanet etmez. Onları afvet ve yüzünü çevir geç. Muhakkak Allah iyilik yapanları sever. 14 "Biz Nasara'yız" diyenlerden söz aldık ta, onlar kendilerine yapılan nasihatten paylarını unuttular. Biz de kıyamete kadar aralarına düşmanlığı ve kini salıverdik. Allah yakında yaptıklarını onlara haber verecektir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/maide-suresi-7-14-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 1h 03min - 1578 - Maide Suresi 81-94 Tefsiri Ali Kucuk N112 M005
MAİDE SÛRESİ 81-94 MEALİ N112 M005 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 81 Eğer Allah'a, peygambere ve ona indirilene iman etselerdi onları dost ve yönetici edinmezlerdi. Ancak onlardan bir çoğu fasıklardır. 82 Elbette mü'minlere karşı düşmanlıkta insanların en şiddetlisi olarak Yahudileri ve bir de müşrikleri bulacaksın. Mü'minlere sevgi bakımından en yakın olarak "Biz Nasârayız (Hıristiyanız) diyenleri bulacaksın. Bu, onların arasında keşişler ve rahipler olmasındandır. Şüphesiz onlar kibirlenmezler. 83 Peygambere indirilenleri işittiklerinde hakkı tanımalarından dolayı gözlerinden yaş aktığını görürsün. Onlar: "Ey Rabbimiz, biz iman ettik, bizi şahitlerle beraber yaz" derler. 84 “Biz, Rabbimizin bizi salihler arasına katmasını umup dururken, bize ne oluyor da Allah'a ve bize hak olarak gelene iman etmeyelim?”(derler) 85 Allah onlara bu sözleri sebebiyle içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler verdi. İşte iyilerin mükâfatı budur. 86 İnkâr edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince işte onlar, cehennemin arkadaşlarıdırlar. 87 Ey iman edenler, Allah'ın size helal kıldığı temiz şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Allah haddi aşanları sevmez. 88 Allah'ın rızk olarak verdiklerinden helal ve temiz olarak yiyin ve iman ettiğiniz Allah’tan sakının. 89 Allah sizi kasıtsız yeminlerinizden hesaba çekmez. Ancak bilerek yaptığınız yeminlerden hesaba çeker. Bilerek yapılıp bozulan yeminin keffareti; ailenizi doyurduğunuz yemeğin orta hallisiyle on fakiri doyurmaktır. veya on fakiri giydirmek veya bir köle azad etmektir. Kim bunları bulamazsa üç gün oruç gerekir. İşte yemin ettiğinizde yeminlerinizi bozmanın cezası budur. Yeminlerinizi koruyun. Şükredesiniz diye Allah ayetlerini size işte böyle açıklar. 90 Ey iman edenler, şarap (Sarhoş edenler), kumar, putlar ve fal okları şeytanın işinden olan birer pisliktir, ondan sakının, ola ki kurtulursunuz. 91 Şeytan, şarap (Sarhoş edenler) ve kumarla, aranızda ancak düşmanlık ve kin bırakmak, Allah'ın zikrinden ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi? 92 Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin ve (isyandan) sakının. Eğer yüz çevirirseniz iyi bilin ki, Rasülümüze düşen apaçık tebliğdir. 93 İman edip ameli salih işleyenler, Allah’tan sakınıp, iman edip, ameli salih işlediklerinde, sonra sakınıp, iman ettiklerinde, sonra yine sakınıp iyilikte bulundukları zaman yediklerinde hiçbir günah yoktur. Allah iyilik yapanları sever. 94 Ey iman edenler, Allah'ı görmeden, ondan kimin korktuğunu ayırt etmek için ellerinizin ve mızraklarınızın ulaşıvereceği avla (ihramlı iken) sizi imtihan edecektir. Bundan sonra kim haddi aşarsa onun için acıklı bir azap vardır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/maide-suresi-81-94-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 56min - 1577 - Maide Suresi 95-109 Tefsiri Ali Kucuk N112 M005
MAİDE SÛRESİ 95-109 MEALİ N112 M005 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 95 Ey iman edenler, ihramlı iken avı öldürmeyin. Sizden biri bilerek avı öldürse cezası; sizden iki adil kişinin kararıyla, öldürdüğü avın dengi bir hayvanı Ka'be’de kurban olarak kesmek veya fakirleri doyurmak veya buna denk oruç tutmaktır. Bu yaptığının cezasını tatmak içindir. Geçmişte olanları Allah afvetti. Kim geçmişe dönerse Allah ondan intikamını alır. Allah güçlüdür, intikam sahibidir. 96 Size ve yolculara yiyecek olarak deniz avı ve yemeği size helal kılındı. İhramlı olduğunuz müddetçe kara avı size haram kılındı. Huzurunda toplanacağınız Allah’tan sakının. 97 Allah; Kabe'yi, Beyti haram'ı insanlar için kıyam (doğrulma, ayağa kalkma) yeri kıldı. Haram ayı, kurbanlığı ve boynuna gerdanlık takılan kurbanlıkları da kıyama vesile kıldı) Bu, göklerde ve yerdekileri Allah'ın bildiğini, Allah'ın her şeyi bildiğini bilmeniz içindir. 98 İyi bilin ki; Allah'ın azabı şiddetlidir ve Allah esirgeyendir, bağışlayandır. 99 Peygambere düşen yalnızca apaçık tebliğdir. Allah, açıkladığınızı da gizlediğinizi de bilir. 100 De ki: "Pisin çokluğu tuhafına gitse de pis ile temiz denk olmaz. Ey akıl sahipleri, Allah’tan sakının ki kurtuluşa eresiniz. 101 Ey iman edenler, açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Eğer Kur’ân indirilirken onlardan sorarsanız size açıklanır. Allah onları afvetmiştir. Allah, afvedendir, halimdir. 102 Sizden önceki toplum onları sormuştu da daha sonra onlarla kâfir olmuşlardı. 103 Allah, Bahire, Saibe, Vasile, Hâm (gibi batıl inançlar) ı meşru kılmadı. Ancak kâfirler Allah'a iftira ederler, onların çoğu da akıl edemezler. (Cahiliye döneminde Araplar, develerinin yaptığı doğum sayısınca onlara kutsiyet verirler ve develer dokunulmazlık elde derlerdi. Rabbimiz bu türden bütün batıl inançları reddetmemiz için bunları örnek veriyor) 104 Onlara: "Allah'ın indirdiklerine ve peygambere geliniz" dendiğinde, "Bize atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey yeter" derler. Ya ataları bir şey bilmiyor ve doğru yolda gitmiyorlarsa? 105 Ey iman edenler, size gereken kendinizi (ve toplumunuzu) düzeltmektir. Siz doğru yolda olduğunuz zaman sapıtanlar size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O, size yaptıklarınızı haber verecektir. 106 Ey iman edenler, sizden birinize ölüm geldiğinde vasiyyet anında sizden iki adil şahit gerekir. Eğer yolculuk anında ölüm size isabet ederse, sizden olmayan iki şahit olursa, o ikisini namazdan sonra alıkoyarsınız ve eğer şüphelenirseniz "Yakın akraba da olsa para karşılığında yeminimizi satmayacağız, Allah'ın şahitliğini gizlemeyeceğiz. (Eğer şahitliği yapmazsak) o takdirde biz günahkarlardan oluruz" diye yemin ederler. 107 Eğer bunların günaha girdiklerine vakıf olunursa, onların yerine, hakkına tecavüz edilen taraftan iki şahit geçer ve "Allah'a yemin olsun ki bizim şahitliğimiz onların şahitliğinden daha doğrudur ve biz haddi aşmadık, o takdirde biz zalimlerden oluruz" diye yemin ederler. 108 İşte bu, şahitliği gereği gibi yerine getirmelerine, yeminlerinden sonra yeminlerinin reddedilmesinden korkmalarına en yakın çaredir. Allah’tan sakının ve dinleyin. Allah fasık toplumu doğru yola iletmez. 109 O günde Allah, peygamberleri toplayacak ve "Size nasıl karşılık verildi?" diyecek. Onlar: "Bizim hiçbir bilgimiz yok, gizlileri bilen şüphesiz sensin sen" diyecekler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/maide-suresi-95-109-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 57min - 1576 - Fetih Suresi 1-15 Tefsiri Ali Kucuk N111 M048
FETİH SÛRESİ 1-15 MEALİ N111 M048 Medine'de, hicretin altıncı yılında, Hudeybiye anlaşmasının hemen arkasından nâzil olan bu sûre, Mekke'nin fethedileceğini müjdelemiş. Efendimizin geçmiş ve gelecek günahlarının afvedileceğini bildirmiştir. Münafıkların içyüzü dışa vurulmuştur. Allah'a ve Resülü'ne iman etmeyenlerin Cehennemlik olduğu bildirilerek; "peygambere iman şart değildir" diyenlerin söyledikleri yüzlerine çarpılmış. İman edenlerin, toprağa atılan ekin gibi, yavaş ama düşmanı kızdıran, dostu güldüren bir şekilde geliştiği ve bu İslâm dininin bütün dinlere üstün geleceğini haber vermiştir. Onun için "Fetih sûresi" diye isimlendirilmiştir. 29 âyettir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.. 1 Biz, sana apaçık fethi verdik. 2 Allah, geçmiş ve gelecek günahını afvetmek, Sana olan nimetini tamamlamak ve seni dosdoğru bir yola iletmek için (bu fethi verdi) 3 Ve Allah, çok büyük bir yardımla, Sana yardım etmesi için (bu fethi verdi.) 4 İmanlarına iman katarak artırmaları için, mü'minlerin kalplerine huzur ve güveni indiren O’dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'a aittir. Allah her şeyi bilendir, hükmedendir. 5 (Huzur ve güven vermesi) Mü'min erkeklerle, mü’min kadınları sonsuza değin içinde kalmak üzere, altından ırmaklar akan Cennetlere koymak ve kötülüklerini örtmek içindir. Bu, Allah katında büyük bir başarıdır. 6 Allah hakkında kötü zanda bulunan münâfık erkeklerle, münâfık kadınlar, müşrik erkeklerle, müşrik kadınlara azap etmek içindir. Kötü musibetler onların üzerine olsun. Allah onlara gazap etti, onlara lanet etti ve onlara Cehennemi hazırladı.O, ne kötü bir dönüş yeridir. 7 Göklerin ve yerin orduları Allah'a aittir. Allah her şeye gücü yetendir, her şeye hükmedendir. 8 Şüphesiz biz, sen’i şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. 9 Ki, Allah'a ve Rasûlü'ne iman edesiniz, O’na yardım edesiniz, O’na saygı gösteresiniz. Ve sabah akşam O’nu tesbih edesiniz. 10 Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli, onların ellerinin üstündedir. Kim sözünden dönerse kendi aleyhine dönmüş olur. Kim de Allah'a verdiği sözü tutarsa, yakında Allah ona büyük mükâfat verecektir. 11 (Savaştan) geriye bırakılan bedeviler sana: "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu, bizim için istiğfar et" diyecekler. Onlar kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: “Eğer Allah size bir zarar dilese veya size bir yarar dilese, Allah'a karşı sizin için, herhangi bir şeye kimin gücü yeter?” Hayır, Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 12 Doğrusu siz, Peygamber ve mü’minlerin katiyyen ailelerine (harpten) dönemeyeceklerini sandınız. Bu sizin kalplerinizde süslendi, kötü bir zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir toplum oldunuz. 13 Kim Allah'a ve Rasülü'ne iman etmezse, biz, kâfirler için alevli ateşi hazırladık. (Hz.Muhammed'e ve bütün peygamberlere iman etmeyenlerin sonunu bildirir) 14 Göklerin ve yerin mülkü Allah'a aittir. Dilediğini afveder, dilediğine azap eder. Allah afvedendir, merhamet edendir. 15 Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde: "Bırakın biz de sizin arkanıza düşelim" diyecekler. Onlar Allah’ın kelamını değiştirmek isterler. "Daha önce Allah sizin hakkınızda böyle buyurdu" de. Onlar: "Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz." diyecekler. Hayır onlar çok az söz anlayanlardır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/fetih-suresi-1-15-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 54min - 1575 - Fetih Suresi 16-29 Tefsiri Ali Kucuk N111 M048
FETİH SÛRESİ 16-29 MEALİ N111 M048 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.. 16 Bedevîlerden geride bırakılanlara de ki: "Yakında çok güçlü – kuvvetli bir millete karşı harp etmek veya onların Müslüman olmalarını sağlamak üzere çağrılacaksınız. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verecektir. Eğer daha önce geri döndüğünüz gibi geri dönecek olursanız, size acıklı bir azapla, azap eder." 17 (Harp için) Köre zorlama/günah yoktur. Topala zorlama/günah yoktur. Hastaya zorlama/günah yoktur. Kim Allah'a ve Rasülü'ne itaat ederse, onu altından ırmaklar akan Cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, ona acıklı bir azapla azap eder. 18 Ağacın altında sana biat ettiklerinde, Allah mü'minlerden razı oldu ve onların kalplerindekileri bildiğinden, onların üzerine huzur ve güveni indirdi ve onlara yakın bir fetih (Hayber’in fethini) bağışladı. 19 Ve (Hayber’de) alacakları birçok ganimetler (bağışladı). Allah her şeye gücü yetendir, her şeye hüküm edendir. 20 Allah size alacağınız bir çok ganimetler va'detti. Bunu size hemen verdi ve insanların ellerini sizden çekti. (Bu ganimet) Mü'minlere bir âyet olması ve sizi doğru yola iletmesi içindir. 21 Henüz elde edemediğiniz diğerleri de vardır. Allah onları (İlmiyle) kuşattı. Allah her şeye gücü yetendir. 22 Eğer kâfirler (Hudeybiye'de) sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçacaklardı. Sonra hiç bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardı. 23 Önce geçen (toplumlarda) Allah'ın kanunu bu. Allah'ın kanununda bir değişiklik bulamazsın. 24 Mekke vadisinde onlara karşı size zaferi verdiğinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi onlardan çeken O’dur. Allah yaptıklarınızı görmektedir. 25 Onlar, öyle kimseler ki, küfrettiler, sizi Mescidi Haram'dan alıkoydular ve bekletilen hediyeleri (kurbanları) yerine varmaktan alıkoydular. Eğer bilmeden tepeleyeceğiniz mü'min erkekler ve mü'mine kadınlar olmasaydı ve bilmeden size bir ayıplanma isabet etmeyecek olsaydı (Allah harbi engellemezdi). Dilediğini rahmetine koymak için (böyle yaptı). Eğer onlar (Mü'minlerle–kâfirler) birbirlerinden ayrılmış olsalardı, onlardan kâfir olanlara, acıklı bir azapla azap ederdik. 26 Kâfirler yüreklerinde cahiliyye taassubunu yerleştirdiklerinde, Allah huzur ve güvenini Rasülü üzerine ve mü'minler üzerine indirdi ve onları takva sözünde bağlı kıldı. Onlar da o kelimeye layık ve ehildiler. Allah her şeyi bilmektedir. 27 And olsun Allah, Rasülü'nün rüyasının gerçek olduğunu doğruladı. İnşallah başlarınızı tıraş ettirerek, kısaltarak korkmadan, Mescidi Haram'a güven içinde gireceksiniz. (Allah) sizin bilmediğinizi bildi de, ondan (Mekke'nin fethinden) önce yakın bir fetih (Hayber’in fethini) kıldı. 28 O (Allah) ki, Rasülü'nü hidâyet ve hak din ile, bütün dinler üzerine üstün kılmak için gönderdi. Şahit olarak Allah yeter. 29 Muhammed, Allah'ın Rasülü'dür. Onun yanında olanlar kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rüku ve secde ederek Allah'tan lütuf ve rızasını dilerken görürsün. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Onların Tevrat'taki vasıfları ve İncil'deki misalleri: Filizini çıkaran ekin gibidirler. Onu güçlendirdi kalınlaştı. Derken gövdesinin üstüne dikildi. Ekenlerin hoşuna gider, (Müslümanların) onlara karşı (güçlenmesi) kâfirleri de öfkelendirir. Allah onlardan iman edip ameli salih işleyenlere mağfiret ve büyük bir mükâfat va'detmiştir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/fetih-suresi-16-29-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 57min - 1574 - Cuma Suresi Tefsiri Ali Kucuk
*62 CUM‘A SÛRESİ N110 M062 MEALİ Medine'de nâzil olmuştur. On bir âyettir. Temiz toplumun meydana gelmesi için toplumun Kur'ân eğitiminden geçmesi gerektiği vurgulanır. Yalnız öğretim görenler, öğrendiğiyle amel etmeyenler, sırtında kitap taşıyan eşeğe benzetilmiştir. Cuma namazı ezanıyla birlikte namaza gitmemiz emredilir. Rızk için çalışmamız öğütlenir. Ticaretimizin ibadetimize engel olmaması gerektiği anlatılır. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Göklerde ve yerde olanlar, her şeyin sahibi, tertemiz, her şeye galip ve hakim olan Allah'ı tesbih ederler. 2 O, ümmiler içinde kendilerinden olan ve onlara (Allah'ın) âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten Peygamberi gönderendir. Halbuki onlar bundan önce açık bir sapıklığın içindeydiler. 3 Onlardan henüz kendilerine katılmamış olan diğerlerine de (Kıyamete kadar gelecek bütün insanlara Rasül olarak gönderilmiştir.) O, her şeye gücü yeten, hikmetle hükmedendir. 4 Bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir. 5 Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların (amel etmeyenlerin) durumu, kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Allah zalimler topluluğunu hidâyete erdirmez. 6 De ki: "Ey Yahudiler, eğer siz insanlardan ayrı olarak Allah'ın dostları olduğunuzu iddia ediyorsanız ve eğer doğru iseniz hemen ölümü isteyiniz.” 7 Elleriyle takdim ettikleri (kötülükleri) sebebiyle onu (ölümü) asla istemezler. Allah zalimleri bilir. 8 De ki: "Kendisinden kaçtığınız ölüm size mutlaka ulaşacaktır. Sonra gizliyi ve açığı bilene döndürüldüğünüzde O, size yaptıklarınızı haber verecektir." 9 Ey iman edenler, Cuma günü namaz için çağrıldığınızda hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır. 10 Namaz kılındığı zaman yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan (rızkından) arayın. Allah'ı çok zikredin ki, kurtuluşa erebilesiniz. 11 Bir ticaret veya eğlence gördüklerinde hemen ona fırladılar ve seni ayaküstü bıraktılar. De ki: "Allah katındakiler, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızk verenlerin en hayırlısıdır.” https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/cuma-suresi-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 54min - 1573 - Saff Suresi Tefsiri Ali Kucuk N109 M061
*61 SAFF SÛRESİ N109 M061 MEALİ Medine döneminin sonlarına doğru nâzil olmuştur. Sözden ziyade iş yapılması istenmektedir. Hz. İsa'nın müjdelediği Ahmed (s.a.v.)in ümmetinin saf bağlayıp, binanın tuğlaları gibi birbirlerine kenetlenip, birbirlerini tutmaları istenmektedir. Kâfirler ağızlarıyla bu dini söndürmek isteseler de, Allah nurunu tamamlayacağını ve Allah'ın yardımıyla bu dinin, bütün dinlere üstün geleceğini haber vermektedir. 14 âyettir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ı tesbih etmekte. O her şeye galip, her şeye hükmetmektedir. 2 Ey iman edenler yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? 3 Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır. 4 Şüphesiz Allah, kendi yolunda, birbirine kurşunla kaynaştırılmış bir binanın (tuğlaları) gibi, saf bağlayarak savaşanları sever. 5 Hani Musa kavmine: "Ey kavmim, benim, sizlere Allah'ın elçisi olduğumu bildiğiniz halde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?" demişti. Onlar sapınca, Allah da kalplerini saptırdı. Allah fasıklar topluluğuna hidâyet vermez. 6 Hani Meryem oğlu İsa da: "Ey İsrail oğulları, ben, benden önceki Tevrat’ı tasdik etmek ve benden sonra gelecek, adı 'Ahmed' olan Peygamberi müjdelemek üzere size Allah'ın Rasülüyüm." demişti. Onlara apaçık delillerle geldiğinde "Bu apaçık bir sihirdir." dediler. 7 İslâm'a davet olunurken, Allah'a yalan uydurandan daha zalim kim vardır. Allah zalimler topluluğuna hidâyet vermez. 8 Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Allah ise, kâfirler hoşlanmasa da nurunu tamamlayacaktır. 9 O Allah ki, müşrikler istemese de bütün dinlere üstün çıkarmak için, Rasülü'nü hidâyet ve hak dinle gönderdi. 10 Ey iman edenler, Sizi acıklı azaptan kurtaracak bir ticareti size gösteriyim mi? 11 Allah'a ve Rasülü'ne iman edersiniz, Allah yolunda mallarınız ve canlarınızla cihat edersiniz. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. 12 Sizin günahlarınızı afveder, sizi altından ırmaklar akan Cennetlere ve Adn Cennetlerinde güzel evlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur. 13 Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah'tan bir yardım ve yakın bir fetih. Mü'minleri müjdele. 14 Ey iman edenler, Allah'ın yardımcıları olunuz. Meryem oğlu İsa'nın: "Allah (yolunda) benim yardımcılarım kimdir?" dediğinde havarilerin: "Bizler Allah'ın yardımcılarıyız." dedikleri gibi. Bunun üzerine Beni İsrail'den bir kısmı iman etmişti, bir kısmı inkâr etmişti. Biz de düşmanlarına karşı iman edenleri destekledik, böylece üstün geldiler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/saff-suresi-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 55min - 1572 - Tegabun Suresi Tefsiri Ali Kucuk N108 M064
*64 TEĞABÜN SÛRESİ N108 M064 Medine döneminin sonlarına doğru nâzil olmuştur. İnkârcıların birbirini aldatarak imana giden yolunu kestiği ve inkârcıların yolunu Cehenneme çevirdiği için dokuzuncu ayette geçen "Teğabün" kelimesiyle isimlendirilmiştir. Allah'ın azamet ve kudreti hatırlatıldıktan sonra inkârcıların sonunun kötü olacağı bildirilir. Mal ve çocuklarımızın hepsinin imtihan sorumuz olduğu bildirilir. Cimrilikten sakınıp cömertçe yardım edip borç para vermemiz istenir. 18 âyettir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Göklerde ve yerde her ne var ise Allah'ı tesbih eder. Mülk O’na aittir. Hamd de O’na aittir. O her şeye gücü yetendir. 2 O’dur sizi yaratan. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mü'mindir. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir. 3 Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş Onadır. 4 Göklerde ve yerde olanların hepsini bilir. Gizlediklerinizi ve açıkladıklarınızı da bilir. Allah göğüslerin özünü bilir. 5 Daha önceki kâfirlerin haberi size gelmedi mi? Onlar, işlerinin vebalini tattılar. Acıklı azap onlar içindir. 6 Çünkü onlara Peygamberleri açık delillerle gelmişti de: "Bir insan mı bize yol gösterecek?" demişlerdi. İnkâr ettiler, yüz çevirdiler. Allah da onlara muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, öğülmüştür. 7 Kâfirler katiyyen diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: "Evet, Rabbime yemin olsun ki muhakkak diriltileceksiniz. Sonra elbette yaptıklarınız size haber verilecek. Bu, Allah'a çok kolaydır.” 8 Onun için Allah'a, Rasülü'ne ve indirdiğimiz Nur'a (Kur'ân'a) iman edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 9 Toplanma gününde, sizi bir araya getirdiği günde... İşte o aldanma günüdür. Kim Allah'a iman eder, salih amel işlerse onun kötülüklerini örter ve onu orada sonsuza değin kalmak üzere, altından ırmaklar akan Cennetlere kor. İşte büyük başarı budur. 10 İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlar ise, onlar ateş yaranıdırlar. Ve orada ebedi kalıcıdır. Ne kötü bir dönüş yeridir. 11 Allah'ın izni olmadan hiç bir musibet isabet etmez. Kim Allah'a iman ederse kalbine hidâyet verir. Allah her şeyi bilendir. 12 Allah'a itaat ediniz. Peygambere itaat ediniz. Eğer yüz çevirirseniz Rasülü'müze düşen apaçık tebliğdir. 13 Allah, O’ndan başka ilâh yoktur. Mü'minler ancak Allah'a tevekkül etsinler. 14 Ey iman edenler, eşleriniz ve çocuklarınızdan bazısı size düşmandır. Onlardan sakının. Eğer (suçlarını) örterseniz, şüphesiz Allah afvedicidir, merhamet edicidir. 15 Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız ancak bir imtihandır. Büyük mükâfat Allah katındadır. 16 Gücünüz yettiğince Allah'tan sakının, dinleyin ve itaat edin, kendiniz için hayır olarak infakta bulunun. Kim nefsinin cimriliğinden korunmuşsa işte onlardır kurtuluşa erenler. 17 Kim Allah (kulların) a güzel bir şekilde borç verirse, sizin için onu artırır ve sizi afveder. Allah şükredenin şükrünü kabul edendir, yumuşak muamele yapandır. 18 Gizliyi ve açığı bilen, her şeye galip gelen, hükmeden (hükmünde hikmet sahibi olan) dir.üşmanlarına karşı iman edenleri destekledik, böylece üstün geldiler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tegabun-suresi-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 56min - 1571 - Tahrim Suresi Tefsiri Ali Kucuk N107 M066
TAHRÎM SÛRESİ MEALİ N107 M066 Medine döneminin ortalarında nâzil oldu. On iki âyettir. Helâl olanları haram kılmamamız bize öğretilir. "Helal ve meşru olan bir şeyi yapmayacağım" diye yemin eden kişinin, yeminini bozması daha iyidir. Yaptığımız kötülüklere yürekten pişmanlık duyarak nasuh tevbesi yapmamız gerektiği bildirilir. Toplumu ifsad eden kâfirlerle ve münafıklarla cihat emredilir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Ey peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığını, niçin haram ediyorsun? Allah afvedicidir. 2 Allah, yeminlerinizin çözülmesini farz kılar. Allah’tır sizin Mevlanız. O her şeyi bilen her şeye hükmedendir. 3 Hani peygamber eşlerinden birine (Hafsa’ya) gizlice bir söz söylemişti. O eşi bu sözü (bir başka eşi Ayşe'ye) haber verdi. Allah da bu söz sır naklini peygambere açıklayınca, (Peygamber eşlerinden birine) Bunun bir kısmını bildirdi, bir kısmını bildirmekten vazgeçti. Bunu ona (Hafsa'ya) haber verince (Hafsa) "Bunu sana kim haber verdi?" dedi. (Peygamber de) "Bana her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah haber verdi" dedi. 4 Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz, (iyi olur). Çünkü ikinizin de kalpleri kaymıştı. Eğer onun (peygamberin) aleyhine birbirinize arka çıkarsanız, şüphesiz O Allah, Cebrail ve mü'minlerin salihi onun dostudur. Bunun ardından melekler de yardımcıdırlar. 5 Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona sizden daha hayırlı, Müslüman, mü'min, itaatkar, tevbe eden, ibadete düşkün, oruç tutan, dul ve kızlar verir. 6 Ey iman edenler, kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Onun (ateşin) üzerinde kaba ve güçlü melekler vardır. Allah'ın onlara emrettiklerine karşı gelmezler ve emredilenleri yaparlar. 7 Ey kâfirler, bugün özür dilemeyin. Ancak yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız. 8 Ey iman edenler, nasuh tevbesiyle Allah'a tevbe edin. Umulur ki Allah kötülüklerinizi gizler ve sizi altından ırmaklar akan Cennetlere koyar. O gün Allah, peygamberi ve iman edip onunla beraber olanları rusvay etmez. Onların nuru önlerinde ve sağ taraflarında koşar. "Rabbimiz bizim nurumuzu tamamla, bizi afvet. Şüphesiz Sen, her şeye gücü yetensin" derler. 9 Ey Peygamber! kâfirlere ve münafıklara karşı cihat et ve onlara (savaşırken) sert davran. Onların yeri Cehennemdir. Orası ne kötü bir dönüş yeridir. 10 Allah kâfirlere, Nuh'un hanımı ile Lût'un hanımını örnek verdi. İkisi de bizim kullarımızdan iki salih kulumuzun (nikahı) altında idiler. İkisi de (iman etmemekle) ihanet ettiler. O ikisi (iki peygamber) onları (eşlerini) hiç bir şeyle Allah (azabın)'dan kurtaramadılar. Onlara: ‘Ateşe girenlerle beraber siz de girin" denildi. 11 Allah, Firavun'un hanımını da örnek verdi. Hani o kadın: "Rabbim benim için katından cennette bir ev yap, beni Firavun'dan ve yaptığından ve zalimler topluluğundan beni kurtar" demişti. 12 Namusunu koruyan, Imran kızı Meryem’i de (Allah örnek gösterdi). Biz, ona ruhumuzdan üfürdük. O, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti ve itaat edenlerden oldu. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tahrim-suresi-tefsiri
Tue, 22 Oct 2024 - 56min - 1570 - Talak Suresi Tefsiri - Ali Kucuk N099 M065
TALÂK SÛRESİ N099 M065 Medine'de nâzil olan bu sûre on iki âyettir. Toplum hayatında evlilik olduğu gibi boşanmalar da olacaktır. Bu din, hayal dini değil, hayat dinidir. Bu sûrede de, İzdivaç olur da imtizaç olmazsa, boşanma zorunlu hale gelirse, boşanmanın kurallarını ve boşanma neticesinde gerekli olan iddet bekleme günlerini ve çocuğun emzirilme sorununu hükme bağlamıştır. Toplumun karanlıklardan aydınlığa çıkması ancak Kur'ân'la olacağı bildirilmiştir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Ey Peygamber, kadınlarınızı boşayacağınızda, iddetleri içinde boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allah'tan sakının. (İddeti bitinceye kadar) Evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar. Ancak apaçık bir kötülük yaparlarsa (çıkarabilirsiniz). İşte bu Allah'ın koyduğu sınır (kanun) lardır. Kim Allah'ın koyduğu sınır (kanun) ları çiğnerse kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki de bundan sonra Allah bir iş meydana getirir (de eşlerin beraberliği devam eder.) 2 (İddetlerinin) sonuna geldiklerinde, ya meşru bir şekilde onları tutun veya meşru bir şekilde ayrılın. Sizden iki adil kişiyi şahit yapın. Şahitliği Allah için doğru yapın. Allah'a ve âhiret gününe iman edenlere, işte böyle öğüt verilir. Kim Allah'tan sakınırsa onun için bir çıkış yolu kılar. 3 Ve onu hesap etmediği yerden rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şeye bir ölçü koymuştur. 4 Kadınlarınızdan hayızdan kesilenlerle, hayız görmeyenlerin (iddetlerinden) şüphe ederseniz, (iddetleri) üç aydır. Hamile kadınların (iddetleri) ise, doğumlarını yapıncaya kadardır. Kim Allah'tan sakınırsa işinde kolaylık kılar. 5 İşte bu Allah'ın size indirdiği emridir. Kim Allah'tan sakınırsa, onun günahlarını gizler ve onun mükâfatını büyütür. 6 (İddet bekleyen) O kadınları, gücünüz yettiği kadar kendi oturduğunuz yerde oturtun. Onları daraltmak için zarar vermeyin. Eğer hamile iseler doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Eğer sizin için (çocuğu) emzirirlerse (o boşanmış kadına) ücretlerini verin. Meşru bir şekilde aranızda müşavere edin. Eğer güçlükle karşılaşırsanız bir başka kadın onu emzirir. 7 Varlıklı olan nafakayı varlığına göre versin. Kimin de rızkı kendisine kısılmışsa Allah'ın kendisine verdiği kadar nafaka versin. Allah, hiçbir kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah zorluktan sonra kolaylık kılacaktır. 8 Rablerinin ve O’nun Rasüllerinin emrinden çıkan nice şehir halkını biz çetin bir hesaba çektik ve onları görülmedik bir azapla cezalandırdık. 9 Yaptıklarının karşılığını tattılar ve işlerinin sonu hüsran oldu. 10 Allah onlar için şiddetli bir azab hazırladı. Ey iman eden akıl sahipleri!, Allah'tan sakının. Allah size zikri (Kur'ân'ı) indirmiştir. 11 İman edip ameli salih işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için, apaçık âyetleri size okuyan peygamberi (göndermiştir). Kim Allah'a iman eder, ameli salih işlerse, onu ebediyyen kalmak üzere altından ırmaklar akan Cennetlere koyar. Allah onun için gerçekten güzel rızk vermiştir. 12 Allah yedi göğü ve bir o kadar da yeri yaratandır. Allah'ın her şeye gücü yettiğini ve Allah'ın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz diye, bunların arasında emri iner durur.
Tue, 15 Oct 2024 - 53min - 1569 - Hucurat Suresi 1-10 Tefsiri Ali Kucuk N106 M049
*49 HUCURÂT SÛRESİ 1-11 MEALİ N106 M049 Medine'de hicretin sekizinci yılında nâzil olmuştur. Dördüncü âyette, Efendimizin odaları manasına gelen "Hucurât" kelimesi geçtiği için bu ismi almıştır. Allah ve Rasülünün emri veya yasağı olduğu yerde onların önüne geçilmemesi, konuşurken ses tonumuzun ayarlanması, habercilikte araştırmaya önem verilmesi, mü'minlerin kardeş kabul edilmesi, birden fazla İslâm devletinin olabileceği, aralarında harp olursa barış için arabuluculuk yapılması, kimseyi alaya almamamız, ayıpları araştırmamamız, insanlar arasındaki üstünlüğün ırkta değil, takvada aranması, kötü zanda bulunulmaması ve gıybet edilmemesi istenmektedir. Kısaca ahlak ve terbiye kuralları veriliyor. 18 âyettir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 1 Ey iman edenler, Allah ve Rasülü'nün önüne geçmeyin ve Allah'tan sakının, şüphesiz Allah her şeyi işiten, her şeyi bilendir. 2 Ey iman edenler, seslerinizi peygamberin sesinin üstüne yükseltmeyin. Farkında olmadan amellerinizin boşa gitmemesi için, birbirinizle bağırarak konuştuğunuz gibi peygambere de bağırarak konuşmayın. 3 Şüphesiz Allah Rasülü yanında seslerini kısanlar öyle kimselerdir ki, Allah onların kalplerini takva için imtihan etmiştir. Onlar için mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır. 4 Odaların arkasından, sana bağıranların çoğunluğu aklı ermeyenlerdir. 5 Eğer onlar, sen kendilerinin yanına çıkıncaya kadar sabretselerdi, onlar için daha hayırlı olurdu. Allah afvedendir, merhamet edendir. 6 Ey iman edenler, eğer bir fasık size bir haberle gelirse onu araştırın ki, bilmeden bir topluma sataşırsınız da, sonra yaptığınıza pişman olursunuz. 7 Bilin ki, Allah'ın Rasülü içinizdedir. Eğer birçok işte, o size itaat etseydi sıkıntıya düşerdiniz. Ancak Allah size imanı sevdirdi ve onu gönüllerinizde süsledi. İnkârı, fasıklığı ve isyanı size kötü gösterdi. İşte onlar doğru yolu bulanların ta kendileridir. 8 Bu Allah'tan bir lûtuf ve nimet olarak (verilmiştir). Allah her şeyi bilendir, hükmünde hikmet sahibi olandır. 9 Eğer mü'minlerden iki taife bir biriyle harp ederlerse, aralarını düzeltin. Eğer onlardan biri diğerine saldırırsa, saldırgan, Allah’ın emrine dönünceye kadar saldırgana karşı harp edin. Eğer Allah'ın emrine dönerse, aralarını adaletle düzeltin. Adil olun. Allah adilleri sever. 10 Mü'minler ancak kardeştirler. O halde kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'tan sakının ki, merhamet olunasınız. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hucurat-suresi-1-10-tefsiri
Thu, 31 Oct 2024 - 55min - 1568 - Hucurat Suresi 11-18 Tefsiri Ali Kucuk N106 M049
HUCURÂT SÛRESİ 11-18 MEALİ N106 M049 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 11 Ey iman edenler, hiçbir topluluk bir başka toplulukla alay etmesin. Belki onlar kendilerinden daha hayırlıdır. Kadınlar da kadınlarla (alay etmesin). Belki o kadınlar kendilerinden daha hayırlıdır. Kendinizi ayıplamayın. Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir. Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir. 12 Ey iman edenler, zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin ayıbını aramak için casusluk yapmayın. Bazınız bazınızı gıybet etmesin. Sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemeyi sever mi? Siz bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının. Şüphesiz Allah tevbeleri kabul edendir, merhamet edendir. 13 Ey insanlar, biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Tanışasınız diye sizi milletler ve kabileler halinde kıldık. Şüphesiz Allah katında en değerli olanınız, takvada en ileri olanınızdır. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır. 14 Bedeviler: "iman ettik" dediler. De ki: "Siz, iman etmediniz. Ancak Müslüman olduk" deyin. İman sizin kalplerinize yerleşmemiştir. Eğer Allah ve Rasülü'ne itaat ederseniz amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah afvedicidir, merhamet edicidir. 15 Mü'minler, ancak Allah’a ve Rasülü'ne iman eden, sonra hiçbir şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihat edenlerdir. İşte onlar sadıkların ta kendileridir. 16 De ki: "Dininizi Allah'a siz mi öğreteceksiniz? Allah göklerde ve yerde olanların hepsini bilir. Allah her şeyi hakkıyla bilir.” 17 Onlar, İslâm olduklarını senin başına kakıyorlar. De ki: "İslâmınızı benim başıma kakmayın. Belki Allah sizi imana kavuşturduğundan dolayı sizin başınıza kakar. Eğer doğru söylüyorsanız?" 18 Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin ğaybını bilir. Allah yaptığınız her şeyi görür. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hucurat-suresi-11-18-tefsiri
Thu, 31 Oct 2024 - 52min - 1567 - Mucadele Suresi Tefsiri Ali Kucuk
MÜCÂDELE SÛRESİ MEALİ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitti. Allah sizin konuşmanızı da işitmiştir. Şüphesiz Allah işitendir, görendir. 2 İçinizden zıhar yapanların hanımları, onların anneleri değildir. Onların anneleri ancak onları doğurandır. Şüphesiz onlar, (zıhar yapanlar) çirkin ve yalan bir söz söylüyorlar. Muhakkak Allah afvedicidir, bağışlayıcıdır. 3 Kadınlarına zıhar yaptıktan sonra sözlerinden dönmek isteyenlerin, (hanımlarıyla) temas kurmadan önce bir köle azat etmesi gerekir. İşte siz bununla öğütleniyorsunuz. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 4 Kim (köle) bulamazsa, (eşiyle) temas kurmadan önce iki ay art arda oruç tutması gerekir. Buna da gücü yetmeyen, altmış fakiri doyurur. İşte bu (kolaylık) Allah'a ve Rasûlü'ne iman ettiğiniz içindir. İşte bunlar Allah('ın koyduğu) sınırlardır. Kâfirler için acıklı azap vardır. 5 Şüphesiz Allah ve Rasülü'ne karşı sınır (kanun) koymaya kalkanlar daha öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltıldılar. Halbuki biz apaçık âyetler indirdik. Kâfirler için alçaltıcı azap vardır. 6 Allah onların hepsini dirilttiği günde, onların yaptıklarını haber verecektir. Allah onları (yaptıklarını) saymıştır, onlarsa onu unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir. 7 Göklerde ve yerdekileri, Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin fısıltı yaptığı yerde, dördüncüleri mutlaka O (Allah) olur. Beş (kişinin) altıncısı O (Allah)dır. Bundan daha az veya daha çok olsa da, nerede olurlarsa olsunlar o (Allah) onlarla beraberdir. Sonra kıyamet gününde yaptıklarını onlara haber verecektir. Şüphesiz Allah her şeyi bilir. 8 Fısıltı yapmaktan yasaklandıktan sonra, yasaklandıklarına geri dönenleri, günah, düşmanlık ve peygambere isyan konusunda fısıltı yapanları görmedin mi? Sana geldikleri zaman, seni Allah'ın selâmlamadığı bir şeyle selâmlıyorlar ve kendi kendilerine "Söylediklerimiz sebebiyle Allah'ın bize azap etmesi gerekmez miydi?" diyorlar. Yaslanacakları Cehennem onlara yeter. Ne kötü bir dönüş yeridir. 9 Ey iman edenler, fısıltı ile konuştuğunuzda günah, düşmanlık ve peygambere isyanı fısıldaşmayınız, iyilik ve takvayı fısıldaşınız. Huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun. 10 Fısıltı ancak şeytandandır. İman edenleri üzmek içindir. Halbuki Allah'ın izni olmadan onlara hiçbir zarar veremezler. Mü'minler ancak Allah'a tevekkül etsinler. 11 Ey iman edenler, size "meclislerde yer açın" denildiğinde yer açın ki, Allah da size genişlik versin. "Kalkın" denildiğinde kalkın ki, sizden iman edenleri ve ilim verilenleri Allah derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (Müsafirinize hem evinizin kapısını hem gönül kapınızı açın. Müsafir gittiğiniz yerde rahatsızlık vermeyin.) ...
Mon, 28 Oct 2024 - 59min - 1566 - Munafikun Suresi Tefsiri Ali Kucuk N104 M063
MÜNÂFİKÛN SÛRESİ MEALİ Medine'de, Beni müstalik / Müreysi gazvesinin ardından nâzil oldu. Onbir âyettir. Münafıkların röntgenini çekiverdiği için bu isim verilmiştir. İnsanların görüntüleri ve cazibeli konuşmalarına aldanmamamız istenir. Hiç bir şeyin bizi Allah'ın kitabından alıkoymaması istenir. Ekonomik baskılardan yılmamamız gerektiği, bütün hazinelerin Allah'a ait olduğu vurgulanır ve bizim insanlara yardım etmeye devam etmemiz istenir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Münafıklar sana geldiğinde: "Biz şahitlik yaparız ki, sen şüphesiz Allah'ın Rasülü'sün." derler. Allah biliyor ki, şüphesiz sen O’nun Rasülü'sün. Allah şahitdir ki, şüphesiz münafıklar yalancıdırlar. 2 Yeminlerini kalkan edindiler de, Allah yolundan alıkoydular. Muhakkak onlar ne kötü şeyler yapıyorlar. 3 Bu, onların iman etmeleri, sonra da kâfir olmaları sebebiyledir. Artık onların kalplerine mühür vuruldu onlar anlamazlar. 4 Onları gördüğün zaman bedenleri hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Sanki onlar giydirilmiş keresteler gibidirler. Her bağırmayı kendi aleyhlerine zannederler. Onlar düşmandırlar. Onlardan sakın. Allah onları gebertsin. Nasıl da döndürülüyorlar? 5 Onlara: "Gelin Allah Rasülü size istiğfar etsin." denildiği zaman başlarını bükerler ve sen onları kibirlenerek yan çizerlerken görürsün. 6 Onlara istiğfar etsen de istiğfar etmesen de birdir. Allah onları ebediyen affetmeyecektir. Allah fasıklar topluluğuna hidâyet vermez. 7 Onlar: "Allah Rasülü'nün yanındakilere yardım etmeyin ki (onun yanından) dağılsınlar" diyenlerdir. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah'a aittir. Ancak münafıklar bunu anlamazlar. 8 (Münafıklar): "Medine'ye döndüğümüzde aziz olan zelil olanı çıkaracaktır." diyorlar. Halbuki asıl izzet, Allah'a, Rasûlü'ne ve mü'minlere aittir. Ancak münafıklar bilmiyorlar. 9 Ey iman edenler, mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar zarara uğrayanlardır. 10 Herhangi birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir zamana kadar geciktir de, sadaka vereyim ve salihlerden olayım" demeden önce, bizim size verdiğimiz rızktan infak ediniz. 11 Eceli geldiği zaman hiçbir kimseye Allah, (ecelini) geciktirmeyecektir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/munafikun-suresi-tefsiri 241027
Mon, 28 Oct 2024 - 55min - 1565 - Hacc Suresi 1-17 Tefsiri Ali Kucuk N108 M022
HACC SÛRESİ 1-17 MEALİ N108 M022 Medine'de nazil olmuştur. 78 âyettir. Kıyametin dehşeti, yaratılışımızın serüveni, kabirlerden diriliş, tartışmanın kuralları, haccın hikmetleri, kurban, sosyal yardımlaşma, zalimlere karşı harbin faydaları, putlar ve zayıflıkları ve iktidarın önemi vurgulanır. بسم الله الرحمن الرحيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 1 Ey insanlar, Rabbinizden sakının, çünkü kıyamet gününün zelzelesi büyük bir şeydir. 2 O gün, emziren her kadın emzirdiğini unutur, her hamile kadını yükünü bırakırken görürsün. Onlar sarhoş olmadıkları halde insanları sarhoş görürsün. Ancak Allah'ın azabı çok şiddetlidir. 3 İnsanlardan bir kısmı, ilimsiz olarak Allah hakkında tartışır ve hayırsız her şeytana uyar. 4 Şeytanın üzerine: "Kim onu dost edinip uyarsa, şüphesiz onu sapıtır ve onu alevli azaba götürür" yazıldı. 5 Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilişten şüphede iseniz, şüphesiz biz sizi topraktan yarattık. Sonra nutfe (meni) den, sonra alaka (rahme yapışan) dan, sonra yaratılışı belirsiz bir çiğnem et parçasından yarattık ki, size (öldükten sonra sizi tekrar diriltmeye gücümüzün yettiğini) açıklayalım. Belirli bir sûreye kadar dilediğimizi rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi çocuk olarak çıkarıyoruz. Sonra gücünüze erişmeniz için (büyütüyoruz). Sizden bir kısmı (erken) öldürülür, bir kısmınız bilirken bilmez hale gelmesi için ömrün en reziline döndürülür. Yeryüzünü ölmüş görürsün. Onun üzerine suyu indirdiğimizde hemen harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten bitirir. 6 İşte bu (meniden insanın yaratılışı, ölü toprağın diriltilişi) Allah'ın hak olmasından, ölüleri diriltmesinden ve her şeye gücünün yetmesindendir. 7 Kıyamet muhakkak gelecektir ve onda hiç şüphe yoktur. Allah muhakkak kabirdekileri diriltir. 8 İnsanlardan bir kısmı ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışır. 9 Allah yolundan sapıtmak için yan çizerek (tartışır). Onun için dünyada rüsvaylık vardır, kıyamet gününde de ona yangın azabını tattırırız. 10 “İşte bu, senin ellerinle yaptıkların sebebiyledir.” Allah kullarına zulmedici değildir. 11 İnsanlardan bir kısmı da bir tarafından (çıkarı olduğu şeylerden) Allah'a ibadet eder. Eğer ona bir hayır isabet ederse rahatlar, eğer ona bir fitne isabet ederse yüzü üzerine dönüverir. O dünyayı da, âhireti de kaybetmiştir. İşte apaçık zarar da budur. 12 Allah'tan başka kendine fayda ve zarar vermeyecek şeylere yalvarır. İşte en uzak sapma da budur. 13 Zararı faydasından daha yakın bir varlığa yalvarır. O (yalvardığı) ne kötü bir dost, ne kötü bir arkadaştır. 14 Şüphe yok ki Allah, iman edip, ameli salih işleyenleri altından ırmaklar akan cennetlere kor. Şüphesiz Allah dilediğini yapar. 15 Kim ona (Allah'ın kuluna) dünyada ve âhirette yardım etmeyeceğini zan ediyorsa, hemen gökyüzüne bir sebep uzatsın, sonra kessin. Baksın kurduğu tuzak kinini giderecek mi? 16 İşte biz onu açık âyetler olarak indirdik. Şüphesiz Allah dilediğini hidâyete erdirir. 17 İman edenler, Yahûdîler, Sabiiler, Nesara, Mecusiler ve (Allah'a) ortak koşanlar, şüphesiz Allah kıyamet günü onların arasını ayıracak. Şüphesiz Allah her şeye şahittir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hacc-suresi-1-17-tefsiri
Tue, 22 Oct 2024 - 57min - 1564 - Hacc Suresi 18-32 Tefsiri Ali Kucuk N108 M022
HACC SÛRESİ 18-32 MEALİ N108 M022 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 18 Görmedin mi, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldız, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan bir çoğu O’na, Allah'a secde ederler. (insanlardan) bir çoğunun üzerinde azap hak olmuştur. Allah kimi alçaltırsa ona ikram eden olmaz. Şüphesiz Allah dilediğini yapar. (Secde âyeti) 19 İşte şu ikisi (mü'minle kâfir) Rableri konusunda çekişen iki hasımdırlar. İnkâr edenlere ateşten elbise biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülür. 20 Onunla (kaynar su ile) onların karnındakiler ve derileri eritilir. 21 Onlar için demirden kamçılar vardır. 22 Oradan, o gamdan her kurtulmak isteyişlerinde oraya geri çevrilirler ve "Bu yakıcı azabı tadın" (denir). 23 Şüphe yok ki Allah iman edip ameli salih işleyenleri altından ırmaklar akan cennetlere kor. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenecekler. Orada elbiseleri de ipektir. 24 Sözün güzeline ulaştırıldılar ve çok övülenin (Allah'ın) yoluna kavuşturuldular. 25 Şüphesiz inkâr edenler ve Allah'ın yolundan ve insanlar için kıldığımız, kendisinde yerli ve misafirlerin eşit olduğu Mescidi Haram'dan alıkoyanlar... Kim orada zulüm ile sapmayı isterse ona acıklı azabı tattırırız. 26 Hani beytin (Ka'be'nin) yerini İbrahim'e hazırlamıştık (ve şöyle demiştik): "Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve evimi tavaf edenler, kıyama duranlar, rukû ve secde edenler için temizle." 27 İnsanlar için de haccı i'lan et, uzun yollardan gelen yaya ve yorgun deve (çevik binek) üzerinde sana gelsinler. 28 Kendilerine ait menfaatlere şahit olsunlar ve kendilerine rızk olarak verdiği hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Onlardan yeyin ve yoksula, fakire de yedirin. 29 Sonra kirlerini gidersinler, (tıraş olup temizlensinler) adaklarını yerine getirsinler ve Beyti Atik'i (Kabe’yi) tavaf etsinler. 30 İşte (hac) budur. Kim Allah'ın hurmetlerine saygı gösterirse Rabbi katında bu onun için daha hayırlıdır. Size (Maide 3,En'am 145,A'raf 157) okunanların dışındaki hayvanlar helâl kılınmıştır. O halde putlardan olan pislikten ve yalan sözden kaçının. 31 Allah için hanifler olarak (Allah'tan başkasının ilahlığına gönülden dahi meyletmeden) ve Allah'a ortak koşmadan. Kim Allah'a ortak koşarsa, sanki gökyüzünden düşüyor da kuş onu kapıyor veya rüzgar onu uzak bir yere uçuruyor gibidir. (İmanın yüceliğinden inkârın uçurumuna düşer.) 32 İşte böyle. Kim Allah'ın şeairine (işaretlerine) saygı gösterirse bu saygı kalplerin takvasındandır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hacc-suresi-18-32-tefsiri
Tue, 22 Oct 2024 - 55min - 1563 - Hacc Suresi 33-51 Tefsiri Ali Kucuk N108 M022
HACC SÛRESİ 33-51 MEALİ N108 M022 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 33 Onlar (kurbanlık hayvanlar)da belirli bir zamana kadar sizin için menfaatler vardır. Sonra onların (kurban için) varacakları yer Beyti Atik'dir. 34 Kendilerine rızk olarak verdiği hayvanlar üzerine Allah'ın adını anmaları için biz, her ümmete bir ibadet (kurban) yeri kıldık. Sizin ilahınız tek İlahtır. O’na teslim olun. Yumuşak kalplileri müjdele. 35 O (yumuşak kalpli ola)nlar, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer. Başlarına gelene sabrederler, namazı kılarlar ve onlara verdiğimiz rızktan infak ederler. 36 Kurbanlık develeri de sizin için Allah'ın işaretlerinden yaptık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar ayakta iken üzerlerine Allah'ın adını anın (kesin). Yanları yere düştüğünde (öldüğünde) onlardan yeyin ve kanaat edip (istemeyen fakire de) isteyen fakire de yedirin. İşte biz, bu hayvanları size musahhar/itaatkar kıldık ki şükredersiniz. 37 Onların (kurbanlıkların) kanları ve etleri asla Allah'a ulaşmaz. Ancak sizin takvanız Ona ulaşır. İşte o hayvanları size musahhar kıldı ki size yol gösterdiği için Allah'ı büyükleyesiniz. Muhsinleri (Allah'ı görür gibi ibadet edenleri) müjdele. 38 Şüphesiz Allah, iman edenleri savunur. Şüphesiz Allah bütün hainleri ve nankörleri sevmez. 39 Zulme uğramaları sebebiyle, kendileriyle harb edilenlere (harb) izni verildi. Allah onlara yardım etmeye elbette kadirdir. 40 Onlar yalnız "Rabbimiz Allahtır" dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah insanlardan bir kısmını (kâfirleri) bir kısmıyla (mü'minlerle) defetmeseydi, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın ismi çokça anılan mescitler yıkılırdı. O’na yardım edene Allah mutlaka yardım eder. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, galiptir. 41 Onlara (Müslümanlara) eğer yeryüzünde (iktidar için) bir mekan verirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler, kötülüğü yasaklarlar. İşlerin sonu Allah'a aittir. 42 Eğer seni yalanlıyorlarsa, bunlardan önce Nuh'un kavmi, Âd ve Semud da yalanlamıştı. 43 İbrahim'in kavmi ve Lud'un kavmi de (yalanlamıştı.) 44 Medyen halkı da (yalanlamıştı). Musa da yalanlandı. Kâfirlere zaman tanıdım. Sonra yakalayıverdim. Ben’im i nkârım nasılmış? 45 Zalim olan nice memleketler helâk ettik. Onlar şimdi çatıları üzerine çökmüş, nice terkedilmiş kuyu ve nice (ıpıssız) yüksek köşkler vardır. 46 Onlar yeryüzünde gezmediler mi ki (kâfirlerin bu harabelerini görüp ibret alarak) düşünen kalpleri, işiten kulakları olsun. Çünkü (iman konusunda) gözler kör olmaz. Ancak göğüslerindeki kalpler kör olur. 47 Azabın çabucak olmasını senden istiyorlar. Allah asla sözünden dönmez. Rabbin katında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin sene gibidir. 48 Halkı zalim nice şehirlere mühlet verdim, sonra onları yakaladım. Dönüş ancak Banadır. 49 De ki: "Ey İnsanlar, Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım." 50 İman edip ameli salih işleyenlere gelince, onlara mağfiret ve güzel rızk vardır. 51 Ayetlerimize galip gelmek için koşanlara gelince, onlar alevli ateşin yaranıdırlar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hacc-suresi-33-51-tefsiri
Tue, 22 Oct 2024 - 53min - 1562 - Hacc Suresi 52-63 Tefsiri Ali Kucuk N108 M022
HACC SÛRESİ 52-63 MEALİ N108 M022 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 52 (Ey Muhammed!)Senden önce gönderdiğimiz her Rasül ve Nebi, bir şey temenni ettiğinde, şeytan onun temennisi içine bir şey atardı. Allah da şeytanın attığını derhal iptal eder, sonra Allah âyetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hükmünde hikmet sahibidir. 53 (Allah şeytanın böyle yapmasına müsaade eder ki) Kalpleri katı olan ve kalplerinde hastalık olanlara şeytanın attığı bir imtihan olsun. Muhakkak zalimler uzak bir ayrılık içindedirler. 54 Kendilerine ilim verilenler onun, Rabbinden bir gerçek olduğunu bilmeleri, ona iman etmeleri ve kalpleri ona ısınması için (Allah onu şeytanın vesvesesinden korur) şüphesiz Allah, iman edenleri doğru yola iletir. 55 Kâfirler kendilerine (kıyamet) saati ansızın gelinceye kadar veya kısır günün azabı gelinceye kadar, şüphe içinde devam edecekler. 56 Mülk, o gün Allah'ındır. Onların arasında hükmeder. İman edip ameli salih işleyenler naim cennetlerindedirler. 57 İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar için alçaltıcı azap vardır. 58 Allah yolunda hicret eden sonra öldürülen veya ölenlere gelince elbette Allah onları güzel rızkla rızklandıracaktır. Şüphesiz Allah, rızk verenlerin en hayırlısıdır. 59 Onları hoşlanacakları yere sokacaktır. Allah her şeyi bilendir, halim'dir. 60 İşte böyle. Kim kendisine yapılan cezanın misliyle ceza verir de, sonra kendine saldırılırsa, elbette Allah ona yardım eder. Şüphesiz Allah afvedicidir, bağışlayıcıdır. 61 İşte böyle, Allah geceyi gündüze sokar, gündüzü geceye sokar. Ve Allah her şeyi işitendir, görendir. 62 İşte böyle, Allah, hakkın ta kendisidir. O’ndan başka çağırdıkları ise batılın ta kendisidir. Şüphesiz Allah yücedir, büyüktür. 63 Görmedin mi Allah gökten su indirdi de yeryüzü yeşeriverdi. Şüphesiz Allah latif'dir, her şeyden haberdardır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hacc-suresi-52-63-tefsiri
Tue, 22 Oct 2024 - 58min - 1561 - Hacc Suresi 65-78 Tefsiri Ali Kucuk N108 M022
HACC SÛRESİ 65-78 MEALİ N108 M022 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 65 Görmedin mi yeryüzündekileri ve emriyle denizde akıp giden gemileri sizin emrinize verdi. Gökyüzü, yerin üzerine düşmesin diye tutuyor. Ancak O’nun izniyle (gök düşer). Şüphesiz Allah insanlara çok şefkatlidir, çok merhametlidir. 66 O, sizi diriltti. Sonra sizi öldürecek ve sonra (âhirette) diriltecek. Muhakkak insan çok nankördür. 67 Her ümmet için ibadet yeri/yolu kıldık ki, onlar ona göre ibadet etsinler. Bu işlerde seninle çekişmesinler. Rabbine çağır. Muhakkak sen dosdoğru bir yol üzerindesin. 68 Eğer seninle mücadele ederlerse: "Allah yaptıklarınızı daha iyi bilir" de. 69 Allah, kıyamet günü hakkında ihtilaf ettikleriniz şeylerde aranızda hükmedecektir. 70 Bilmez misin Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir. Şüphesiz bu bir kitap (levhi mahfuz)dadır. Şüphesiz bu, Allah'a kolaydır. 71 Allah'tan başkasına ibadet ediyorlar. Allah onun hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onların bu konuda hiç bir bilgileri de yoktur. Zalimlerin yardımcısı yoktur. 72 Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğunda kâfirlerin yüzlerinde inkârı tanırsın. Neredeyse kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Size bundan (inkâr ve öfkenizden) daha şerlisini haber vereyim mi? O Allah'ın kâfirlere va'd ettiği ateştir. O ne kötü bir dönüş yeridir. 73 Ey insanlar, bir misal verildi, onu dinleyin. Şüphesiz sizin, Allah'tan başka çağırdıklarınızın hepsi bir araya toplansalar bir sineği bile katiyyen yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa onu ondan geri alamazlar. İsteyen de istenen de zayıf kaldı. 74 Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah güçlüdür, kadirdir. 75 Allah meleklerden ve insanlardan elçiler seçer. Şüphesiz Allah işitendir, görendir. 76 Onların önlerindekileri ve arkalarındakileri bilir. Bütün işler Allah'a döndürülür. 77 Ey iman edenler, rukû edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin ki, kurtuluşa eresiniz. 78 Allah (yolun)da, onun cihadına layık cihat ediniz. O sizi seçti. Dinde size hiç bir zorluk kılmadı. Babanız İbrahim'in dini (gibi kolay kıldı). O (Allah) ,sizi bundan (Kur'ân'dan) önce de, burada (Kur'ân'da) da "Müslümanlar" diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit olsun, siz de bütün insanlara şahit olasınız. Haydi namazı dosdoğru kılınız, zekâtı veriniz ve Allah'a (Allah'ın ipi olan Kur’ân’a) sarılınız. O’dur sizin Mevla’nız. O, ne güzel Mevlâ ve ne güzel yardımcıdır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hacc-suresi-65-78-tefsiri
Tue, 22 Oct 2024 - 57min - 1560 - Hasr Suresi Tefsiri Ali Kucuk
*59 HAŞR SÛRESİ Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ı tesbih etmektedir. O her şeye galip her şeye hükmedendir. 2 İlk sürgünde ehli kitap kâfirlerini (Beni Nadr) yurtlarından çıkaran O’dur. Siz çıkacaklarını zannetmiyordunuz. Onlar da kalelerinin kendilerini koruyacağını sanıyorlardı. Allah ('ın azabı) onlara hiç hesap etmedikleri yerden geldi. Kalplerine korku saldı. Evlerini kendi elleriyle ve mü'minlerin elleriyle yıkıyorlardı. Ey akıl sahipleri, ibret alınız. 3 Eğer Allah, onlara sürgünü yazmamış olsaydı, elbette onlara dünyada azap ederdi. Ahirette ise onlara ateş azabı vardır. 4 Bu (sürgün ve âhiretteki ceza) onların Allah'a ve Rasûlü'ne karşı gelmeleri sebebiyledir. Kim Allah'a karşı gelirse, şüphesiz Allah'ın azabı şiddetlidir. 5(Harp taktiği olarak) Değerli hurma ağaçlarından kestikleriniz de, (kesmeyip) kökleri üzerinde bıraktığınız da, hep Allah'ın izniyledir ve fasıkları rezil etmek içindir. 6 Allah'ın, onlardan Rasûlü'ne geri verdiği fey (harpsiz elde edilen ganimet) ki, siz ona at veya deve koşturmadınız. Ancak Allah, peygamberlerini dilediklerine musallat eder. Allah her şeye gücü yetendir. 7 Allah'ın şehirlerin halkından Rasûlü'ne geri verdiği fey'i (harpsiz elde edilen ganimet) Allah'a, Rasûlü'ne, yakınlara, yetimlere, fakirlere, yolda kalanlara aittir. Böylece (mal) içinizdeki zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Peygamber size neyi vermişse alınız. Size neyi yasakladıysa ondan vazgeçin. Allah'tan sakının. Şüphesiz Allah'ın azabı şiddetlidir. 8 (Bu ganimetler) Yurtlarından ve mallarından çıkarılan, Allah'ın lûtuf ve rızasını arayan, Allah ve Rasûlü'ne yardım eden fakir muhacirlere aittir. İşte onlar sâdıkların ta kendileridir. 9 Onlardan (muhacirlerden) önce yurda (Medine'ye) yerleşen ve iman sahibi olanlar (ensar) kendilerine hicret edenleri severler ve (muhacire) verilen (ganimet)ler konusunda yüreklerinde bir ihtiyaç duymazlar ve ihtiyaçları olsa bile onları (mühacirleri) kendilerine tercih ederler. Kim, nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. 10 Onlardan (Mühacir ve Ensar ’dan) sonra gelenler: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce imanla geçip giden kardeşlerimizi bağışla. İman edenlere karşı gönlümüzde bir kin bırakma. Rabbimiz, şüphesiz sen şefkatlisin merhametlisin" derler. 11 Münafıkların, kitap ehli kâfir kardeşlerine: "Eğer siz (yurdunuzdan) çıkarılırsanız biz de çıkarız, sizin aleyhinizde ebediyen kimseye itaat etmeyiz, eğer savaşa tutuşursanız size elbette yardım ederiz." dediklerini görmedin mi? Allah onların yalancı olduklarına şahitlik eder. 12 Eğer onlar (Beni Nadr Yahûdîleri yurtlarından) çıkarılsalar onlarla beraber (münafıklar) çıkmazlar. Eğer harbe tutuşsalar onlara yardım etmezler. Yardım etseler bile sırtlarını dönüp kaçarlar. Sonra yardım olunmazlar. 13 Onların içlerinde size karşı duydukları korku, Allah korkusundan daha şiddetlidir. Bu onların anlayışsız bir toplum olmalarındandır. 14 Onlar sizinle ancak, sûrlarla çevrili şehirlerde veya duvarların arkasında savaşırlar. Onların kendi aralarındaki çatışmaları çetindir. Sen onları birlik sanırsın, kalpleri paramparçadır. İşte bu, onların akılsız bir toplum olmalarındandır. 15 Durumları, onlardan yakın bir zaman önce yaptıklarının cezasını tadanları (Bedir harbine katılan müşriklerin) nın durumu gibidir. Onlar için acıklı bir azap vardır. 16 (Münafıkların) durumu şeytanın durumuna benzer. O (Şeytan) insana: "Kâfir ol" demişti. (İnsan) kâfir olunca: "Ben senden uzağım. Ben alemlerin Rabbi Allah'tan korkarım" demişti. ...
Tue, 15 Oct 2024 - 55min - 1559 - Beyyine Suresi Tefsiri - Ali Kucuk N100 M098
*98 BEYYİNE SÛRESİ Medine'de nâzil olmuştur. 8 âyettir. Ehli kitap ve müşrik kâfirlerin, yaratılmışların en zararlısı olduğu, en yararlı/hayırlı insanların iman edip, ameli salih işleyenler olduğu, Kur'ân gelinceye kadar batıldan ayrılmayan, kitap gelince ayrılığa düşenlerin Cehennemlik olduğu bildirilir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Ehli kitap ve müşriklerden olan kâfirler, kendilerine apaçık bir belge gelinceye kadar (tahrif edilmiş batıl dinlerinden) ayrılacak değillerdi. 2 Tertemiz sahifeler okuyan Allah'tan bir elçi (gelinceye kadar batıldan ayrılmadılar). 3 Orada (sahifelerde) en değerli/doğru kitaplar (yazılar) vardır. 4 Ehli kitap ancak kendilerine apaçık bir belge geldikten sonra ayrılığa düştüler. 5 Halbuki onlar, dini Allah'a halis kılarak, hanifler olarak (küfre meyil dahi etmeden) Allah'a ibadet etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekâtı vermekle emr olunmuştur. İşte değerli/doğru/devamlı din budur. 6 Şüphesiz ehli kitap ve müşriklerden olan kâfirler, cehennem ateşinin içindedirler ve ebedî olarak orada kalıcıdırlar. İşte onlar yaratılanların en şerlisi/kötüsüdürler. 7 Şüphesiz iman edip, ameli salih işleyenler, işte onlar yaratılanların en hayırlısı/iyisidirler. 8 Onların Rableri katındaki mükâfatı, altından ırmaklar akan adn Cennetleridir. Orada ebedi olarak kalıcıdırlar. Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da ondan razı olmuşlardır. İşte bu (mükâfat), Rabbinden korkanlar içindir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/beyyine-suresi-tefsiri
Mon, 14 Oct 2024 - 56min - 1558 - Insan Suresi 1 - 9 Tefsiri Ali Kucuk N098 M076
İNSAN SÛRESİ 1-9 MEALİ N098 M076 Mekke'de nâzil olmuştur. 31 âyettir. Yoktan var edilen, eklemleri sağlamlaştırılan insanın iman etmesi, Allah’a itaat edip günahkârlara, kâfirlere itaat etmemesi, belâlara sabretmesi, düşmanını bile esir ettiğinde afvedip en sevdiği yiyeceğinden yedirmesi, karşılığında teşekkür bile beklememesi öğretilir ve bu özelliklere sahip mü'minin mükâfatı anlatılır. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 İnsan üzerinden öyle zamanlar geçti ki, o (insan, o zamanlar içinde) anılmaya değer bir şey değildi. İnsanı biz, karışık bir nutfeden yarattık. Onu imtihan edeceğiz. Onun için onu işiten ve gören yaptık. 3 Biz, ona yolu gösterdik. İster şükretsin, ister küfretsin. 4 Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli ateşi hazırladık. 5 Şüphesiz iyiler, karışımı 'kâfur' olan bardaktan içerler. 6 O bir pınardır ki, ondan Allah'ın kulları içer ve onu (diledikleri gibi) fışkırtırlar. 7 Adaklarını yerine getirirler ve şerri yaygın günden korkarlar. 8 Sevmelerine rağmen, yemeklerini fakire, yetime ve esire yedirirler. 9 "Biz ancak Allah rızası için yediririz, sizden bir karşılık ve teşekkür istemeyiz" (derler). https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/insan-suresi-1-9-tefsiri https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/insan-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Sat, 12 Oct 2024 - 59min - 1557 - Insan Suresi 8 - 31 Tefsiri Ali Kucuk N098 M076
İNSAN SÛRESİ 8-31 MEALİ N098 M076 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 8 Sevmelerine rağmen, yemeklerini fakire, yetime ve esire yedirirler. 9 "Biz ancak Allah rızası için yediririz, sizden bir karşılık ve teşekkür istemeyiz" (derler). 10 "Çünkü biz, asık suratlı, katı günde Rabbimizden korkarız." 11 Allah onları bu günün şerrinden korudu ve onlara parlaklık ve sevinç verdi. 12 Sabretmeleri nedeniyle mükâfatları cennet ve ipektir. 13 Koltuklar üzerine yaslanırlar. Orada (yandırıcı) güneşi, (dondurucu) zemheriyi görmezler. 14 Gölgeleri üzerlerine sarkmış (meyvelerin) koparılması kolaylaştırılmıştır. 15 Etraflarında gümüşten kaplar, billûr bardaklar dolaştırılır. 16 Sayılarını belirledikleri gümüşten billûrlar. 17 Orada, karışımı zencefil olan bardakta içirilir. 18 Selsebil denilen bir pınar vardır orada. 19 Etraflarında ölümsüz çocuklar dolaşır. Sen onları görsen saçılmış inci sanırsın. 20 Art arda baktığın zaman orada nimet ve büyük saltanat görürsün. 21 Üzerlerinde ince ve kalın yeşil ipekten elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle süslenmişler. Rableri onlara tertemiz içecekler içirir. 22 (Onlara şöyle denir.) İşte bunlar sizin mükâfatınız oldu ve sizin çalışmanız kabul edildi. 23 Şüphesiz Kur'ân'ı parça parça, sana indiren biziz. 24 Rabbinin hükmüne sabret, onlardan günahkârlara veya inkârcılara itaat etme. 25 Sabah akşam Rabbinin adını zikret. 26 Geceleyin O’na secde et ve geceleyin uzun uzun O’nu tesbih et. 27 Şüphesiz onlar acele (Dünya) yi isterler. O ağır (âhiret) gününü arkalarına bırakırlar. 28 Onları biz yarattık, eklemlerini biz güçlendirdik. Dilesek onları benzerleriyle değiştiririz. 29 Şüphesiz bu bir uyarıdır.Artık kim dilerse Rabbine bir yol edinir. 30 Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Çünkü Allah her şeyi bilen, her şeye hükmedendir. 31 O, dilediğini rahmetine koyar. Zalimlere (gelince) onlara da acıklı bir azap hazırladı. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/insan-suresi-8-31-tefsiri
Sat, 12 Oct 2024 - 58min - 1556 - Rahman Suresi Tefsiri Ali Kucuk N097 M055
*55 RAHMÂN SÛRESİ Mekke'nin sonlarına doğru nâzil oldu. İsmini birinci âyetten aldı. İnsanlara ve cinlere hitap ettiği için tesniye=ikil sığasını kullandı. İman ve ameli salih üzere olanlara, bu dünyanın da Cennet gibi olacağından iki Cennet va'dedildi. Bizi, Güneşimizi, Ayımızı, yiyeceklerimizi, adalet terazimizi, denizleri, gemileri, incileri, mercanları ve mü'minlere "Cenneti ve nimetlerini veren Rabbinizi nasıl yalanlarsınız" sözünü çokca tekrar ederek Rabbin önemine dikkat çekti. 78 âyettir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 1 Rahmân, 2 Kur'ân'ı öğretti. 3 İnsanı yarattı, 4 Ona beyanı(konuşmasını) öğretti, 5 Güneş ve Ay hesapladır. 6 Bitkiler ve ağaçlar O’na secde ederler. 7 Gökyüzünü kaldırdı ve ölçü koydu ki, 8 Artık tartıda taşkınlık etmeyin. 9 Ölçmeyi adaletle yapın ve tartıyı eksik yapmayın. 10 Yeryüzünü canlılar için koydu (meydana getirdi). 11 Orada meyve ve tomurcuklu hurma vardır. 12 Kabuklu dane ve hoş kokulu(lar) vardır. 13 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 14 İnsanı bardak gibi (ses veren) kupkuru çamurdan yarattı. 15 Cinleri de dumansız ateşten yarattı. 16 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 17 O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir. 18 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 19 İki denizi bir birine karışmak için salıvermiştir. 20 Aralarında perde vardır, birbirlerine geçmezler. 21 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 22 O iki denizden inci ve mercan çıkar. 23 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 24 Denizde dağlar gibi inşa edilmiş, akıp giden (gemi) ler O’nundur. 25 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 26 (Yer) üzerindeki her şey fanidir. 27 Celal ve İkram sahibi Rabbin yüzü baki kalacaktır. 28 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 29 Göklerde ve yerde olanlar O’ndan isterler. O, her gün (her an) bir iştedir. 30 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 31 Ey ağırlığı olan (insan ve cin) lar sizin (hesabınızı) görmek için de vakit ayıracağız. 32 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 33 Ey cin ve insan topluluğu, göklerin ve yerin çevresinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa çıkın. Ancak Sultanla (Allah'tan gelen güçle) çıkabilirsiniz. 34 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 35 (ikinizin) Üzerine (ateşten) dumansız alev, alevsiz duman gönderilir de kurtulamazsınız. 36 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 37 Gökyüzü yarılıp gül gibi (kızardığında), yağ gibi eridiğinde. 38 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 39 (Kabirlerinden kalktıkları) o gün hiçbir insana ve hiçbir cinne (mahşere varıncaya kadar) günahından sorulmaz. 40 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 41 Suçlular, sîmâlarıyla tanınırlar, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. 42 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 43 İşte bu, suçluların yalanladığı Cehennemdir. 44 Onlar Cehennemle kaynar su arasında dolaşıp dururlar. 45 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 46 Rabbinin huzurunda (hesap vermekten) korkanlara iki Cennet vardır. 47 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 48 İki Cennet (çeşit çeşit ağaçların) dallarına sahiptir. 49 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 50 Bu Cennetlerde akan iki kaynak vardır. 51 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 52 Bu Cennetlerde her meyveden çifter çifter vardır. 53 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 54 Astarları ipekten olan yataklara yaslanarak (nimetlenirler.) İki Cenneti (meyvelerini) devşirmek yakındır. 55 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 56 Oralarda gözlerini (yalnız eşlerine) hasreden eşler vardır ki, onlara onlardan önce hiçbir insan ve cin dokunmamıştır. 57 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? 58 Onlar sanki yakut ve mercan gibidirler. 59 O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız? ....
Sun, 29 Sep 2024 - 56min - 1555 - Rad Suresi 1-5 Tefsiri Ali Kucuk N096 M013
RA’D SÛRESİ 1-5 MEALİ N096 M013 Mekke'de nazil olmuştur, 43 âyettir. Tabiat olaylarına dikkatimizi çekerek, Allah'ın varlığına ve birliğine bizi yöneltir. Ra'd=Gök gürlemesinin dahi Allah'ı tesbih ettiğini hatırlatarak bizim de Allah'a hamd etmemiz istenir. Mü'minle kâfirin özellikleri anlatılır. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla 1 Elif, Lâm, Mîm, Râ. Bunlar kitabın âyetleridir. Sana Rabbinden indirilen haktır. Fakat insanların bir çoğu inanmazlar. 2 Allah odur ki, gördüğünüz gökleri direksiz yükseltti. Sonra Arş üzerine istiva etti(Yarattığı her şeyi hükmü altına aldı). Güneş’i ve Ay’ı emrinde kıldı. Hepsi belirli bir zamana kadar akar gider. İşleri düzenler, âyetleri açıklar ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin inanasınız. 3 O, yeri döşeyen, orada (yeryüzünde) dağlar ve nehirler yaratandır. Her çeşit meyveden çift çift yaratan ve geceyi gündüze bürüyendir. Şüphesiz bunda düşünen toplumlar için deliller vardır. 4 Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekin tarlaları, çatallı çatalsız hurmalıklar vardır. (Hepsi) bir (aynı) sudan sulanırlar (ama) yenmelerinde (tatlarını) birbirinden üstün kılarız. İşte bunlarda aklı başında toplumlar için âyetler vardır. 5 Eğer sen, (onların iman etmemelerine şaşıyorsan) asıl onların: "Biz toprak olduğumuzda yeniden mi yaratılacağız?" sözlerine şaşman gerekir. Onlar Rablerini inkâr ettiler. Onlar boyunlarında halka olanlardır. Onlar ateş yaranıdır. Onlar orada (ateşte) ebedidirler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/rad-suresi-1-5-tefsiri https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/rad-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Mon, 07 Oct 2024 - 50min - 1554 - Rad Suresi 26-32 Tefsiri Ali Kucuk N096 M013
RA’D SÛRESİ 26-32 MEALİ N096 M013 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla 26 Allah, rızkı dilediğine açar ve (dilediğine) kısar. Onlar (kâfirler), dünya hayatıyla sevindiler. Halbuki dünya hayatı âhirete oranla bir geçimlikten ibarettir. 27 Kâfirler: "Ona Rabbinden bir âyet (mu'cize) indirilmeli değilmiydi?" derler. De ki: Allah dilediğini sapıtır, gönlünü yönelteni de hidâyette kılar. 28 Onlar ki, iman ederler ve kalpleri Allah'ın zikri ile tatmin olur. İyi bilinki kalpler, ancak Allah'ın zikriyle tatmin olur. 29 İman edip, ameli salih işleyenlere müjdeler olsun. Görülecek yerin güzeli onlar içindir. 30 İşte böylece Seni de bir ümmete peygamber olarak gönderdik ki, sana vahy ettiğimizi onlara okuyasın. Onlardan önce de ümmetler gelip geçmişti. Onlar Rahmân'ı inkâr ediyorlar. De ki: "O, benim Rabbimdir. O’ndan başka ilâh yoktur. Ona güvendim. Dönüşüm Onadır." 31 Eğer Kur’ân'la dağlar yürütülseydi, yeryüzü parça parça edilseydi, ölüler konuşturulsaydı (kâfirler yine iman etmezlerdi) işlerin hepsi Allah'a aittir. İman edenler bilmediler mi ki, Allah dileseydi bütün insanlara hidâyet verirdi. Kâfirlerin yaptıkları yüzünden başlarına ani bir bela gelecek veya yurtlarının yakınına konacak. Allah'ın va'di gelinceye kadar sürüp gidecek. Şüphesiz Allah va'dinden dönmez. 32 Senden önceki peygamberlerle de alay edildi. Kâfirlere önce mühlet verdim sonra yakaladım. Benim azabım nasılmış? https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/rad-suresi-26-32-tefsiri
Mon, 07 Oct 2024 - 58min - 1553 - Rad Suresi 33-43 Tefsiri Ali Kucuk N096 M013
RA’D SÛRESİ 33-43 MEALİ N096 M013 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla 33 Her nefsin kazandığını gözetene mi (ortak koşuyorlar)? Onlar Allah'a ortak koştular. De ki: "O ilâhlarınıza isim verin, yoksa Allah'ın yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi Ona haber veriyorsunuz? Yoksa konuşmuş olmak için mi? Hayır, kâfirlere hileleri güzel gösterildi de yoldan alıkonuldular. Allah'ın sapıttığını doğru yola getirecek yoktur. 34 Onlar için dünya hayatında azap vardır. Ahiret azabı ise elbette daha zordur. Onları Allah'tan koruyacak biri de yoktur. 35 Muttakilere va'dolunan cennetin durumu şudur: Altından ırmaklar akar, yemişi de gölgesi de devamlıdır. İşte sakınanların sonu bu. Kâfirlerin sonu ise ateştir. 36 Kendilerine kitap verilenler (den İslâm’a girenler) sana indirilene sevinirler. Guruplardan, onun bir kısmını inkâr edenler de vardır. De ki: "Ben ancak Allah'a ibadet etmekle emr olundum. Ona ortak koşmam. Ona çağırırım ve dönüşüm de Onadır. 37 İşte biz O’nu Arapça hüküm olarak indirdik. İlimden sana geldikten sonra onların hevalarına uyarsan Allah'tan sana bir veli veya koruyucu yoktur. 38 Senden önce de peygamberler gönderdik. Onlar için eşler ve çocuklar verdik. Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmadan mucize getiremez. Her ecelin (vakti belirlenen iyi veya kötü durumların) bir kitabı(yazıldığı yer) vardır. 39 Allah dilediğini siler ve (dilediğini) sabit kılar. Kitabın anası O’nun yanındadır. 40 Onlara va'dettiklerimizin bir kısmını sana göstersek de, seni öldürsek de sana düşen, ancak tebliğ etmektir. Hesap (görmekde) bize aittir. 41 Görmüyorlar mı ki, biz yeryüzüne geliyoruz ve onu etrafından eksiltiyoruz. Allah hükmeder. O’nun hükmünün peşine düşecek (geri çevirecek) yoktur. O, hesabı sür'atli olandır. 42 Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Fakat bütün tuzaklar Allah'a aittir. Her nefsin ne kazandığını bilir. (Dünya) yurdunun sonu kime aitmiş kâfirler yakında bilecekler. 43 Kâfirler: "Sen peygamber değilsin" derler. De ki: "Benimle sizin aranızda, Allah ve yanında kitap ilmi olanların şahit olması yeter." https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/rad-suresi-33-43-tefsiri
Mon, 07 Oct 2024 - 1h 00min - 1552 - Rad Suresi 6-16 Tefsiri Ali Kucuk N096 M013
RA’D SÛRESİ 6-16 MEALİ N096 M013 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla 6 (Kâfirler) Senden iyilikten önce kötülüğü (cezayı) acele isterler. Halbuki onlardan önce benzerleri (cezalandırılmış olarak) geçmişti. Şüphesiz Rabbin, zulümlerine rağmen insanlara mağfiret sahibidir. Ve şüphesiz Rabbin azabı çok şiddetli olandır. 7 Kâfirler: "Ona Rabbinden bir âyet (mu'cize) indirilmeli değil miydi?" derler. Sen ancak uyarıcısın. Her toplumun hidâyet rehberi vardır. 8 Allah her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksiltip neyi artıracağını bilir. Her şey O’nun (Allah'ın) yanında bir ölçü iledir. 9 Gizli olanı da açıkta olanı da bilir. Büyüktür, Yücedir. 10 Sizden sözünü gizleyen de, açıktan söyleyen de, geceleyin gizlenen de, gündüzün görünen de eşittir. (Allah için hiçbir şey fark etmez hepsini duyar, görür, bilir.) 11 Allah'ın (her insanı) önünden ve ardından takip edip, Allah'ın emrinden/emriyle onu koruyan (melekleri) vardır. Bir toplum kendisini değiştirmedikçe Allah onları değiştirmez. Bir topluma (kötülükleri sebebiyle) azap istedi mi onu geri çevirecek yoktur. Onlar için Allah'tan başka yardımcı dost da yoktur. (Bak, Enfal 53, En’am 129) 12 Korku ve ümitle şimşeği size gösteren, yağmur yüklü bulutları yaratan O’dur. 13 Gök gürültüsü, Allah’ı hamdiyle tesbih eder. Melekler de korkusundan (tesbih ederler). Yıldırımlar gönderir de onlar, Allah hakkında çekişip dururlarken dilediğine isabet ettirir. O, pek kuvvetlidir. 14 Gerçek da'vet (dua) Ona yapılır. Ondan başkasına dua (da'vet) ettikleri onlara hiç bir şeyle cevap veremezler. Onların durumu ağzına ulaşması için iki elini suya açan gibidir. O su ona ulaşmaz. Kâfirlerin duası (da'veti de ancak sapıklıktır) boşa gitmiştir. 15 Göklerde ve yerdekiler isteyerek ve istemeyerek Allah'a secde ederler. Onların gölgesi de sabah akşam (secde ederler).(Secde ayetidir) 16 De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" (onlar cevap vermese de sen) De: "Allah" (ve yine) De ki: "Allah'tan başka dostlar mı edindiniz? Onlar kendilerine bir fayda ve zarar veremezler." De ki: “Kör ile gören bir midir? Karanlıklarla (şirk ile) nur (tevhid) bir midir?" Yoksa Allah'ın yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular, bu yaratılanlar birbirine benzedi de onun için mi Allah'a ortaklar edindiler? De ki: "Allah, her şeyin yaratıcısıdır. O, tek'tir, Kahhar'dır (Herşey emri altınadır).” https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/rad-suresi-6-16-tefsiri
Mon, 07 Oct 2024 - 59min - 1551 - Rad Suresi 17-25 Tefsiri Ali Kucuk N096 M013
RA’D SÛRESİ 17-25 MEALİ N096 M013 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla 17 Allah, gökyüzünden su (yağmuru) indirdi de vadiler kendi miktarınca su akıttı. Sel de üste çıkan köpüğü götürdü. Süs veya bir meta' yapmak için ateşte yaktıklarınızda da bunun benzeri köpük vardır. İşte Allah hak ile batılı böyle bir misalle anlatır. Köpük, yok olur gider. İnsanlara fayda verene gelince, o yeryüzünde kalır. İşte Allah böylece misaller verir. 18 Rablerinin da'vetine uyanlara en güzel (cennet) vardır. O’nun davetine uymayanlara gelince, eğer yeryüzündekilerin tamamı onların olsa, bir o kadar daha olsa, (cehennemden kurtulmak için) muhakkak fidye olarak verirlerdi. İşte hesabın en kötüsü onlaradır. Sığınakları cehennemdir. O ne kötü bir yatakdır. 19 Ancak Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen, kör gibi midir? Ancak akıl sahipleri öğüt alır. 20 Onlar ki, Allah'ın ahdini yerine getirirler ve andlaşmayı bozmazlar. 21 Onlar ki, Allah'ın ulaştırılmasını istediği şeyi ulaştırırlar.(Allah'ın kitabını kendilerinden sonrakilere ulaştırırlar, Sılairahim yaparlar.) Rablerinden korkarlar ve hesabın kötüsünden de korkarlar. 22 Onlar ki, Rablerinin vechini/rızasını arayarak sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, onlara verdiğimiz rızkdan gizli ve açık onlara dağıtırlar, kötülüğü iyilikle giderirler. İşte onlar için yurdun (hayırlı) sonucu vardır. 23 Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden, çocuklarından salih olanlar da oraya girecekler. Her kapıdan onların üzerine melekler girerler. 24 "Sabrınız sebebiyle size selâm olsun. (Dünya) yurdunun sonucu ne güzel "(derler). 25 Allah'ın ahdini sağlamlaştırdıktan sonra bozanlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi kesenler, yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar... İşte la'net onlaradır ve (dünya) yurdunun kötü sonucu onlaradır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/rad-suresi-17-25-tefsiri
Mon, 07 Oct 2024 - 59min - 1550 - Muhammed Suresi 1-18 Tefsiri Ali Kucuk N095 M047
MUHAMMED SÛRESİ 1-18 MEALİ - N095 M047 Medine'nin ilk yıllarında nâzil oldu. Bedir harbinden önce mü'minleri harbe hazırladığı için bir ismi de "Kıtal sûresi" olan bu sûre ikinci âyette Muhammed ismi geçtiği için "Muhammed sûresi" diye isimlendirilmiştir. 38 âyettir. Harp sözü geçince baygınlık geçiren münafıklardan, davar sürüsüne benzetilen kâfirlerden bahseder. Küfrün iktidar olması halinde yeryüzünün bozulacağı, aileler arasındaki bağların kopacağını da haber verir. Yardımlaşmayı teşvik eder. Cimriliğin zararını yine cimrinin çekeceğini bildirir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 1 İnkâr edenlerin ve Allah yolundan alıkoyanların amellerini (Allah) boşa çıkardı. 2 İman edip, ameli salih işleyenlere ve hakkın ta kendisinin, Rablerinden Muhammed'e indirildiğine iman edenlere gelince, onların günahlarını afvetti ve durumlarını düzeltti. 3 Bu, kâfirlerin batıla uymaları, iman edenlerin de Rablerinden olan hakka uymaları sebebiyledir. İşte Allah insanlara bu gibi misaller verir. 4 Kâfirlerle (harpte) karşılaştığınız zaman, hemen boyunlarına vurun. Onları sindirdiğiniz zaman bağı sıkı bağlayın (esirleri yakalayın). Ondan sonra, ya karşılıksız salıverin veya fidye karşılığında salıverin. Harp bütün ağırlıklarını bırakıncaya (harp sona erinceye) kadar bu böyledir. Allah dileseydi onlardan intikam alırdı. Ancak bu bazınızı bazınızla denemek içindir. Allah, yolunda öldürülenlerin amellerini boşa çıkarmayacaktır. 5 Onlara yol gösterecek ve durumlarını düzeltecek. 6 Onları tarif ettiği Cennete koyacak. 7 Ey iman edenler, eğer siz Allah'a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar. 8 Kâfirlere gelince, onlar için yıkım vardır ve amellerini boşa çıkarmıştır. 9 Bu, Allah'ın indirdiklerini beğenmemeleri sebebiyledir. (Allah) onların amellerini boşa çıkardı. 10 Yeryüzünde gezip, daha öncekilerin akıbetinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Allah onları yerle bir etti. Bu kâfirler içinde benzerleri vardır. 11 İşte böyle. Allah iman edenlerin mevlâsıdır. Kâfirlerin mevlâsı yoktur. 12 Şüphesiz Allah, iman edip ameli salih işleyenleri altından ırmaklar akan Cennetlere koyacaktır. Kâfirler ise (bu dünyada) faydalanırlar, davarların yediği gibi yerler. (Ahirette) Onların yeri ateştir. 13 Seni şehrinden çıkaranlardan daha kuvvetli olan nice şehirleri helâk ettik de, onları kurtaran olmadı. 14 Apaçık bir delil üzerine olan kişi, hevasına uyan, yaptığı kötülük kendisine güzel gösterilen gibi olur mu? 15 Müttakilere va'd olunan Cennetin durumu şudur: Orada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen süt ırmakları, içenlere lezzet veren şarap ırmakları, süzülmüş bal ırmakları vardır. Onlar için orada her türlü meyve ve Rablerinden mağfiret vardır. Hiç bu (Cennettekiler), ateşde ebedi kalan, kaynar su içirilen ve bağırsakları parça parça edilen gibi olur mu? 16 Onlardan bir kısmı seni dinler. Yanından çıkınca kendilerine ilim verilenlere: "O, biraz önce ne söyledi?" dediler. Allah onların kalplerini mühürledi de onlar hevalarına uydular. 17 Doğru yolu bulanlara gelince, Allah onların hidâyetini artırdı ve onlara takvalarını verdi. 18 Onlar (kıyamet) saatinin ansızın gelmesini mi bekliyorlar? Şüphesiz onun şartları geldi. Onlara (saat) geldiğinde öğüt almaları neye yarar? https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/muhammed-suresi-1-18-tefsiri
Sat, 05 Oct 2024 - 57min - 1549 - Muhammed Suresi 19-38 Tefsiri Ali Kucuk N095 M047
MUHAMMED SÛRESİ 19-38 MEALİ - N095 M047 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 19 Bil ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Kendi günahına, mü'min erkek ve mü'min kadınlara istiğfar et. Allah, dönüp dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir. 20 İman edenler: "(Savaşı emreden) bir sûre indirilmeli değil miydi?" diyorlar. Manası açık bir sûre indirilip, orada harpten bahsedilince, kalplerinde hastalık olanların, ölümden baygınlık geçirenlerin bakışı gibi sana baktığını görürsün. Onlara yakışan da budur. 21 (Onların vazifesi) İtaat etmek ve güzel söz söylemektir. İş ciddileştiğinde, Allah'a (verdikleri sözde) sadık kalsalardı elbette daha hayırlı olurdu. 22 Demek sizler, (Kur'ân'dan) yüz çevirirseniz/ yönetimi ele alırsanız, yeryüzünde bozgunculuk yapacak, akrabalık bağlarını parçalayacaksınız öyle mi? 23 İşte onlar, Allah'ın la'net ettiği, kulaklarını sağır, (gönül) gözlerini kör ettikleridir. 24 Kur'ân'ı(n manasını) düşün müyorlar mı? Yoksa kalplerinin üstünde kilitler mi var? 25 Hidâyet kendilerine apaçık belli olduktan sonra geri dönüp gidenlere (yaptıklarını) şeytan güzel gösterdi ve onlara uzun emeller verdi. 26 Bunun sebebi, Allah'ın indirdiklerinden hoşlanmayanlara: "Bazı işlerde size uyacağız" demeleridir. Halbuki Allah onların gizlediklerini biliyor. 27 Melekler, onların yüzlerine ve arkalarına vurarak, canlarını alırken nasıl olacak bakalım? 28 Bunun sebebi: Allah'ı gazablandıran şeye uymaları ve rızasından hoşlanmamalarıdır. Bu yüzden Allah onların amellerini boşa çıkardı. 29 Yoksa kalplerinde hastalık olanlar, Allah'ın onların kinlerini dışa çıkarmayacağını mı zannettiler? 30 Dileseydik onları sana gösterirdik ve sen de sîmâlarından onları tanırdın. Elbette sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah onların amellerini biliyor. 31 And olsun ki, sizin içinizden mücahitlerle, sabredenleri belirlememiz için deneyeceğiz ve (sizden sonra geleceklere bırakacağınız) haberlerinizi ortaya çıkaracağız. 32 Şüphesiz inkâr edenler, Allah yolundan alıkoyanlar, hidâyet kendilerine apaçık belli olduktan sonra peygambere karşı gelenler sana hiçbir zarar veremezler. (Allah) onların amellerini boşa çıkaracak. 33 Ey iman edenler, Allah'a itaat ediniz, Rasülü'ne itaat ediniz, amellerinizi boşa çıkarmayınız. 34 Şüphesiz inkâr edenleri, Allah yolundan alıkoyanları, sonra kâfir olarak ölenleri, Allah katiyyen afvetmeyecektir. 35 Siz, üstün iken gevşeyip, barışa davet etmeyin. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir. 36 Bu dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Eğer iman eder ve sakınırsanız size mükâfatınızı verir ve sizden mallarınızı(n hepsini) istemez. (Ancak zekât ve sadaka vermenizi ister.) 37 Eğer onları (mallarınızın hepsini) istese ve isteğinde ısrar edip sizi eliboş bıraksaydı siz, cimrilik yapardınız ve bu da kinlerinizi ortaya çıkarırdı. 38 İşte sizler, Allah yolunda infak etmeye çağrılanlarsınız. İçinizden bazısı cimrilik yapıyor. Kim cimrilik yaparsa kendine cimrilik yapmış olur. Allah zengindir. Sizler fakirsiniz. Eğer yüz çevirirseniz yerinize başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/muhammed-suresi-19-38-tefsiri
Sat, 05 Oct 2024 - 57min - 1548 - Nisa Suresi 19 Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmanız size helâl değildir...Fri, 13 Sep 2024 - 10min
- 1547 - Hadid Suresi 1-11 Tefsiri Ali Kucuk
*57 HADÎD SÛRESİ 1-11 MEALİ Medine döneminin sonlarına doğru nâzil oldu. Yirmi beşinci âyette demirin Rabbimiz tarafından indirildiğini haber verdiği için "Hadîd sûresi" diye isimlendirilmiştir. Adaletin sağlanması için Kur'ân, insan ve gücün bir araya gelmesine işaret eder. Zor zamanların adamları öğülür. Onlar varlığa sevinmezler, yokluğa yerinmezler. Kazandıklarını dağıtırlar. Bid'atlara saplanmazlar. Ruhbanlığa özenmezler. 29 âyettir. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Göklerde ve yerde her ne varsa Allah'ı tesbih etmektedir. O, aziz'dir, hakim'dir. 2 Göklerin ve yerin mülkü O’na aittir. O diriltir ve O öldürür. O her şeye gücü yetendir. 3 O ilktir, O sondur, O açıktır, O gizlidir, O her şeyi bilendir. 4 O, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş üzerine istiva edendir. Yeryüzüne giren her şeyi ve ondan çıkan her şeyi bilir. Gökyüzünden inen her şeyi, gökyüzüne çıkan her şeyi de (bilir). Her nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür. 5 Göklerin ve yerin mülkü O’na aittir. Bütün işler Allah'a döndürülür. 6 Geceyi gündüze katar, gündüzü geceye katar. O göğüslerin özünü hakkıyla bilendir. 7 Allah'a ve Rasülü'ne iman ediniz, sizi halef (öncekilerin bıraktığı mala yönetici) kıldığı şeylerden infâk edin. Sizden iman edip, infak edenler için büyük ecir vardır. 8 Peygamber sizi Rabbinize iman etmeniz için çağırdığı halde, size ne oluyor da Allah'a iman etmiyorsunuz? Halbuki O, sizden söz almıştı. Eğer iman ediyorsanız (çağrıya uyun). 9 Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O’dur. Şüphesiz Allah size karşı şefkatlidir, merhametlidir. 10 Göklerin ve yerin mirası Allah'a ait olduğu halde, size ne oluyor da Allah yolunda infakta bulunmuyorsunuz? Sizin içinizden (Mekke'nin) fethinden önce infak eden ve savaşan (başkalarıyla) denk değildir. Onlar derece bakımından (Mekke'nin) fethinden sonra infak edip savaşanlardan daha büyüktürler. Allah hepsine güzeli (Cenneti) va'detti. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 11 Allah (kulların) a iyilikle borç verecek olan kimdir ki Allah onun için o malı kat kat artıracaktır ve onun için çok değerli ecir vardır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hadid-suresi-1-11-tefsiri-ali-kucuk
Mon, 30 Sep 2024 - 54min - 1546 - Hadid Suresi 12-20 Tefsiri Ali Kucuk
*57 HADÎD SÛRESİ 12-20 MEALİ Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 12 O gün, mü'min erkekle mü'mine kadınların nurlarını önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. Bu gün sizin müjdeniz, altından ırmaklar akan Cennetlerde ebedi olarak kalmaktır. İşte büyük başarı budur. 13 O gün münafık erkeklerle münafıka kadınlar, iman edenlere: "Bize bakın da nurunuzdan bir parça ışık alalım." derler. Onlara: "Geri dönün de bir nur arayın" denilir. Derken aralarına kapısı olan bir sûr çekilir. Onun içinde rahmet, dışında azap vardır. 14 (Münafıklar) Onlara bağırırlar: "Biz (dünyada) sizinle beraber değil miydik?" (Müminler): "Evet! Ancak siz kendinizi ateşe attınız, (bizim felaketimizi) beklediniz, (İslâm'dan) şüphe ettiniz, kuruntular sizi aldattı. Nihâyet Allah'ın emri geldi. O çok aldatan, sizi Allah ile aldattı." dediler. 15 Bu gün sizden (münafıklardan) fidye alınmaz. Kâfirlerden de (alınmaz). Sizin sığınağınız ateştir. Size layık olan odur. O ne kötü dönüş yeridir. 16 İman edenlerin Allah'ı zikretmesi ve Hak'tan ineni (okuması) için gönüllerinin (aşkla) ürperme zamanı daha gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri kaskatı oldu. Onlardan bir çoğu fasıkdır. 17 İyi bilin ki, öldükten sonra yeryüzünü dirilten şüphesiz Allah'tır. Biz âyetleri size açıkladık, umulur ki aklınızı kullanırsınız. 18 Şüphesiz sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah (kulların) a iyilikle borç verenlere kat kat verilecek ve onlar için çok değerli ecir vardır. 19 Allah'a ve peygamberlerine iman edenler, Rableri katında sıddık ve şehitlerin ta kendileridir. Onların mükâfatı ve nur'u vardır. Ayetlerimizi inkâr eden ve yalanlayanlara gelince, onlar da Cehennem yaranının ta kendisidirler. 20 İyi bilin ki, dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, aranızda öğünme, mal ve evlatta çoğalma yarışıdır. Bitkisi, çiftçinin hoşuna gittiği yağmur gibidir. (O bitki) olgunlaşır, sen onu sapsarı görürsün. Sonra çerçöp olur. Ahirette şiddetli azap vardır, Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı aldanma metâ'ından başka bir şey değildir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hadid-suresi-12-20-tefsiri-ali-kucuk
Mon, 30 Sep 2024 - 49min - 1545 - Hadid Suresi 20-29 Tefsiri Ali Kucuk
*57 HADÎD SÛRESİ 20-29 MEALİ Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 20 İyi bilin ki, dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, aranızda öğünme, mal ve evlatta çoğalma yarışıdır. Bitkisi, çiftçinin hoşuna gittiği yağmur gibidir. (O bitki) olgunlaşır, sen onu sapsarı görürsün. Sonra çerçöp olur. Ahirette şiddetli azap vardır, Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı aldanma metâ'ından başka bir şey değildir. 21 Rabbinizden bir mağfirete ve genişliği gök ile yer genişliği gibi olan, Allah'a ve peygamberlerine iman edenlere hazırlanan, Cennete doğru yarış yapınız. Bu, Allah'ın dilediğine verdiği bir lütufdur. Allah büyük lütuf sahibidir. 22 Yeryüzünde ve nefislerinizde bir musibet gelmişse, biz onları yaratmadan önce bir kitapta (yazılmış) dır. Şüphesiz bu, Allah'a çok kolaydır. 23 (Her şeyi yazdı) Ki, kaybettiğinize yerinmeyesiniz, size verdiklerine de sevinmeyesiniz, Allah kendini beğenen, çok öğünen kimseleri sevmez. 24 Onlar cimrilik yaparlar ve insanlara da cimriliği emrederler. Kim (Allah'ın emirlerine) sırt dönerse şüphesiz Allah zengindir, öğülmüştür. 25 Yemin olsun ki, insanlar adaletle ayakta dursunlar diye, Peygamberlerimizi apaçık delillerle gönderdik ve yanlarında kitap ve (adalet) terazisini indirdik. Demiri de indirdik. Onda (demirde) şiddetli bir sertlik ve insanlar için faydalar vardır. Allah'a ve peygamberlerine gıyaben (görmediği halde) kimin yardım edeceğini belli etmek için (bunları indirdi). Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir. 26 Yemin olsun ki biz Nuh'u ve İbrahim'i Peygamber olarak gönderdik. Peygamberliği ve kitabı onların zürriyeti içinde kıldık. Onlardan bir kısmı hidâyeti buldu, bir çoğu da yoldan çıktı. 27 Sonra onların izleri üzerinde, art arda peygamberlerimizi gönderdik. Arkalarından Meryem oğlu İsa'yı gönderdik. Ona İncil'i verdik. Ona uyanların (Nasara’nın) kalplerine şefkat ve merhamet koyduk. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, biz onu onlara yazmadık. Allah'ın rızasını aramak için yaptılar. Fakat buna da hakkıyla riâyet edemediler. Onlardan iman edenlerin mükâfatını verdik. Onların bir çoğu ise fasıktır. 28 Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve Peygamberine iman edin ki, size rahmetinden iki kat versin, kendisiyle yürüyebileceğiniz bir nuru sizin için kılsın ve sizi afvetsin. Allah afvedicidir, merhamet edicidir. 29 Ehli Kitap, Allah'ın lütfundan hiçbir şeye güçlerinin yetmeyeceğini, lütfun Allah'ın elinde olduğunu ve onu dilediğine vereceğini bilmezlik etmesinler. Allah büyük lütuf sahibidir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hadid-suresi-20-29-tefsiri-ali-kucuk
Mon, 30 Sep 2024 - 1h 04min - 1544 - Nisa Suresi 1-10 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 1-10 MEALİ Medine'ye hicretten sonra, 35’nci seneler arasında nâzil olan bu sûre 176 ayetten meydana gelmektedir. Bedir harbiyle düşmanın beli kırıldıktan sonra devletin ve toplum düzeninin işleyişiyle ilgili ayetler nâzil olur. Allah’a, Rasülüne ve sizden olan yöneticiye itaat, insanların eşitliği, yetim hakları, miras hukuku, evlilik hukuku, çevre temizliği, ekoloji, milletler arası ilişkiler, habercilik kanunu, ceza yasası, Yahudi ve Hıristiyanların tanıtımı yapılır. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 1 Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan ve her ikisinden pek çok erkek ve kadını (yeryüzüne) dağıtan Allah’tan sakının. Kendisiyle birbirinizden istekte bulunduğunuz Allah’tan ve akrabadan da sakınınız. Şüphesiz Allah üzerinizde gözeticidir. 2 Yetimlere mallarını veriniz. İyi ile kötüyü değiştirmeyiniz. Mallarını, mallarınıza katarak yemeyiniz. Şüphesiz bu, büyük bir günahtır. 3 Yetimler hakkında adaletsizlikten korkarsanız, hoşunuza giden kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Eğer yine adaletsizlikten korkarsanız, bir kadın veya elinizin sahip olduğu yeterlidir. Bu zulmetmemeye en yakındır. 4 Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğuyla veriniz. Eğer onlar mehirlerinden size güzellikle bir şey verirlerse onu âfiyetle yiyiniz. 5 Allah'ın size yönetmeniz için verdiği malları, sefihlere vermeyiniz. O mallardan onlara yediriniz, giydiriniz ve onlara güzel söz söyleyiniz. 6 Yetimleri ergenlik çağına gelince deneyin; Eğer onlarda olgunlaşma görürseniz, mallarını veriniz. Büyürlerde malı geri alırlar diye aceleyle ve israfla mallarını yemeyiniz. Zengin (veli veya vasi), yetimin malından yemesin. Fakir olan (veli veya vasi) ise uygun şekilde yesin. Yetimlerin mallarını kendilerine verdiğinizde, onlar üzerine şahit bulundurun. Hesap sorucu olarak Allah yeter. 7 Anne, baba ve akrabaların miraslarında erkeklere pay vardır. Kadınlar için de az veya çok belirli pay vardır. 8 Mirasın taksiminde (varis olmayan) yakın akrabalar, yetimler ve düşkünler hazır bulunurlarsa onları da rızklandırın ve onlara güzel söz söyleyin. 9 Arkalarında zayıf çocuklar bıraktıklarında bunların durumlarından korkanlar (başkalarının çocuklarına vasi veya veli olduklarında onlara haksızlık etmekten) çekinsinler.(Herkesin çocuğunu kendi çocuğu gibi bilsinler) Allah’tan sakınsınlar ve doğru söz söylesinler. 10 Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak kendi karınlarına ateş yemiş olurlar ve yakında aleve atılacaklar. (Tüyü bitmedik yetimlerin de hakkı olan özel mallardan da, topluma ait mallardan da haksız yere zimmetine geçirenlerin, bu yaptıklarının kendi ateşlerini kendi elleriyle toplamak olduğunu bildirir.) https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-1-10-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 54min - 1543 - Nisa Suresi 11-19 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 11-19 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 11 Allah, evlatlarınız hakkında, erkeğe iki kadın hissesi kadarını tavsiye eder. Eğer (erkek çocuk olmaz da) kadınlar ikiden fazla iseler, terekenin üçte ikisi onlarındır. Eğer kadın tek başına ise yarısı onundur. Eğer ölenin çocuğu varsa anne ve babasından her birine terekenin altıda biri vardır. Şayet ölenin çocuğu yoksa, anne ve babası ona varis olur. Annesi için üçte bir vardır. Eğer ölenin kardeşleri varsa annesine altıda bir vardır. (Bu hisseler) yaptığı vasiyyet ve borcu yerine getirildikten sonradır. Babalarınız ve çocuklarınızdan hangisi faydalı olmada size daha yakındır bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından belirlenmiş hisselerdir. Muhakkak Allah doğruyu en iyi bilen ve emirleri en sağlam ve hikmetli olandır. 12 Eğer ölen kadınlarınızın çocuğu yoksa, miraslarının yarısı sizindir. Şayet onların çocukları varsa, vasiyyet veya borçların ödenmesinden sonra geriye kalan malın dörtte birisi sizindir. Eğer sizin çocuğunuz yoksa geriye bıraktığınız malın dörtte biri kadınlarınızındır. Şayet çocuğunuz varsa yaptığınız vasiyyet veya borçlarınızdan arta kalanın sekizde biri onlarındır. Eğer bir erkek veya kadına kelâle olarak (baba ve evladı olmadan) varis olunursa, (anadan) erkek veya kız kardeşinden her birine altıda bir vardır. Eğer (kardeş) birden fazla olursa vasiyeti ve borcu ödendikten sonra kimseye zarar vermeden üçte birde ortaktırlar. Bunlar Allah’tan bir vasiyyettir. Allah alim'dir, halim'dir. 13 İşte bunlar Allah'ın koyduğu sınırlarıdır. Kim Allah'a ve Resulü'ne itaat ederse, onu altından ırmaklar akan Cennete koyacaktır. Orada ebedi olarak kalacaklardır. İşte büyük başarı budur. 14 Kim Allah'a ve Rasülü'ne isyan ederse ve sınırlarını aşarsa, onu ebedi olarak ateşe sokar. Ve onun için alçaltıcı azap vardır. 15 Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara, sizden dört şahit isteyin. Eğer şahitlik yaparlarsa, ölünceye kadar veya Allah onlara bir çıkış yolu verinceye kadar evlerde tutun. 16 İçinizden bu fuhşu yapanların her ikisine de eziyet ediniz. Eğer tevbe ederler ve durumlarını düzeltirlerse onlara eziyetten vazgeçin. Elbette Allah tevbeyi kabul edendir, rahîm'dir. 17 Bilmeden kötülük yaptıktan sonra hemen tevbe edenlerin tevbesini kabul etmek ancak Allah'a aittir. Allah onların tevbesini kabul eder. Allah alîm'dir, hakim'dir. 18 Ölüm kendilerine gelinceye kadar kötülük yapıp da, ölüm anında: "Ben şimdi tevbe ettim" diyenle, kâfir olarak ölenlerin tevbesi kabul değildir. Biz onlara elem verici azap hazırladık. 19 Ey iman edenler, kadınlara zorla varis olmak size helâl değildir. Apaçık fuhuşla gelmedikçe onlara verdiğinizin (Mehrin) bir kısmını götürmeniz için onları sıkıştırmayın. Onlarla hoşça yaşayın. Eğer onlardan hoşlanmıyorsanız, umulur ki, Allah hoşlanmadığınız şeyde birçok hayır kılmıştır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-11-19-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 56min - 1542 - Nisa Suresi 111-121 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 111-121 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 111 Kim günah işlerse, işlediği kendine zarar verir. Allah her şeyi bilendir, Hakim'dir. 112 Kim hata veya günah işlerse, sonra o günahı günahsız birine atarsa, iftirayı ve apaçık günahı kendine yüklemiş olur. 113 Eğer sana Allah'ın fazlı ve rahmeti olmasaydı onlardan bir kısmı seni sapıtmayı kastetmişlerdi. Onlar ancak kendilerini sapıtırlar. Sana hiç bir şeyle zarar vermezler. Allah sana kitabı ve hikmeti indirdi. Bilmediklerini sana öğretti. Allah'ın sana olan fazlı büyük oldu. 114 Onların fısıldamalarının bir çoğunda hayır yoktur. Ancak sadaka vermeyi, iyilik yapmayı, insanlar arasını düzeltmeyi emreden fısıldaşma hariç. Bunları Allah'ın rızasını kazanmak için yapanlara yakında büyük mükâfat vereceğiz. 115 Kim, kendisine yol apaçık belli olduktan sonra Rasüle karşı gelir ve mü'minlerin yolundan başkasına giderse, biz onu yöneldiğine kavuştururuz ve cehenneme yaslarız. O ne kötü bir dönüş yeridir. 116 Allah, kendisine ortak koşulmasını asla afvetmez. Şirkin dışındakileri dilediği için afveder. Kim, Allah'a ortak koşarsa (Allah yolundan) çok uzak bir sapıklığa sapar. 117 Müşrikler, ancak Allah’tan başka, dişi tanrıçalara taparlar ve ancak inatçı şeytana taparlar. 118 Allah onu rahmetinden uzak kıldı. O da: "Muhakkak kullarından bir pay elde edeceğim" dedi. 119 (Şeytan diyor ki:) "Elbette onları sapıtacağım. Onlara kuruntu vereceğim. Onlara emredeceğim, hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine emredeceğim Allah'ın yarattığını değiştirecekler." Kim Allah’tan başka, dost olarak, şeytanı dost edinirse apaçık zarardadır. 120 Şeytan onlara vaadde bulunur. Onlara kuruntu verir. Şeytan onlara ancak aldanmayı va'deder. 121 İşte onların yeri cehennemdir. Ondan kurtulacak yer bulamazlar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-111-121-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 1h 04min - 1541 - Nisa Suresi 122-131 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 122-131 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 122 İman edip, ameli salih işleyenlere gelince, onları altından ırmaklar akan cennetlere ebedi olarak koyacağız. Allah doğrulukla va'dediyor. Allah’tan doğru söyleyen kim vardır? 123* İş, ne sizin kuruntunuza, ne de kitap ehlinin kuruntusuna göredir. Kim kötü bir iş yaparsa, onunla cezalandırılır. O, kendisine Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilir. 124 Erkek ve kadınlardan kim, mü'min olarak salih amel işlerse, işte onlar cennete girerler, zerre kadar zulme uğramazlar. 125 Güzel işler yaparak yüzünü Allah'a teslim eden, hiçbir puta tapınmayan İbrahim'in dinine uyan kişiden dince daha güzel kim vardır. Allah, İbrahim'i dost edinmiştir. 126 Göklerde ve yerdekiler Allah'a aittir. Allah her şeyi kuşatıcıdır. 127 Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki; kadınlar ve mirastan kendilerine farz olanı vermediğiniz ve nikahlanmayı arzu ettiğiniz yetime kadınlar, çocuklardan çaresiz olanlar ve yetimler için adil davranmanız hakkında, size okunan ayetler hakkında Allah hükmünü açıklıyor. Hayırdan ne yaparsanız, şüphesiz Allah onu bilir. 128 Eğer kadın, kocasının dik başlılığından veya yüz çevirmesinden korkarsa, aralarını bulmaya çalışmalarında o ikisine hiçbir günah yoktur. Anlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler cimriliğe hazırlanmıştır. Eğer iyilik yapar ve Allah’tan sakınırsanız, muhakkak Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 129 Ne kadar uğraşırsanız (uğraşın), kadınlar arasında adil olmaya gücünüz yetmez. Öyle ise tamamen birine meyledip öbürünü askıda (ne dul, ne evli) gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve sakınırsanız, muhakkak Allah hataları örten ve merhamet edendir. 130 Eğer eşler ayrılırlarsa, Allah geniş nimeti ile her birini diğerine muhtaç kılmaz. Allah her şeyi kuşatandır. Hakim'dir. 131 Göklerdekiler ve yerdekiler Allah'a aittir. And olsun ki sizden önce kendilerine kitap verilenlere ve size, Allah’tan sakınmanızı tavsiye ettik. Eğer inkâr ederseniz iyi bilinki göklerde ve yerdekiler Allah'a aittir. Allah Ğani'dir, Hamid'dir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-122-131-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 59min - 1540 - Nisa Suresi 132-139 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 132-139 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 132 Göklerde ve yerdekiler Allah'a aittir. Vekil olarak Allah yeter. 133 Ey insanlar, Allah dilerse sizi giderir, başkalarını getirir. Allah buna Kadir'dir. 134 Kim, dünya sevabını isterse iyi bilsin ki dünya ve âhiret sevabı Allah katındadır. Allah her şeyi işitendir, görendir. 135 Ey iman edenler, Kendiniz, annebabanız ve akrabanız aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti yerine getirenlerden olun. İster zengin, ister fakir olsun fark etmez. Allah onlara daha yakındır. Adaletten yüz çevirerek nefsin arzusuna uymayın. Şayet dilinizi eğer veya yüz çevirirseniz, iyi bilinki Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 136 Ey iman edenler, Allah'a, Rasülüne, bu Rasülüne indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman ediniz. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, rasüllerini, ahiret gününü inkâr ederse çok uzak bir sapıklığa düşmüştür. 137 İman ettikten sonra kâfir olanları, sonra iman edip sonra kâfir olanları, sonra kâfirlikte ileri gidenleri, Allah onları affetmez ve onları doğru yola çıkarmaz. 138 Münafıklara müjdele ki, onlara muhakkak acıklı bir azap vardır. 139 Onlar ki, müminleri bırakıp kâfirleri dost ve yönetici edindiler. İzzeti o kâfirlerin yanında mı arıyorlar? Şüphesiz izzetin tamamı Allah'a aittir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-132-139-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 58min - 1539 - Nisa Suresi 140-142 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 140-142 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 140 Allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini veya o ayetlerle alay edildiğini duyduğunuzda, onlar bir başka söze dalıncaya kadar onlarla oturmayın. Yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Muhakkak Allah, münafıklarla, kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır diye, size kitap da indirdi. 141 Eğer Allah’tan size bir fetih olursa sizi gözetip duran (Münafıklar) "Biz sizinle beraber değil miydik" derler. Eğer kâfirlerin bir payı olursa, (Münafıklar) "Size yardım edip mü'minlerden korumadık mı?" derler. Allah kıyamet gününde aranızda hükmedecektir. Allah, mü'minler aleyhine kâfirler için asla herhangi bir yol vermeyecektir. 142 Münâfıklar Allah'a oyun etmeye kalkarlar.Allah, onların oyununu başlarına çevirir. Onlar namaza kalktıklarında tembelce kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı çok az anarlar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-140-142-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 52min - 1538 - Nisa Suresi 143-152 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 143-152 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 143 Bunlar arasında bocalayıp dururlar. Ne onlardandırlar, ne de bunlardandırlar. Allah'ın sapıttığına sen herhangi bir yol bulamazsın. 144 Ey iman edenler, mü'minlerden aşağı olan kâfirleri yönetici dost edinmeyin. Aleyhinize olmak üzere Allah'a açık bir belge mi vermek istiyorsunuz? 145 Muhakkak münâfıklar, ateşin en alt katındadırlar. Sen onlara yardımcı da bulamazsın. 146 Ancak tevbe edenler, durumlarını düzeltenler, Allah'a sımsıkı sarılanlar, dinlerini yalnız Allah'a halis kılanlar hariç. İşte bunlar mü'minlerle beraberdirler ve Allah yakında mü'minlere büyük mükâfat verecektir. 147 Eğer şükreder ve iman ederseniz Allah size neden azap etsin? Allah şükrü kabul edendir, bilendir. 148 Haksızlığa uğrayan hariç, Allah kötü sözün yayılmasını sevmez. Allah her şeyi işiticidir, bilicidir. 149 Bir iyiliği açıklar veya gizlerseniz veya bir kötülüğü afvederseniz, muhakkak Allah afvedicidir her şeye gücü yetendir. 150 Allah'ı ve rasüllerini inkâr edenler, Allah ile peygamberleri arasını ayıranlar, bir kısmına inanır, bir kısmına inanmayız diyenler, iman ile küfür arasında bir yol edinmek isteyenler, 151 İşte bunlar, gerçek kâfirlerdir. Biz kâfirler için alçaltıcı azabı hazırladık. 152 Allah'a ve rasüllerine iman eden, onlardan hiçbiri arasında ayırım yapmayanlara gelince, işte onlara yakında ecirlerini vereceğiz. Allah Ğafur'dur, Rahim'dir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-143-152-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 50min - 1537 - Nisa Suresi 153-155 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 153-155 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 153 Ehli kitap senden, gökten kendilerine kitap indirmeni istiyorlar. Bundan daha büyüğünü Musa'dan istemişlerdi. "Bize Allah'ı apaçık göster" demişlerdi de, zulümleri sebebiyle yıldırım çarpıvermişti. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra buzağıyı (ilâh) edindiler. Biz bunu da afvettik, Musa'ya apaçık delil (ve yetki) verdik. 154 Söz vermeleri için Tur'u üzerlerine kaldırdık ve onlara "Kapıdan secde ederek girin" dedik."Cumartesi günü haddi aşmayın " dedik ve onlardan sağlam bir söz aldık. 155 Sözlerini bozmaları, Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri, haksız yere nebileri öldürmeleri ve "Kalplerimiz kılıflıdır" demeleri sebebi ile lanet ettik. Hayır, onların küfürleri sebebiyle Allah, kalpleri üzerine mühür vurmuştur. Onlardan ancak çok azı iman ederler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-153-155-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 45min - 1536 - Nisa Suresi 156-170 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 156-170 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 156 Bir de inkâr etmeleri ve Meryem'e büyük bir iftira yapmaları sebebiyle lanet ettik. 157 "Allah'ın Rasülü Meryem oğlu İsa'yı öldürdük" demeleri sebebiyle (onları lanetledik). O’nu öldürmediler de asmadılar da. Ancak onlara benzetildi. O’nun hakkında ihtilaf edenler şüphe içindedirler.Zanna uymaktan başka onların hiçbir bilgisi yoktur. O’nu yakınen/kesin öldürmediler. 158 Ancak Allah onu kendine kaldırmıştır. Allah Aziz'dir, Hakim'dir. 159 Ehli kitaptan herkes, ölmeden önce ona muhakkak iman edecektir. O, kıyamet gününde onlara şahit olacaktır. 160 Yahudilerin zulmü ve Allah yolundan birçok kimseyi alı koymaları sebebiyle, onlara helal kılınan güzel ve temiz şeyleri haram kıldık. 161 Yasaklandığı halde faiz almaları ve batıl yollardan insanların mallarını yemeleri sebebiyle (de haram kıldık) kâfirler için acıklı bir azap hazırladık. 162 Ancak onlardan ilimde derinleşenlerle, müminlere, sana indirilene ve senden önce indirilene de iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah'a ve Ahirete iman edenlere işte onlara yakında büyük mükâfat vereceğiz. 163 Nuh'a ve ondan sonra gelen nebilere vahyettiğimiz gibi sana da vahy ettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Esbat'a (İbrahim’in torunlarına) İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a, ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik. 164 Rasüllerden bir kısmını sana daha önce anlatmış bir kısım rasülü de anlatmamıştık. Allah Musa ile konuştu. 165 Rasüllerden sonra insanların Allah'a karşı bahaneleri olmaması için, müjdeleyici ve sakındırıcı olarak rasüller gönderdik. Allah Aziz'dir. Hakim'dir. 166 Ancak Allah sana ilmi ile indirdiğine şahitlik yapar. Melekler de şahitlik yapar. Şahit olarak Allah yeter. 167 İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanlar, uzak bir sapıklığa düşmüşlerdir. 168 İnkâr edip zulmedenleri Allah afvetmemiştir ve onları doğru yola da iletmez. 169 Ancak ebedi olarak kalacakları cehennem yoluna iletir. Bu, Allah'a çok kolaydır. 170 Ey İnsanlar, Rasül size Rabbinizden hakkı getirdi. Ona iman ediniz, bu sizin için hayırlı olur. Eğer inkâr ederseniz, göklerde ve yerdekiler Allah'a aittir. Allah alim'dir, hakim'dir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-156-170-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 54min - 1535 - Nisa Suresi 171-176 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 171-176 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 171 Ey ehli kitap, dininizde haddi aşmayın ve Allah’a karşı gerçek dışında bir şey söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih ancak Allah'ın Rasülü, Meryem'e ulaştırdığı kelimesi ve ondan bir ruhtur. Allah'a ve rasüllerine iman ediniz. "Allah üçtür" demeyin. Böyle demekten vazgeçin. Bu sizin için daha hayırlıdır. Allah ancak bir tek ilâh dır. Çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerde ve yerdekiler O’nundur. Vekil olarak Allah yeter. 172 Mesih de, Allah'a yakın melekler de, Allah'a kul olmaktan kaçınmazlar. Kim Allah'a kulluk yapmaktan kaçınır ve kibirlenirse Allah onların hepsini huzurunda toplayacaktır. 173 İman edip ameli salih işleyenlere, Allah mükâfatlarını tam verecek ve bol nimetini artıracaktır. Allah'a ibadetten kaçınıp kibirlenenlere gelince onları acıklı bir azapla cezalandıracaktır. Allah’tan başka dost ve yardımcı bulamazlar. 174 Ey insanlar, Rabbinizden açık bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik. 175 Allah’a iman edip, ameli salih işleyip, Allah'ın kitabına sımsıkı sarılanları, yakında rahmetine ve bol nimetine daldıracak ve onları ona (Allah’a götüren) dosdoğru yola ulaştıracaktır. 176 (Ey Muhammed) Senden fetva soruyorlar. De ki: "Allah, kelâle (usul ve furuu olmayan kimse) hakkında size fetva veriyor. Eğer bir kişi ölür, çocuğu olmaz ve bir kız kardeşi olursa terekenin yarısı onundur. Eğer kız kardeşi ölür, oğlan kardeş ona varis olur, kız kardeşin de çocuğu olmazsa oğlan kardeşi terekenin tamamına varis olur. Eğer varisler iki kız (veya daha fazla) olurlarsa onlara terekenin üçte ikisi vardır. Eğer varisler erkek ve kadınlardan oluşursa erkeğe kadının iki misli vardır. Saparsınız diye Allah size açıklıyor. Allah her şeyi bilir." https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-171-176-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 59min - 1534 - Nisa Suresi 20-28 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 20-28 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 20 Eğer bir eşi bırakıp yerine başka bir eş almak isterseniz, ona (birinciye) yüklerle altın vermiş olsanız bile hiçbir şeyi geri almayınız. Apaçık günaha girerek ve iftira ederek mi alacaksınız? 21 Nasıl geri alacaksınız ki? Birbirinize karıştınız. Onlar sizden sapasağlam söz almışlardı. 22 Babalarınızın nikahladığı kadınlarla evlenmeyin. Geçmişte olanlar hariç. Çünkü bu fuhuştur ve kötü bir yoldur. 23 Size, anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, oğlan kardeşinizin kızları, kız kardeşinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz ile süt kız kardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, gerdeğe girdiğiniz kadınlardan olan ve evinizde bulunan üvey kızlarınız, eğer gerdeğe girmemişseniz o üvey kızlarla evlenmenizde bir günah yoktur, kendi sulbünüzden olan oğulların hanımları ve iki kız kardeşi bir nikahta birleştirmeniz size haram kılındı. Geçmişte olanlar hariç. Şüphesiz Allah günahları örtendir, esirgeyendir. 24 Bir de, evli kadınlarla nikahlanmanız size haram kılındı. Ancak harp esiri olarak elinizin altında olanlar müstesna. İşte bunlar Allah'ın bir yazısı olarak haram kılındı. Bunların dışındaki kadınlarda namuslu ve zinadan kaçınanlardan, mallarınızdan (mehrini) vererek aramanız size helal kılındı. Onlardan hangisinden nikahla faydalanmışsanız, onların farzdan ücretini (mehrini) veriniz. Mehri takdir ettikten sonra aranızda anlaşırsanız size bir günah yoktur. Muhakkak Allah bilendir, hükmünde hikmet sahibidir. 25 Sizden kim, namuslu mü'mine kadınlarla nikahlanmaya gücü yetmezse, ellerinizin altındaki mü'min cariyelerinizden alsın. Allah imanınızı daha iyi bilir. Siz birbirinizdensiniz. O halde fuhuş yapmayan, gizli dost edinmeyen namuslu kadınlardan sahiplerinin izni ile mehirlerini güzellikle vererek onları nikahlayınız. Namuslarıyla yaşarlarsa (ne güzel) Eğer evlendikten sonra fuhuş yaparlarsa onlara (cariyelere) hür kadınların cezasının yarısı vardır. Bu (cariyelerle evlenme izni) sizden günaha girmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah günahları örtendir, esirgeyendir. 26 Allah size bilmediklerinizi açıklamak, sizden öncekilerin yollarını göstermek ve tevbelerinizi kabul etmek ister. Allah bilendir hükmünde hikmet sahibidir. 27 Allah tevbelerinizi kabul etmek istiyor. Şehvetlerinin peşinde gidenler ise sizin büyük bir sapıklığa meyletmenizi isterler. 28 Allah sizin sorumluluklarınızı hafifletmek ister. Çünkü insan zayıf olarak yaratılmıştır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-20-28-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 45min - 1533 - Nisa Suresi 29-35 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 29-35 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 29 Ey iman edenler, mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak aranızda rızanızla yaptığınız ticaret müstesna. Nefislerinizi öldürmeyin. Muhakkak Allah sizi çok esirgeyendir. 30 Kim haddi aşarak, haksızlık yaparak bunu yaparsa, yakında biz onu ateşe yaslarız. Bu, Allah'a çok kolaydır. 31 Eğer siz yasaklandığınız günahların büyüklerinden kaçınırsanız, biz de sizin kötülüklerinizi örter ve sizi değerli bir yere yerleştiririz. 32 Allah'ın, sizi kendisiyle birbirinize üstün kıldığı şeyleri istemeyiniz. Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır. Kadınlara da kazandıklarından pay vardır. Allah’tan fazlını(Lûtfunu) isteyin. Muhakkak Allah her şeyi bilendir. 33 (Erkek ve kadından) her biri için ana, baba, akraba, ve yeminlerinizin bağladığı kişilerin miraslarından hisse tayin ettik. Onlara hisselerini veriniz. Muhakkak Allah her şeye şahittir. 34 Allah'ın bir kısmınızı diğerlerinize üstün kılması, erkeklerin mallarından infak etmeleri sebebiyle, erkekler kadınlar üzerinde kaimdirler (Ailenin reisidir.) Saliha kadınlar; itaat eden, Allah'ın koruduğu gibi (kocasının malını ve namusunu) yokluğunda koruyan kadınlardır. Geçimsizliklerinden korktuğunuzda onlara nasihat edin, yatakta yalnız bırakın, onları dövün. Eğer size itaat ederlerse aleyhlerinde başka yol aramayın. Muhakkak O, çok yüce, çok büyüktür. 35 Eğer aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. Eğer aralarını sulh etmeyi isterlerse, Allah aralarında başarı kılar. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir. Her şeyden haberdardır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-29-35-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 54min - 1532 - Nisa Suresi 36-44 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 36-44 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 36 Allah'a ibadet ediniz, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayınız, ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, ellerinizin altında olanlara iyilik yapın. Muhakkak Allah, kibirleneni, böbürleneni sevmez. 37 O (kibirlenip böbürlenen)ler; cimrilik yapıp, insanlara da cimriliği emreden ve Allah'ın kendilerine fazlından verdiğini gizleyenlerdir. Biz, kâfirler için alçaltıcı azab hazırladık. 38 Onlar mallarını insanlara gösteriş için harcarlar, Allah'a ve âhiret gününe inanmazlar. Şeytan kime arkadaş olursa, o ne kötü bir arkadaştır. 39 Allah'a ve âhiret gününe inanıp, Allah'ın onlara rızk olarak verdiğinden infak etselerdi ne olurdu sanki? Allah onları bilmektedir. 40 Muhakkak Allah zerre kadar zulmetmez. Eğer iyilik olursa, onu kat kat artırır ve katından büyük mükâfat verir. 41 Her ümmetten bir şahit getirdiğimizde, seni de onlar üzerine şahit getirdiğimizde (halleri) nasıl olur? 42 Kâfir olanlarla, rasüle isyan edenler, o gün toprak olmayı arzu edecek. Allah’tan bir sözü dahi gizleyemeyecekler. 43 Ey iman edenler, sarhoşken ne söylediğinizi bilinceye kadar, yolculuk hali müstesna, yıkanıncaya kadar cünüpken namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculuk üzere olursanız veya sizden biri heladan gelirse, veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, temiz toprağa teyemmüm ediniz; yüzlerinize ve ellerinize meshediniz. Muhakkak Allah çok afveden günahları örtendir. 44 Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yolu sapıtmanızı istiyorlar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-36-44-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 59min - 1531 - Nisa Suresi 45-57 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 45-57 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 45 Allah düşmanlarınızı daha iyi bilir. Dost olarak Allah yeter. Yardımcı olarak da yine Allah yeter. 46 Yahudilerden bir kısmı kelimeleri yerlerinden tahrif ediyorlar. Dillerini eğerek dine saldırarak "İşittik, isyan ettik. Dinle, dinlenilmeyesice. Bizi de güt" dediler. Keşke onlar "İşittik, itaat ettik, dinle ve bizi de gözet" deselerdi onlar için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Ancak küfürleri sebebiyle Allah onları rahmetinden uzaklaştırdı. Onun için onlar, çok azı dışında iman etmezler. 47 Ey ehli kitap, bir kısım yüzleri silip arkalarına çevirmeden, veya sebt (cumartesi) halkına lanet ettiğimiz gibi onlara da lanet etmeden, yanınızdaki (kitabı)’ni doğrulamak üzere indirdiğimize (Kur'ân'a) iman ediniz. Allah'ın emri yerine gelmiştir. 48 Muhakkak Allah, kendisine ortak koşulmasını afvetmez. Bunun dışındakileri dilerse afveder. Kim Allah'a ortak koşarsa büyük bir günahla iftira etmiş olur. 49 Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Hayır, Allah kimi dilerse onu temize çıkarır. Onlar iplik kadar haksızlığa uğratılmazlar. 50 Bak, Allah'a karşı nasıl yalan uyduruyorlar? Apaçık günah olarak bu yeter. 51 Kitaptan biraz pay verilenleri görmedin mi? Puta ve Allah'a baş kaldıran put adamlara iman ediyorlar ve kâfirler için: "Bunlar iman edenlerden daha doğru yolda" diyorlar. 52 İşte onlar, Allah'ın kendilerine lanet ettiği kimselerdir. Kime Allah lanet ederse, ona sen yardımcı bulamazsın. 53 Yoksa onların bu mülkte bir payı mı varmış. O takdirde onlar insanlara bir çekirdek bile vermezler. 54 Yoksa Allah'ın fazlından insanlara verdiğine haset mi ediyorlar? Biz İbrahim ailesine kitap ve hikmeti verdik, ve onlara büyük bir mülk verdik. 55 Onun için onlardan bir kısmı ona iman etti, bir kısmı da ondan yüz çevirdi. Tutuşmuş cehennem ona yeter. 56 Ayetlerimizi inkâr edenleri yakında ateşe yaslayacağız. Derileri piştikçe azabı tatsınlar diye başka deriyle değiştireceğiz. Muhakkak Allah aziz'dir, hakim'dir. 57 İman edip ameli salih işleyenleri ise, yakında orada sonsuza kadar kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada onlara tertemiz eşler vardır. Ve onları koyu gölgeye koyacağız. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-45-57-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 55min - 1530 - Nisa Suresi 58-65 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 58-65 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 58 Muhakkak Allah size emanetleri ehline vermenizi, hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah bununla size ne güzel öğüt veriyor. Muhakkak Allah işitici ve görücüdür. 59 Ey iman edenler, Allah'a itaat ediniz; Rasülüne itaat ediniz; ve sizden olan emir sahiplerine de (itaat ediniz.) Herhangi bir şeyde çekişirseniz, eğer Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsanız onu Allah'a ve Rasülüne havale ediniz. Bu daha hayırlı ve sonuç itibariyle daha güzeldir. 60 Sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ettiklerini iddia edenlerin, Tağut (put adamlar) önünde muhakeme olmalarını istediklerini görmedin mi? Halbuki, onları inkâr etmekle emr olunmuşlardı. Şeytan onları uzak bir sapıklığa düşürmek ister. 61 Onlara: "Allah'ın indirdiğine ve Rasülüne gelin" dendiği zaman, münâfıkların senden tamamen uzaklaştığını görürsün. 62 Elleriyle yaptıklarından dolayı, başlarına bir musibet geldikten sonra sana gelip de: "Biz ancak iyilik yapmak ve arayı bulmak istemiştik" diye nasıl yemin ederler. 63 Onlar, öyle kişilerdir ki, Allah onların kalplerindekini bilir. Sen onlardan vazgeç ve onlara va'zet. Onlar hakkında beliğ (az, öz ve etkili) söz söyle. 64 Biz gönderdiğimiz her rasülü, Allah'ın izni ile, itaat olunsun için gönderdik. Keşke onlar nefislerine zulmettiklerinde sana gelselerdi de, Allah'a istiğfarda bulunsalardı da, rasül de onlar için istiğfar etseydi, muhakkak Allah'ı tevbeleri kabul edici ve merhamet edici olarak bulacaklardı. 65 Hayır, öyle değil. Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarındaki çekişmede seni hakem tayin etmedikçe ve Senin verdiğin hükme yüreklerinde sıkıntı duymadan teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-58-65-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 57min - 1529 - Nisa Suresi 66-79 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 66-79 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 66 Eğer onlara: "Nefislerinizi öldürünüz veya ülkenizden çıkınız" diye yazmış olsaydık, çok azı müstesna onu yapamazlardı. Eğer onlar kendilerine va'z edilen şeyi yapmış olsalardı, onlar için daha hayırlı ve (imanın) yerleşmesi daha sağlam olurdu. 67 O zaman, onlara tarafımızdan büyük mükâfat verirdik. 68 Ve onları muhakkak dosdoğru yola çıkarırdık. 69 Kim Allah'a ve Rasülüne itaat ederse, işte onlar Allah'ın kendilerine nimet verdiği nebiler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle beraberdirler. Onlar ne güzel arkadaştırlar. 70 İşte bu, Allah’tan bir lütuftur. Bilen olarak Allah yeter. 71 Ey iman edenler, kendinizi koruyacak önlemler alınız. Gurup gurup harbe çıkınız veya topyekün seferber olunuz. 72 Muhakkak içinizden öyleleri vardır ki ağırdan alır da (harpten) geri kalır. Eğer size bir musibet gelirse; "Onlarla beraber olmadığım için Allah bana lütfetti" der. 73 Eğer size Allah’tan bir nimet isabet ederse, sanki sizinle onlar arasında hiç bir sevgi yokmuş gibi; "Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da, büyük ganimetler elde etseydim" diyecektir. 74 Dünya hayatını verip âhireti satın alanlar, artık Allah yolunda harp etsin. Kim Allah yolunda harp eder, öldürülür veya galip gelirse, yakında ona büyük mükâfat vereceğiz. 75 Size ne oluyor ki; Allah yolunda "Ey Rabbimiz, ahalisi zalim olan şu ülkeden bizi çıkar. Bize tarafından bir dost gönder ve bize tarafından bir yardımcı gönder" diyen zayıf bırakılmış erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda çarpış mıyorsunuz? 76 İman edenler Allah yolunda çarpışıyorlar. Kâfirler ise tağutlar (put adamlar) yolunda çarpışırlar. Öyle ise siz şeytanın dostlarını öldürünüz. Muhakkak şeytanın hilesi zayıftır. 77 Görmedin mi? Kendilerine: "(harpten) ellerinizi çekin, namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin" denilmişti. Ne zamanki onlara harp farz kılındı, bir de bakmışsın ki onlardan bir kısmı Allah’tan korkar gibi veya daha fazla insanlardan korkmaya başladılar. Ve onlar: "Rabbimiz bize harbi niçin farz kıldın? Yakın bir zamana kadar geciktirseydin" dediler. De ki: "Dünya malı azdır. Allah’tan sakınanlar için âhiret daha hayırlıdır. İplik kadar dahi haksızlığa uğratılmayacaksınız." 78 Nerede olursanız olun, velevki yükseltilmiş burçlarda olun, ölüm size ulaşır. Onlara bir iyilik isabet ederse "Bu, Allah tarafındandır" derler. Eğer onlara bir kötülük isabet ederse "Bu Sendendir" derler. De ki: "Bunların hepsi Allah’tandır." O kavme ne oluyor ki neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar. 79 Sana gelen her iyilik Allah’tandır. Sana gelen her kötülük de sendendir. Biz seni insanlara rasül olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-66-79-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 58min - 1528 - Nisa Suresi 80-94 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 80-94 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 80 Kim rasüle itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse Biz Seni onlara muhafız göndermedik. 81 "İtaat ettik" derler. Senin yanından çıktıklarında ise onlardan bir kısmı senin söylediklerinden başkasını planlar. Allah onların planladıklarını yazar. Sen onlardan vazgeç, Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. 82 Onlar Kur'ân'ı düşünmüyorlar mı? Eğer Allah’tan başkası tarafından olsa(gönderilse) idi, onda birçok çelişki bulurlardı. 83 Onlara emniyet veya korkuya ait bir haber geldiğinde onu yayıyorlar. Eğer o haberi rasüle ve onlardan olan emir sahiplerine götürselerdi, onların içinden o haberden mana çıkaracak olanlar onu bilirdi. Eğer Allah'ın lütfu ve rahmeti olmasaydı çok azınız müstesna siz şeytana uyardınız. 84 Allah yolunda harp et. Sen ancak kendinden sorumlusun. Mü'minleri de teşvik et. Ola ki Allah, kâfirlerin gücünü engeller. Kuvvet ve cezalandırmada Allah daha şiddetlidir. 85 Kim güzel bir şeye aracılık yaparsa, aracı olan için de bir hisse vardır. Kim de kötü bir şeye aracılık yaparsa, onun için de bir hisse vardır. Allah her şeye kadir ve razik'dır. 86 Bir selamla selamlandığınızda, ondan daha güzel selam verin veya aynıyla karşılık verin. Muhakkak Allah, her şeyin hesabını yapandır. 87 Allah, O’ndan başka ilâh yoktur. Onda şüphe olmayan kıyamet gününde sizi mutlaka toplayacaktır. Allah’tan daha doğru sözlü kim var? 88 Size ne oluyor ki, onların yaptıklarından dolayı, Allah'ın tepe taklak getirdiği münâfıklar hakkında siz iki guruba ayrılıyorsunuz? Siz, Allah'ın saptırdığını mı yola getirmek istiyorsunuz? Allah kimi sapıtırsa sen ona asla yol bulamazsın. 89 Onlar, kendileri inkâr ettikleri gibi sizin de inkâr etmenizi, onlarla denk olmanızı isterler. Onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar, onlardan dost ve yönetici edinmeyiniz. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın, nerede bulursanız onları öldürün. Onlardan dost ve yardımcı edinmeyin. 90 Ancak sizinle onlar arasında antlaşma olan millete sığınanlar veya sizinle ve kendi milletiyle harp etmekten yürekleri sıkılarak size gelenlerle harp etmeyin. Allah dileseydi onları sizin üzerinize musallat eder ve onlar sizinle muhakkak harp ederlerdi. Eğer onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmaz ve sizinle barış yapmak isterlerse, onların aleyhine olarak Allah size bir yol vermemiştir. 91 Diğerlerini de hem sizden, hem kendi kavminden emin olmak isterken bulacaksınız. Ne zaman fitneye döndürülürse baş aşağı atılırlar. Eğer sizden uzak durmazlar, barış andlaşması yapmazlar ve ellerini sizden çekmezlerse, onları hemen yakalayın. Nerede bulursanız öldürün. İşte, bunlar üzerine sizin için apaçık delil verdik. 92 Bir mü'minin, bir mü'mini öldürmesi yakışmaz. Hata ile olan müstesna. Kim hata ile bir mü'mini öldürürse, mü'min bir köleyi hürriyetine kavuşturması ve diyetini ölünün ehline vermesi gerekir. Ancak ölünün ehli bağışlarsa (diyet vermez). Eğer ölen sizin düşmanınız olan milletten ise ve de mü‘min ise, bir mümin köle azad etmek gerekir. Eğer aranızda anlaşma olan bir millettense, ehline diyet verilmesi ve mü'min bir köle azad edilmesi gerekir. Eğer (diyet ve köleyi) bulamazsa, Allah katında tevbenin kabulü için art arda iki ay oruç tutması lazımdır. Allah, alim'dir, hakim'dir. 93 Kim bir mü'mini haksız yere, (öldürülmesini helal kabul ederek) kasden öldürürse, cezası ebedi cehennemdir. Allah ona gazap ve la'net etmiştir ve ona büyük bir azap hazırlamıştır. 94 Ey iman edenler, Allah yolunda (cihat) için yürüdüğünüzde iyice araştırın. Siz dünya hayatının malını isteyerek, size selam verene: "Sen mü’min değilsin" demeyin. Ganimetlerin çoğu Allah katındadır. Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size ihsanda bulundu. İyi araştırın. Muhakkak Allah yaptıklarınızdan haberdardır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-80-94-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 1h 00min - 1527 - Nisa Suresi 95-110 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004
*4 NİSA SÛRESİ 95-110 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 95 Mü'minlerden özürsüz olarak oturanlarla, malları ve canlarıyla Allah yolunda cihat edenler eşit değildirler. Allah, malları ve canlarıyla cihat edenleri, oturanlar üzerine bir derece üstün kıldı. Allah, her birine güzellik (cennet) va'detti. Allah, mücahidleri oturanlar üzerine büyük mükâfatla üstün kıldı. 96 Kendinden dereceler verdi, bağışladı ve esirgedi. Allah bağışlayıcı ve esirgeyicidir. 97* Kendilerine zulmetmekteler iken meleklerin canlarını aldığı kimseler var ya; melekler onlara şöyle derler: “Ne durumdaydınız? (Niçin hicret etmediniz?)” Onlar da, “Biz yeryüzünde zayıf ve güçsüz kimselerdik” derler. Melekler, “Allah’ın arzı geniş değil miydi, orada hicret etseydiniz ya!” derler. İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir. 98 Ancak (mücahitlere katılmaya) yol bulamayan, çareye gücü yetmeyen erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan güçsüz olanlar müstesna. 99 Allah'ın onları afvetmesi umulur. Allah afvedici ve bağışlayıcıdır. 100 Kim, Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde yerleşecek çok yer ve bolluk bulur. Kim, evinden Allah'a ve Rasülüne muhacir olarak çıkarsa, sonra da ölüm kendisine erişirse, muhakkak onun sevabı Allah'a düşer. Allah, bağışlayıcı ve esirgeyicidir. 101 Yeryüzünde sefere çıktığınızda eğer kâfirlerin sizi belaya sokmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızda bir günah yoktur. Muhakkak kâfirler sizin için apaçık düşmandırlar. 102 Onların arasında olup, onlara namaz kıldırdığında, onlardan bir kısmı seninle namaz kılsınlar, silâhlarını alsınlar. Secdeyi yaptıklarında (yani birinci rekatı kıldıklarında) arka tarafınıza geçsinler. Namaz kılmayan diğer kısmı gelsin ve seninle namaz kılsınlar, hazırlıklarını ve silâhlarını alsınlar. Kâfirler, sizin silâhlarınızdan ve eşyanızdan gafil olmanızı ve üzerinize birden saldırmayı isterler. Eğer yağmurdan bir eziyet olursa veya hasta iseniz, silâhlarınızı bırakmanızda size bir günah yoktur. Harp hazırlığınızı yapınız. Muhakkak Allah, kâfirler için alçaltıcı azap hazırlamıştır. 103 Namazı kıldığınızda, ayakta, oturarak ve yan üstü yatarak Allah'ı zikrediniz. Korkudan emin olduğunuzda namazı dosdoğru kılın. Muhakkak namaz belirli vakitlerde müminler üzerine farz kılınmıştır. 104 Kâfirleri araştırmada gevşek davranmayın. Eğer siz acı çekiyorsanız, sizlerin acı çektiği gibi onlar da acı çekiyorlar. Onların Allah’tan ümit etmediğini siz ümit ediyorsunuz. Allah her şeyi bilendir. Hakim'dir. 105 Allah'ın gösterdiği doğrultuda, insanlar arasında hükmedesin diye Sana kitabı hak ile indirdik. Sakın hainler tarafında olma. 106 Allah’tan af talebinde bulun (istiğfar et) Allah yarlığayıcı, esirgeyicidir. 107 Kendilerine hainlik yapanları savunma. Muhakkak Allah hainlik yapanı, günah işleyeni sevmez. 108 Gece vaktinde Allah'ın beğenmediği sözü konuşurlarken Allah onlarla beraberdir. İnsanlardan gizlerler, Allah’tan gizleyemezler. Allah, onların yaptıklarını kuşatıcıdır. 109 Haydi dünya hayatında onları (hainleri) savundunuz. Kıyamet gününde Allah'a karşı onları kim savunacak veya kim o hainlere vekil olacak? 110 Kim kötü iş yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah’tan af talebinde bulunur, istiğfar ederse, Allah'ı afvedici ve merhamet edici olarak bulur. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-95-110-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 12 Sep 2024 - 1h 01min - 1526 - Mumtehine Suresi Tefsiri - Ali Kucuk
*60 MÜMTEHINE SÛRESİ Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Ey iman edenler, Haktan size geleni inkâr ettikleri halde kendilerine sevgi ilettiğiniz, Benim ve sizin düşmanınız olanları dost edinmeyin. Onlar, Rabbiniz Allah'a iman etmeniz sebebiyle Peygamberi ve sizi (yurdunuzdan) çıkarıyorlar. Eğer siz Benim yolumda cihada ve rızamı aramak için çıkmışsanız niçin onlara gizlice sevgi beslersiniz. Ben sizin gizlediğinizi de, açıkladığınızı da bilirim. Sizden kim onu (düşmanı dost) edinirse doğru yoldan sapmış olur. 3 Eğer onlar, sizi yakalarlarsa sizin düşmanınız olurlar ve size ellerini ve dillerini kötülük için uzatırlar ve inkâr etmenizi arzu ederler. لَنْ تَنْفَعَكُمْ أَرْحَامُكُمْ وَلَا 3 Yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermez. Kıyamet günü (Allah) aranızı ayırır. Allah yaptıklarınızı görür. 4 İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani onlar, kendi kavimlerine şöyle demişlerdi: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Biz, sizi inkâr ediyoruz. Bir tek Allah'a iman edinceye kadar sizinle bizim aramızda ebedi bir düşmanlık ve nefret başladı.” Ancak İbrahim'in babasına: "Elbette senin için istiğfar edeceğim, Allah'tan gelecek hiçbir şeye gücüm yetmez." demesi müstesna. “Rabbimiz biz Sana güvendik, Sana yöneldik ve dönüş sanadır.” 5 Rabbimiz! Bizi inkar edenler için deneme konusu kılma, bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Şüphesiz Sen her şeye galipsin ve her şeye hakimsin." 6 Yemin olsun ki onlarda sizin için, Allah'ı ve âhiret gününü arzu edenler için güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse şüphesiz kendi aleyhinedir. Şüphesiz Allah, her şeyden zengin ve hamde layıktır. 7 Umulur ki Allah sizinle, onlardan düşman olduklarınız arasında bir sevgi kılar. Allah her şeye gücü yetendir, Allah afvedendir, merhamet edendir. 8 Din konusunda sizinle harp etmeyen ve sizi yurtlarınızdançıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı Allah size yasaklamaz. Şüphesiz Allah adil olanları sever. 9 Ancak Allah, din konusunda sizinle harp edenleri, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve sizin çıkarılmanıza yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onları dost edinirse onlar zalimlerin ta kendileridir. 10 Ey iman edenler, iman eden kadınlar hicret ederek size gelirlerse, onları imtihan edin. Onların imanını en iyi Allah bilir. Eğer onları iman etmiş olarak bilirseniz onları kâfirlere geri göndermeyin. Mü'min kadınlar, kâfir erkeklere helâl değildirler. Kâfir erkekler de mü'min kadınlara helâl değildirler. Onların (kâfir kocalarının) bunlara harcadıklarını verin. Ücret (mehir) lerini verdiğiniz zaman onları nikahlamanız size günah değildir. Kâfir olmuş kadınların nikahlarını tutmayın (ayrılın) ve onlara verdiğiniz (mehr) i isteyin. Kâfirler de (mü'min kadınlara) verdikleri (mehri) istesinler. İşte size Allah'ın hükmü budur. Aranızda hükmediyor. Allah her şeyi bilendir, hükmedendir. 11 Eğer eşlerinizden (birisinden dönüp dârul harbe kaçmak sûretiyle) bir şey (yani mihri) kâfirlere giderse, siz de (o kâfirlere galip gelerek) cezalandırırsanız eşleri (dar’ül harbe) gidenlere mehirlerinin mislini veriniz. Kendine iman ettiğiniz Allah'tan sakınınız. 12 Ey Peygamber, Mü'mine kadınlar sana: "Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyilikte sana isyan etmemek üzere biat etmek için geldiklerinde, onların biatını kabul et ve onlar için istiğfar et. Şüphesiz Allah affedici, merhamet edicidir.” 13 Ey iman edenler, Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Kâfirlerin kabir ehlinden (onların dirilmesinden) ümit kestiği gibi, onlar da âhiretten ümit kesmişlerdir.
Sun, 08 Sep 2024 - 57min - 1525 - Ahzab Suresi 1-20 Tefsiri Ali Kucuk N090 M033
*33 AHZÂB SÛRESİ 1-20 Yetmiş üç âyettir. Medine'de, hicretin beşinci yılında Yahûdî, Hıristiyan, putperest bütün kabile ve partiler toplanarak Medine üzerine yürüdükleri ve kâfirlerin Ahzâb /Hendek harbinde mağlup oldukları olayın ardından nazil oldu. Kâfirlere itaat etmek yasaklanıyor. Cahiliye dönemi kanunlarından zıhar ve evlatlık müessesesi düzeltiliyor. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. 1 Ey Peygamber, Allah’tan sakın, kâfirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah, bilendir, hükmedendir. 2 Rabbinden sana vahyedilene uy, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. 3 Allah'a güven, vekil olarak Allah yeter. 4 Allah hiçbir adamın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmadı. Zıhar yaptığınız (mahrem yerlerini annenize veya nikahı ebediyyen haram olan kadınların bakılması haram olan yerlerine benzettiğiniz) eşlerinizi sizin anneleriniz kılmadı. Evlatlıklarınızı da oğullarınız kılmadı. Bu, sizin ağızlarınızın sözleridir. Allah doğruyu söyler. O doğru yola ulaştırır. 5 Evlatlıkları (hakiki) babalarıyla çağırınız. Allah katında bu daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşlerinizdir ve dostlarınızdır. Bu konudaki hatalarınızdan size günah yoktur. Ancak kalplerinizin bile bile yaptıklarının (günahı vardır) Allah bağışlayandır, merhamet edendir. 6 Peygamber, müminlere canlarından daha evladır. Peygamber hanımları müminlerin anneleridirler. Zevil erham (Yakın akrabalar) birbirine, Allah'ın kitabında mü'min ve muhacirlerden daha evladır. Ancak dostlarınıza bir iyilik yapmanız bunun dışındadır. Bunlar kitapta yazılmıştır. 7 Biz, peygamberlerden söz almıştık. Senden, Nuh'dan, İbrahim'den, Musa'dan, Meryem oğlu İsa'dan da. Biz, onlardan sağlam söz aldık. 8 Doğrulara, doğruluklarından sormak için (söz almıştık.) Kâfirlere acıklı bir azab hazırlamıştır. 9 Ey iman edenler, Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani size ordular gelmişti de, biz onların üzerine rüzgarı ve sizin görmediğiniz orduları göndermiştik. Allah yaptıklarınızı görmektedir. 10 Hani onlar sizin üstünüzden ve altınızdan gelmişlerdi.(Korkudan) Gözler kaymış, yürekler boğaza gelmiş, Allah hakkında (kötü) zan’da bulunmuştunuz. 11 Orada mü'minler denenmiş ve çok şiddetli bir şekilde sarsılmışlardı. 12 Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar, "Allah ve Rasülü bize ancak boş va'adlerde bulundu" diyorlardı. 13 Onlardan bir gurup; "Ey Medine halkı, artık size tutunacak yer kalmadı, geri dönün" demişti. Onlardan bir kısmı evleri koruma altında olduğu halde; "Evlerimiz korumasızdır, açıktır" diyerek Peygamberden izin istiyordu. Onlar ancak kaçmak istiyorlardı. 14 Eğer Medine'nin her tarafından onlara girilip ulaşılsa, sonra fitne çıkarmaları istense, hemen hiç durmadan yerine getirirler. 15 And olsun, daha önce, geri dönüp kaçmayacakları hakkında Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz sorulacaktır. 16 De ki: "Eğer ölmekten veya öldürülmekten kaçıyorsanız, bu kaçış size fayda vermez. Bu durumda çok az yaşatılırsınız." 17 De ki: "Eğer Allah size kötülük dilese veya size rahmet dilese, sizi Allah'tan kim korur? Kendilerine Allah'tan başka bir dost ve yardımcı bulamazlar." 18 Allah, sizin aranızdan (savaşdan) alıkoyanları ve kardeşlerine "Bize gelin" diyenleri bilir. Onların çok azı zor'a (savaşa) gelir. 19 Size karşı cimrilik yaparak (gelirler), Korku geldiğinde üzerine ölüm bürüyen insan gibi, gözleri dönerek sana baktıklarını görürsün. Korku gittiği zaman ise iyiliğinizi çekemeyerek keskin dilleriyle sizi incitirler. İşte bunlar iman etmediler. Allah onların amellerini boşa çıkardı. Bu Allah’a gâyet kolaydır. 20 Onlar düşman birliklerinin gitmediğini zannediyorlardı. Eğer düşman birlikleri gelirse, çölde bedeviler arasında olup, sizin haberlerinizi sormayı arzu ederlerdi. Eğer sizin aranızda olsalardı çok azı, çok az savaşırlardı.
Sun, 08 Sep 2024 - 57min - 1524 - Ahzab Suresi 21-47 Tefsiri Ali Kucuk N090 M033Sun, 08 Sep 2024 - 59min
- 1523 - Ahzab Suresi 48-73 Tefsiri Ali Kucuk N090 M033Sun, 08 Sep 2024 - 56min
- 1522 - Ali Imran Suresi 1-8 Tefsiri - Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 1-8 TEFSİRİ N089 M003 İki yüz ayetten meydana gelen bu sûre, Medine'ye hicretten sonra, ayrı ayrı zamanlarda nâzil olan ayetlerden meydana gelmiş ve Meryem validemizin babası Imrân'ın adı geçtiği için "Âli Imrân" Imrân (ailesi adını) almıştır. Allah'ın birliğinden, âhiretin varlığından, dünyanın güzelliklerinden, hürriyetten, cihatdan, şehitlikten, Uhud harbinden, ehli kitaba yapılacak davetten, adaletten dünyada düzeni sağlayacak olan İslâm ümmetinden v.s. bahsetmektedir. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 1 Elif, Lâm, Mim. 2 Allah, Ondan başka ilâh yoktur. Hayy'dır. Kayyum'dur. 3-4 O sana, kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak, hak kitabı indirdi. O Tevrat ve İncil'i de indirdi. (o Tevrat ve İncil) Bundan önce insanlara birer hidâyet idiler. Fûrkanı da indirdi. Şüphesiz Allah'ın ayetlerini inkâr edenlere şiddetli azap vardır. Allah güçlüdür, (inkâr ve isyanın) öcünü alıcıdır. 5 Şüphesiz yerde ve gökte olan hiçbir şey Allah'a gizli değildir. 6 Rahimlerde size dilediği gibi şekil veren O’dur. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, Aziz'dir Hakim'dir. 7 O’dur sana kitabı indiren. Onda kitabın anası olan muhkem (Manası açık ve net) ayetler vardır. Diğerleri de müteşabih (manası bize göre açık ve net olmayan) lerdir. Kalplerinde eğrilik olanlar fitne aramak ve yorumunu kendilerine göre yapmak için müteşabih ayetlere uyarlar. Halbuki onun yorumunu Allah’tan başkası bilmez. İlimde üstün olanlar ise: "Biz ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır" derler. Akıl sahiplerinden başkası iyice düşünmezler. 8 Rabbimiz, bize hidayet verdikten sonra kalplerimizi eğme ve bize katından rahmet ver. Sen karşılıksız verensin. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-1-8-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 58min - 1521 - Ali Imran Suresi 101-103 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 101-103 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 101 Size Allah'ın ayetleri okunurken ve Allah'ın Rasülü aranızda iken nasıl inkâr edersiniz? Kim Allah'a sımsıkı sarılırsa, o doğru yola iletilir. 102 Ey iman edenler, Allah’tan sakınılması gerektiği gibi sakının ve ancak Müslüman olarak can verin. 103 Hepiniz topluca Allah'ın ipine (Kur'ân'a) sımsıkı sarılın, parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de, O kalplerinizi birleştirdi ve O’ nun nimetiyle siz kardeş oldunuz. Ve siz ateş çukurunun kenarında idiniz de, O sizi kurtardı. Allah doğru yola gelesiniz diye ayetlerini işte böyle açıklar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-101-103-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 01min - 1520 - Ali Imran Suresi 104-112 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 104-112 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 104 Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten yasaklayan bir cemaat olsun. İşte kurtuluşa erenler onların ta kendisidir. 105 Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, ayrılığa düşen ve parçalananlar gibi olmayın. En büyük azap işte onlaradır. 106 O günde bir kısım yüzler bembeyaz, bir kısmı ise simsiyahtır. Yüzleri simsiyah olanlara gelince (onlara): "İmandan sonra inkâr mı ettiniz? İnkârınızdan dolayı tadın azabı" (denir). 107 Yüzleri bembeyaz olanlara gelince; onlar Allah'ın rahmet (cennet)'indedirler ve orada ebedi kalıcıdırlar. 108 İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir. Onları sana hak olarak okuyoruz. Allah âlemlere zulmetmek istemez. 109 Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah'ındır. Bütün işler ancak Allah'a döndürülür. 110 Siz, insanlar için çıkarılan en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten yasaklar, Allah'a iman edersiniz. Ehli Kitap da iman etse idi, onlar için daha hayırlı olurdu. Gerçi içlerinden iman edenler vardır. Çoğunluk fasıktır. 111 Onlar, size ezadan başka zarar veremeyecekler. Eğer sizinle harp ederlerse, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım edilmez. 112 Onlar her nerede olursa olsun, onlara zillet damgası vurulmuştur. Ancak Allah'ın ipine (Kur’ân'a) ve insanların ipi (güveni) ne sarılanlar müstesna. Onlar Allah’tan bir gazaba uğradılar da üzerlerine aşağılık damgası vuruldu. Bu, onların Allah'ın ayetlerini inkâr ve nebileri haksız yere öldürmeleri sebebiyledir. Ve yine bu, isyan etmeleri ve aşırı gitmeleri sebebiyledir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-104-112-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 06min - 1519 - Ali Imran Suresi 113-120 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 113-120 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 113 Hepsi bir değildir. Ehli kitaptan dimdik ayakta duran bir topluluk vardır ki, onlar geceleri secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okurlar. 114 Allah'a ve âhiret gününe iman ederler, iyiliği emreder, kötülükten yasaklar ve hayırlarda birbiriyle yarışırlar. İşte onlar salihlerdendirler. 115 Hayırdan ne yaparlarsa ondan mahrum bırakılmayacaklar. Allah, sakınanları bilir. 116 Şüphesiz inkâr edenlerin ne malları ne de evlatları, Allah’tan hiçbir şeye karşı, onlara fayda sağlamaz. İşte onlar ateş ehlidirler ve onlar orada ebedidirler. 117 Onların bu dünya hayatında harcadıklarının durumu, kendilerine zulmeden topluluğun ekinlerine isabet edip, onu yok eden kavurucu rüzgarın durumu gibidir. Allah onlara zulmetmedi. Ancak onlar kendi kendilerine zulmettiler. 118 Ey iman edenler, kendinizden aşağı olanı (kâfirleri) sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük yapmada kusur etmezler. Sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların (size olan) kinleri ağızlarından taşmaktadır. Göğüslerinin gizlediği ise daha büyüktür. Size ayetleri açıkladık eğer akıl ederseniz. 119 İşte siz, onlar sizi sevmezken onları seven ve kitapların hepsine iman edenlersiniz. Onlar size rastladıklarında "İman ettik" derler. Yalnız kalınca da size olan kinlerinden parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: "Kininizle geberin" şüphesiz Allah göğüslerdeki özü hakkıyla bilir. 120 Size bir iyilik dokunsa onları tasalandırır. Size bir kötülük dokunsa onunla neşelenirler. Eğer sabreder ve sakınırsanız onların hilesi hiçbir şeyle size zarar veremez. Şüphesiz Allah yaptıklarını kuşatmıştır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-113-120-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 58min - 1518 - Ali Imran Suresi 121-135 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 121-135 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 121 Hani sen, müminleri (Uhud’da) savaş için duracakları yerlere yerleştirmek için erkenden ailenden ayrılmıştın. Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir. 122 Hani sizden iki takım, Allah yardımcıları olduğu halde, çözülüp geri çekilmeyi istemişti. Mü'minler ancak Allah'a tevekkül ederler. 123 And olsun ki siz Bedir'de düşkün bir durumda iken Allah size yardım etti. Allah’tan sakının ki şükredebilesiniz. 124 Sen mü'minlere: "Rabbinizin indirilen üç bin melekle yardım etmesi yetmez mi?" diyordun. 125 Evet, eğer siz sabreder ve sakınırsanız, düşman da size ansızın gelirse, Rabbiniz size nişanlı beş bin melekle yardım edecektir. 126 Bunu Allah size müjde olsun ve kalpleriniz bununla mutmain olsun diye yaptı. Yardım ancak güçlü ve hüküm sahibi Allah katındandır. 127 (Allah bu yardımı) Küfredenlerin bir kısmını kessin yahut onları tepe taklak getirsin de, isteklerine kavuşmadan dönüp gitsinler diye (yaptı). 128 İşten hiçbir şey sana ait değildir. Allah onların ya tevbelerini kabul eder veya zulmettiklerinden onlara azap eder. 129 Göklerde olanlar da yerde olanlar da Allah'a aittir. Dilediğini bağışlar. Dilediğine azap eder. Allah bağışlayandır, esirgeyendir. 130 Ey iman edenler, faizi kat kat olarak yemeyin. Allah’tan sakının. Umulur ki kurtulursunuz. 131 Kâfirler için hazırlanan ateşten sakının. 132 Allah'a ve rasüle itaat edin. Umulur ki rahmete kavuşturulursunuz. 133 Rabbinizin mağfiretine ve sakınanlar için hazırlanan, genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun. 134 Onlar, bollukta ve darlıkta (Allah için) harcayanlar, öfkelerini yutanlar ve insanları afvedenlerdir. Allah iyilik yapanları sever. 135 Ve onlar, kötü bir şey yaptıklarında yahut kendilerine zulmettiklerinde, hemen Allah'ı zikrederler ve günahlarının bağışlanmasını isterler. Günahları Allah'tan başka kim bağışlar? Onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-121-135-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 06min - 1517 - Ali Imran Suresi 136-145 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 136-145 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 136 İşte onların mükâfatı, Rablerinden bağışlanma ve altından ırmaklar akan cennetlerdir ki, orada ebedi kalacaklardır. Amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir! 137 Muhakkak sizden önce nice sünnet (şeriat, olay)lar geçmiştir. Yeryüzünde gezin de (Rasülleri) yalanlayanların sonunu görün. 138 Bu, insanlar için bir açıklama ve mûttakiler için yol gösterme ve öğüttür. 139 Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer mü'min iseniz mutlaka en üstün sizsiniz. 140 Eğer size (Uhud’da) bir yara değmişse, o topluluğa da (Bedir’de) benzeri bir yara değmiştir. O günleri biz insanlar arasında dolaştırır dururuz. Bu, Allah’ın sizden iman edenleri belirtmesi ve sizden şehitler edinmesi içindir. Allah zalimleri sevmez. 141 (Bu) iman edenleri temize çıkarması ve kâfirleri azaltması içindir. 142 Yoksa siz, Allah içinizden cihat yapanları belirtmeden ve sabredenleri belirtmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? 143 And olsun siz, ölümü, onunla karşılaşmadan önce temenni ediyordunuz. İşte siz ona, bakarak gözlerinizle gördünüz. 144 Muhammed, rasülden başka bir şey değildir. Ondan önce de rasüller gelip geçmiştir. Eğer o ölür veya öldürülürse, ökçelerinizin üzerinde geri mi döneceksiniz? Kim iki ökçesi üzerinde geri dönerse, Allah'a hiçbir şeyle zarar veremez. Allah şükredenlerin mükâfatını verecektir. 145 Hiçbir kimseye Allah'ın izni olmadan ölmek yoktur. (o ölüm) Sûresi belli bir yazıdır. Kim dünya nimetini isterse ona o nimetten veririz. Kim de âhiret sevabını isterse ona o nimetten veririz. Biz şükredenleri yakında mükâfatlandırırız. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-136-145-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 01min - 1516 - Ali Imran Suresi 146-154 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 146-154 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 136 İşte onların mükâfatı, Rablerinden bağışlanma ve altından ırmaklar akan cennetlerdir ki, orada ebedi kalacaklardır. Amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir! 137 Muhakkak sizden önce nice sünnet (şeriat, olay)lar geçmiştir. Yeryüzünde gezin de (Rasülleri) yalanlayanların sonunu görün. 138 Bu, insanlar için bir açıklama ve mûttakiler için yol gösterme ve öğüttür. 139 Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer mü'min iseniz mutlaka en üstün sizsiniz. 140 Eğer size (Uhud’da) bir yara değmişse, o topluluğa da (Bedir’de) benzeri bir yara değmiştir. O günleri biz insanlar arasında dolaştırır dururuz. Bu, Allah’ın sizden iman edenleri belirtmesi ve sizden şehitler edinmesi içindir. Allah zalimleri sevmez. 141 (Bu) iman edenleri temize çıkarması ve kâfirleri azaltması içindir. 142 Yoksa siz, Allah içinizden cihat yapanları belirtmeden ve sabredenleri belirtmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? 143 And olsun siz, ölümü, onunla karşılaşmadan önce temenni ediyordunuz. İşte siz ona, bakarak gözlerinizle gördünüz. 144 Muhammed, rasülden başka bir şey değildir. Ondan önce de rasüller gelip geçmiştir. Eğer o ölür veya öldürülürse, ökçelerinizin üzerinde geri mi döneceksiniz? Kim iki ökçesi üzerinde geri dönerse, Allah'a hiçbir şeyle zarar veremez. Allah şükredenlerin mükâfatını verecektir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-146-154-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 02min - 1515 - Ali Imran Suresi 155-164 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 155-164 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 155 Şüphesiz (Uhud’da) iki ordu karşılaştığı gün, sizden yüz çevirip kaçanları, yaptıkları şeyleri, bir kısmından dolayı şeytan onların ayaklarını kaydırmak istemişti. Muhakkak Allah onları bağışladı. Şüphesiz Allah bağışlayandır. Halim'dir. 156 Ey iman edenler, yeryüzünde dolaşırken veya harbe giden kardeşleri hakkında; "Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi" diyen kâfirler gibi olmayın. Allah bunu onların kalplerine hasret olsun için yaptı. Allah diriltir ve öldürür. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görür. 157 And olsun, eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın mağfiret ve rahmeti onların topladıklarından daha hayırlıdır. 158 And olsun, ölseniz de, öldürseniz de şüphesiz Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. 159 Allah'ın rahmetinden dolayı Sen (Uhud’da) onlara yumuşak davrandın. Şayet Sen kaba, katı kalpli olsaydın onlar muhakkak çevrenden dağılır giderlerdi. Onları bağışla, (Allah katında) bağışlanmalarını dile ve onlarla iş konusunda müşavere et. Bir kere de azmettin mi, Allah'a tevekkül et. Şüphesiz Allah tevekkül edenleri sever. 160 Eğer Allah size yardım ederse artık sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Mü'minler ancak Allah’a tevekkül etsinler. 161 Hıyanet etmek hiçbir nebiye yaraşmaz. Kim hıyanet ederse kıyamet günü hıyanet ettiği şeyle gelir, sonra herkese yaptığının karşılığı ödenir. Haksızlığa uğratılmazlar. 162 Allah'ın rızasına uyan kişi, Allah'ın gazabına uğrayan ve yeri cehennem olan gibi midir?. O cehennem ne kötü dönüş yeridir. 163 Onlar (Allah’ın rızasına uyanlar) Allah katında derece derecedir. Allah yaptıklarını hakkıyla görendir. 164 And olsun, Allah, daha önce apaçık bir sapıklık içinde olan mü'minlere, aralarından Allah'ın ayetlerini okuyan, onları temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir rasül göndermekle iyilikte bulunmuştur. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-155-164-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 06min - 1514 - Ali Imran Suresi 16-20 Tefsiri - Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 16-20 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 16 Onlar: "Rabbimiz, biz iman ettik, günahlarımızı affet ve bizi ateşin azabından koru" diyenlerdir. 17 Onlar, sabredenler, doğru olanlar, itaat edenler, infak edenler, seherlerde istiğfar edenlerdir. 18 Allah, O’ndan başka ilâh olmadığına şahitlik yaptı. Melekler ve adil olan ilim sahipleri de şahittir ki O’ndan başka ilâh yoktur. O aziz'dir, hakim'dir. 19 Allah katında din, şüphesiz İslâmdır. Kitap verilenler kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki taşkınlık yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah'ın ayetlerini inkâr ederse, şüphesiz Allah hesabı çok çabuk görendir. 20 Eğer seninle tartışırlarsa; "Ben, bana uyanlarla birlikte kendimi Allah’a teslim ettim" de. Kitap verilenlerle, ümmiler(kitapsızlar)'e "Siz de teslim oldunuz mu?" de. Eğer teslim olurlarsa, gerçekten hidayete ererler. Şayet yüz çevirirlerse, sana ancak tebliğ etmek düşer. Allah kullarını hakkıyla görendir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-16-20-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 08min - 1513 - Ali Imran Suresi 165-174 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 165-174 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 165 Onlara (Bedir'de) iki kat uğrattığımız musibetten biri, kendinize uğrayınca mı "Bu nereden?" (dediniz.) De ki: "O kendinizdendir" şüphesiz Allah her şeye kadirdir. 166 İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelenler, Allah'ın izniyledir ve mü'minleri belirtmek içindir. 167 Münafıkları da belirtmek içindir. Münafıklara: "Gelin, Allah yolunda harp edin, yahut savunma yapın denildi de onlar: "Şayet biz harbi bilseydik size uyardık" dediler. O gün onlar imandan daha çok küfre yakındılar. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlar. Allah onların gizlediklerini onlardan daha iyi bilir. 168 Onlar oturarak kardeşlerine; "Eğer bizi dinleselerdi öldürülmezlerdi" dediler. De ki: "Eğer doğru söylüyorsanız haydi ölümü kendinizden savın. 169 Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayınız. Bilakis diridirler, Rableri katında rızklandırılırlar. 170 Allah'ın onlara fazluihsanından verdiğiyle sevinçlidirler ve onlara arkalarından henüz katılmayan (gazi)lere: "Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar" diye müjde vermek isterler. 171 Onlar, (şehitler) Allah'tan olan bir nimeti ve fazluihsanını ve şüphesiz Allah'ın mü'minlerin mükâfatını zayi etmeyeceğini, müjdelemek isterler. 172 Kendilerine (savaşta) yara isabet ettikten sonra, Allah ve Rasülün çağrısına uyanlara, iyilik yapanlara ve sakınanlara büyük mükâfat vardır. 173 Onlara (müminlere), insanlar: "Şüphesiz düşmanınız olan insanlar, sizin için kuvvetlerini topladılar. Onlardan korkunuz" dedi de, bu onların imanını artırdı ve onlar: "Allah bize yeter o ne güzel vekildir" dediler. 174 Bunun üzerine kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan ve fazluihsan ile geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük fazluihsan sahibidir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-165-174-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 56min - 1512 - Ali Imran Suresi 175-185 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 175-185 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 175 İşte o şeytan ancak kendi dostlarını korkutur (veya dostlarının toplandığını haber vermekle sizi korkutan ancak şeytandır.) Onlardan korkmayın benden korkun, eğer mü'min iseniz. 176 Küfre koşanlar seni üzmesin. Onlar hiçbir şeyle Allah'a zarar veremezler. Allah onlara âhirette bir pay vermemek ister. Onlara büyük azap vardır. 177 İman karşılığında küfrü satın alanlar, Allah'a hiçbir şeyle zarar veremezler. Onlara acıklı azap vardır. 178 Kâfirler, kendilerine tanıdığımız sûreyi sakın kendilerine hayır sanmasınlar. Onlara ancak günahlarını artırmaları için sûre tanıdık. Onlara alçaltıcı azap vardır. 179 Allah müminleri, sizin üzerinde bulunduğunuz halde bırakacak değildir. Neticede pisi temizden ayıracaktır. Allah size gaybı bildirecek de değildir. Ancak Allah rasüllerinden dilediğini seçer (ve ona gaybı bildirir). Allah'a ve Rasülüne iman ediniz. Eğer iman eder, sakınırsanız size büyük mükâfat vardır. 180 Cimrilik yapanlar, Allah'ın fazlukereminden verdiğini kendileri için hayır sanmasınlar. Bilakis onlara bu şerdir. Kıyamet günü o cimrilik yaptıkları şeyle zincire vurulacaklardır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 181 And olsun ki Allah, "Şüphesiz Allah fakir, biz zenginiz" diyenlerin sözünü işitti. Biz onların dediklerini de, haksız yere nebileri öldürmelerini de yazarız ve "Yakıcı azabı tadın" deriz. 182 Bu sizin kendi ellerinizin takdim ettiğinin karşılığıdır. Şüphesiz Allah kullarına zulmedici değildir. 183 "Şüphesiz kendisini ateşin yediği kurban getirilinceye kadar, hiçbir rasüle inanmamayı Allah bize emretti" diyenlere, De ki: "Benden önce size apaçık delillerle ve sizin söylediğiniz (kurban) ile rasüller geldi. Eğer doğru söylüyorsanız niçin onları öldürdünüz?" 184 Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden önce deliller, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren rasüller de yalanlanmıştı. 185 Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı mutlaka ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılıp cennete girdirilirse o kurtulmuştur. Dünya hayatı aldanma metaından başka bir şey değildir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-175-185-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 08min - 1511 - Ali Imran Suresi 186-191 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 186-191 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 186 And olsun ki, mallarınız ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kitap verilenlerle Allah'a ortak koşanlardan birçok üzücü şeyler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız şüphesiz bu işlere karşı bir azim (karar ve sebat alameti)dir. 187 Hani bir zamanlar, Allah, kendilerine kitap verilenlerden onu insanlara açıklayacaksınız ve gizlemeyeceksiniz diye söz almıştı. Onlar ise onu arkalarına attılar ve az bir para karşılığında sattılar. O satın aldıkları şey ne kötüdür. 188 Yaptıklarıyla sevinen, yapmadıklarıyla övülmeyi sevenleri, azaptan kurtulacak sanma. Onlar için acıklı azap vardır. 189 Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'a aittir. Allah, her şeye kadirdir. 190 Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardından gelişinde, akıl sahipleri için âyetler (ibretli deliller) vardır. 191 Onlar (akıl sahipleri) ayakta, otururken, yanları üstünde (yatar) iken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünürler: "Ey Rabbimiz, sen bunları boşuna yaratmadın, sen münezzehsin, bizi ateşin azabından koru." (derler) 192 Ey Rabbimiz, şüphesiz sen kimi ateşe sokarsan onu rezil etmiş olursun. Zalimlerin hiçbir yardımcıları yoktur. 193 Ey Rabbimiz, gerçekten biz, "Rabbinize iman edin" diye imana çağıran çağırıcıyı işittik ve iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi iyilerle beraber öldür. 194 Ey Rabbimiz, rasüllerine karşı bize vadettiklerini bize ver ve bizi kıyamet gününde rüsvay etme. Şüphesiz sen sözünden dönmezsin. 195 Rableri onlara şöyle cevap verdi: "Sizden erkek ve kadından amel eden hiçbir kimsenin amelini boşa çıkarmayacağım. Siz birbirinizdensiniz. Hicret (göç) eden, yurtlarından çıkarılan, benim yolumda eziyet çeken, harbeden ve öldürülenlerin kötülüklerini mutlaka örteceğim ve mutlaka onları, Allah katından bir mükâfat olmak üzere, altından ırmaklar akan Cennetlere koyacağım. Mükâfatın güzeli, Allah katındadır." 196 Kâfirlerin ülkelerde refah içinde dolaşması sakın seni aldatmasın. 197 Az bir faydalanmadır. Sonunda sığınacakları yer Cehennemdir. O ne kötü bir yataktır. 198 Ancak Rablerinden sakınanlara (gelince), onlara Allah katından ziyafetler, içinde ebedi olarak kalacakları altından ırmaklar akan Cennetler vardır. Allah katında olanlar, iyiler için daha hayırlıdır. 199 Şüphesiz ehli kitaptan Allah'a büyük saygı göstererek, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene inananlar vardır. Onlar Allah'ın âyetlerini az bir para karşılığında satmazlar. İşte onların mükâfatı Rableri katındadır. Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir. 200 Ey iman edenler, sabredin, sabır yarışı edin, kenetlenip kuvvetlenin, Allah'tan sakının ki, kurtuluşa erişesiniz. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-186-191-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 06min - 1510 - Ali Imran Suresi 21-27 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 21 Allah'ın ayetlerini inkâr edenlere, haksız yere nebileri öldürenlere, insanlardan adaleti emredenleri öldürenlere acıklı azabı müjdele. 22 Dünyada da âhirette de onların amelleri boşa gitmiştir. Onların yardımcısı da yoktur. 23 Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında hükmetmeleri için Allah'ın kitabına çağırılıyorlar da, sonra onlardan bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyor. 24 Bu, onların: "Ateş bize sayılı günlerden başka dokunmayacaktır" demelerindendir. Uydurdukları şeyler onları dinlerinde aldatmıştır. 25 Vukûunda hiç şüphe olmayan o günde, onları topladığımızda ve herkese haksızlığa uğratılmadan, kazandığı verildiğinde, onların hali nasıl olacak? 26 De ki: "Ey mülkün sahibi Allah’ım, sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de mülkü çekip alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Sen her şeye kadirsin. 27 Sen geceyi gündüze katarsın, gündüzü geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden ölüyü çıkarırsın. Dilediğine hesapsız rızk verirsin. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-21-27-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 05min - 1509 - Ali Imran Suresi 28-34 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 28-34 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 28 Mü'minler, mü'minlerden başka kâfirleri dost (ve yönetici) edinmesinler. Kim bunu yaparsa, ona Allah’tan hiçbir şey yoktur. Ancak onlardan sakınmak için dost görünmeniz başka. Allah sizi kendisiyle sakındırır. Ve dönüş Allah'adır. 29 De ki: "Göğüslerinizdekini gizleseniz de, açıklasanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye Kadirdir.” 30 Herkes o gün hayırdan yaptığını da, kötülükten yaptığını da hazır bulacaktır. Yaptığı kötülükle kendisi arasında uzun bir ıraklık olmasını isteyecek. Allah sizi kendinden sakındırır. Allah kullarına rauf'dur (şefkatlidir). 31 De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı afvetsin. Allah afvedicidir, rahmet edicidir.” 32 De ki: "Allah'a ve Rasüle itaat ediniz. Eğer yüz çevirirlerse muhakkak Allah kâfirleri sevmez.” 33 Muhakkak Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini, Imrân ailesini âlemler üzerine seçti. 34 Bazısını bazısından nesiller olarak (seçti) Allah her şeyi işitendir, bilendir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-28-34-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 59min - 1508 - Ali Imran Suresi 35-40 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 35-40 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 35 Hani Imrân’ın hanımı: "Rabbim, ben karnımdakini hür olarak sana adadım. Benden kabul et. Muhakkak sen işitensin bilensin" demişti. 36 O kız çocuğu doğurunca; "Rabbim ben onu kız olarak doğurdum. Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilir. Erkek, kız gibi değildir. Ben onun adını Meryem koydum. Ben onu ve soyunu, kovulmuş şeytandan sana sığındırırım" dedi. 37 Rabbi de onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi büyüttü. Zekeriyya'yı da ona karşı kefil kıldı. Zekeriyya mihraba her girişinde onun yanında bir yiyecek buldu. "Ey Meryem, bu sana nereden?" deyince o, "Bu Allah katındandır" dedi. Şüphesiz Allah dilediğini hesapsız rızklandırır. 38 Orada Zekeriyya Rabbine dua etti: "Rabbim, bana katından temiz bir çocuk ver. Muhakkak sen duaları işitensin" dedi. 39 O (Zekeriyya) mihrapta namaz kılarken melekler ona: "Şüphesiz Allah sana, Allah’tan olan kelimeyi doğrulayan, seyyid, iffetli ve salihlerden bir nebi olmak üzere Yahya'yı müjdeler" diye seslendi. 40 Zekeriyya: “Rabbim, bana ihtiyarlık ulaşmışken, hanımım da kısır iken, benim çocuğum nasıl olur?” dedi. Allah: "Öyledir. Allah dilediğini yapar" buyurdu. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-35-40-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 56min - 1507 - Ali Imran Suresi 41-51 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 41-51 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 41 "Rabbim bana nişan ver" dedi. Allah: "Senin (çocuğunun olacağının) nişanın, insanlarla işaretin dışında üç gün konuşamamandır. Rabbini çokça zikret, akşam sabah tesbih et" dedi. 42 Hani melekler şöyle demişlerdi: "Meryem, Allah seni seçti ve seni temiz kıldı. Seni âlemlerin kadınları üzerine seçti." 43 "Ey Meryem! Rabbine gönülden itaat et, secde yap, ruku' edenlerle beraber sende ruku' et." 44 İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'i hangisi himayesine alacak diye, kâlemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarında değildin. Çekişirlerken de yanlarında değildin. 45 Hani melekler şöyle demişti: "Ey Meryem! Allah kendinden bir kelimeyi müjdeliyor. Onun ismi Meryem oğlu İsa Mesih’tir. Dünya ve âhirette saygındır ve Allah'ın yakın kullarındandır." 46 (O) "Beşikte iken de, yetişkin iken de insanlara konuşacaktır ve o salihlerdendir." 47 Meryem: "Rabbim, benim çocuğum nasıl olur? Bana hiçbir insan dokunmadı" dedi. Allah: ‘Öyledir’ dedi. "Ancak Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmedince ona ‘ol’ der, o da oluverir." 48 "Allah ona kitabı, hikmeti, Tevrat ve İncil'i öğretecek." 49 İsrail oğullarına rasül gönderecek (ve şöyle diyecek); "Şüphesiz ben size Rabbinizden bir ayetle geldim. Ben size çamurdan kuş biçiminde bir şey yapar ve ona üfürürüm de, Allah'ın izniyle kuş olur. Anadan doğma kör ve alaca hastalığına tutulanı iyi eder ve Allah'ın izniyle ölüyü diriltirim. Evlerinizde yedikleriniz ve biriktirdiklerinizi size haber veririm. Eğer mü'minlerseniz bunda sizin için bir ibret vardır." 50 "Tevrat'tan elimde olanı doğrulamak, size haram kılınanların bir kısmını size helal kılmak için geldim. Size Rabbinizden ayet getirdim. Allah’tan sakının ve Bana itaat edin." 51 "Şüphesiz Allah, hem Benim hem de sizin Rabbinizdir. Öyle ise O’na ibadet edin. Doğru yol işte budur." https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-41-51-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 59min - 1506 - Ali Imran Suresi 52-60 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 52-60 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 52 İsa, onlarda küfrü hissedince: "Allah için benim yardımcılarım kimdir?" dedi. Havariler: "Biz Allah'ın yardımcılarıyız. Allah'a iman ettik. Sen şahit ol ki, şüphesiz biz Müslümanlarız" dedi. 53 "Ey Rabbimiz! indirdiğine inandık, rasüle uyduk. Sen bizi şahitlerle yaz." 54 Onlar hile yaptılar, Allah da hilelerine karşılık verip boşa çıkardı. Allah, hileleri boşa çıkaranların en hayırlısıdır. 55 Hani Allah: "Ey İsa, şüphesiz Seni Ben vefat ettireceğim ve Seni kendime yükselteceğim. İnkârcılardan Seni tertemiz çıkaracağım ve sana uyanları kıyamet gününe kadar inkârcıların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnız Bana olacaktır. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerde Ben hükmedeceğim." demişti. 56 Kâfirlere gelince, onlara dünyada da, âhirette de şiddetli bir azapla azap edeceğim. Onlar için yardımcı da yoktur. 57 İman edip amelisalih işleyenlere de karşılığını verir. Allah zalimleri sevmez. 58 İşte Sana okuduğumuz bunlar, ayetlerden ve hikmetli zikir (Kur’ân)'dendir. 59 İsa'nın Allah katındaki durumu, Adem'in durumu gibidir. Allah onu(Adem’i) topraktan yarattı sonra "ol" dedi o da oluverdi. 60 Gerçek, Rabbindendir. O halde şüphecilerden olma. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-52-60-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 01min - 1505 - Ali Imran Suresi 61-69 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 61-69 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 61 Sana ilimden bir şey geldikten sonra, kim seninle bu konuda tartışacak olursa onlara söyle: "Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra Allah'a dua edelim ve Allah'ın la'netini yalancılara kılmasını isteyelim." 62 İşte bu gerçek bir kıssadır. Allah’tan başka ilâh yoktur. Muhakkak Allah Aziz'dir, Hakim'dir. 63 Eğer yüz çevirirlerse, muhakkak Allah bozguncuları bilir. 64 De ki: "Ey kitap ehli, Allah’tan başkasına kulluk yapmamak, hiçbir şeyi O’na ortak koşmamak, Allah’tan başka ba'zımız ba'zımızı Rab edinmemek için, bizimle sizin aranızdaki ortak bir kelimeye geliniz. Eğer yüz çevirirlerse ‘Şahit olun biz Müslüman’ız’ deyin." 65 Ey ehli kitap, İbrahim hakkında niçin çekişiyorsunuz? Tevrat da, İncil de ondan sonra indirildi. Akıl edemiyor musunuz. 66 İşte sizler, haydi bildiğiniz şeylerde tartıştınız. Amma bilginiz olmayan şeylerde niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz. 67 İbrahim, Yahudi de değildi Hıristiyan da değildi. O ancak hanif(Hep doğruya meyilli) bir Müslümandı ve müşriklerden olmadı. 68 Şüphesiz insanların İbrahim'e yakın olanı; ona uyanlarla şu rasül ve iman edenlerdir. Allah mü'minlerin dostudur. 69 Kitap ehlinden bir gurup sizi saptırmak ister. Onlar ancak kendilerini saptırır da farkına varamazlar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-61-69-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 59min - 1504 - Ali Imran Suresi 70-76 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 70-76 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 70 Ey ehli kitap! kendiniz şahit olup dururken, niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edip duruyorsunuz? 71 Ey ehli kitap, niçin hakkı batılla karıştırıp, kapatıyor ve bilip dururken hakkı gizliyorsunuz? 72 Ehli kitaplardan bir kısmı şöyle dedi: "Mü'minlere indirilene gündüzün evvelinde iman edin, sonunda ise inkâr edin. Belki (dinlerinden) dönerler." 73 "Dininize uyanlardan başkasına inanmayın" (dediler) De ki: "Yol Allah'ın yoludur." (Onlar) "Size verilenin bir benzerinin başka birine verildiğine, yahut onların Rabbiniz katından size karşı deliller getireceklerine inanmayın." (derler). De ki: "Şüphesiz fazl (bol nimet ve ihsan) Allah'ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah rahmeti bol olandır, her şeyi bilendir." 74 Allah rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah büyük fazl sahibidir. 75 Ehli kitap arasında öylesi vardır ki, ona bir kıntarı (bir yığın altını) emanet bıraksan, onu sana öder. Yine onlardan öylesi vardır ki, bir dinar (altın para birimi) emanet etsen, onu ayak diretmeden sana ödemez. Bu onların: "Ümmilere karşı bizim üzerimizde yol yoktur." demelerindendir. Bile bile Allah'a karşı yalan söylerler. 76 Hayır, kim sözünü yerine getirir ve sakınırsa, şüphesiz Allah sakınanları sever. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-70-76-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 02min - 1503 - Ali Imran Suresi 77-85 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 77-85 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 77 Allah'ın ahdini ve yeminlerini az bir para karşılığında değiştirenlerin, işte onların âhirette hiç bir payı yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz, onlara bakmaz, onları temize çıkarmaz ve acıklı azap da onlaradır. 78 Onlardan bir bölümü de vardır ki; onlar, siz onu kitaptan sanasınız diye, kitapta olmadığı halde, dillerini kitaba doğru eğip bükerler. Allah katından olmadığı halde "Bu Allah katındandır" derler. Bilip dururken Allah'a karşı yalan söylerler. 79 Allah'ın kendisine, kitap, hüküm ve nebilik verdiği hiçbir insana "Allah'ı bırakın bana kul olun" demesi yakışmaz. Ancak "Öğretmekte ve öğrenmekte olduğunuz kitap sebebiyle rabbaniler olun" demek yaraşır. 80 Size, melekleri ve nebileri Rabler edinmenizi emretmesi de yaraşmaz. Siz Müslüman olduktan sonra size inkârı emreder mi hiç? 81 Hani Allah, nebilerden, "And olsun size kitap ve hikmet verdim. Sonra sizinle beraber olanı doğrulamak için size rasül gelecek. Ona mutlaka inanacak ve ona mutlaka yardım edeceksiniz" sözünü aldığında ‘İkrar ettiniz ve bu ağır yükümü alıp kabul ettiniz mi?’ demişti de onlar: ‘İkrar ettik’ demişlerdi de Allah; "Şahit olun, ben de sizinle beraber şahitlik edenlerdenim" demişti. 82 Kim bundan sonra yüz çevirirse, onlar fasıkların ta kendileridir. 83 Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde olanların hepsi isteristemez Ona teslim olmuştur ve Ona döndürüleceklerdir. 84 De ki: "Biz, Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Ya'kub'a ve torunlarına indirilene, Rableri tarafından Musa, İsa ve nebilere verilene iman ettik, onlar arasından hiçbirini ayırt etmeyiz. Biz O’na teslim olanlarız." 85 Kim İslam’dan başka din ararsa ondan o (bulduğu din) kabul olunmayacaktır ve o âhirette zarara uğrayanlardandır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-77-85-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 58min - 1502 - Ali Imran Suresi 86-95 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 86-95 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 86 İman ettikten, rasülün hak olduğuna şahitlik ettikten ve kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, inkâr eden bir kavmi Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalim kavimleri doğru yola iletmez. 87 İşte onların cezası, Muhakkak Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların la'neti onlar üzerinedir. 88 Onlar orada ebedi kalıcıdırlar. Ne azapları hafifletilir ne de yüzlerine bakılır. 89 Ancak, bundan sonra tevbe edenler ve nefislerini düzeltenler müstesna. Çünkü şüphesiz Allah çok bağışlayandır merhamet edendir. 90 İman ettikten sonra inkâr eden, sonra da inkârını artıranların tevbesi asla kabul edilmeyecektir ve onlar sapıkların ta kendileridir. 91 Şüphesiz inkâr eden ve inkâr üzere ölenlerin hiç birisinden, yer dolusu altını fidye olarak verse de kabul olunmayacaktır. İşte acıklı azap onlaradır. Ve onlara yardımcı da yoktur. 92 Sevdiğiniz şeylerden Allah için infak etmedikçe asla iyiliğe erişemezsiniz. (Allah için) her neyi infak ederseniz şüphesiz onu Allah bilir. 93 Tevrat indirilmeden önce İsrail'in (Ya'kub'un) kendisine haram kıldığı şeylerin dışında, bütün yiyecekler İsrail oğullarına helâl idi. De ki: "Eğer doğru iseniz getirin Tevrat’ı okuyun," 94 Bundan sonra kim Allah'a karşı yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir. 95 De ki : "Allah doğru söylemiştir. Bir Allah'a inanan İbrahim'in dinine uyun. O, Allah'a ortak koşanlardan olmadı." https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-86-95-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 57min - 1501 - Ali Imran Suresi 9-15 Tefsiri - Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 9-15 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 9 Rabbimiz, sen kendisinde şüphe olmayan gün için, bütün insanları toplayacak olansın. Muhakkak Allah, va'dinden dönmez. 10 Kâfirlerin malları ve evlatları, Allah'a karşı hiçbir şekilde fayda vermez. İşte onlar ateşin yakıtıdırlar. 11 Firavun ve onlardan öncekilerin durumu gibi, onlar ayetlerimizi yalanladılar da, Allah onları günahları sebebiyle yakalayıverdi. Allah, azabı şedid olandır. 12 Kâfirlere şöyle söyle: "Yakında mağlup olacaksınız ve cehennemde toplanacaksınız. O ne kötü bir yataktır." 13 Bedir harbinde karşı karşıya gelen iki toplulukta, muhakkak size bir ibret vardır. Topluluğun biri (313 mücahid) Allah yolunda harp ediyor, diğeri ise (950 kişi idiler) kâfirdir ki, bunlar Müslümanları gözleriyle onların iki katı görüyorlardı. Allah dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda basiret sahipleri için ibret vardır. 14 Kadınlara, oğullara, tonlarca altın ve gümüşe, süslü atlara, en'ama (deve, sığır, koyun ve keçiye), ekine karşı aşırı sevgi beslemek, insana güzel gösterildi. Bunlar dünya hayatının nimetleridirler. Dönüş yerinin en güzeli Allah katındadır. 15 De ki: "Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Mûttakilere, Rableri katında altından ırmaklar akan cennetler vardır. Orada ebedi kalıcıdırlar. Tertemiz eşler vardır ve Allah'ın rızası vardır. Allah, kullarını görücüdür." https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-9-15-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 09min - 1500 - Ali Imran Suresi 96-100 Tefsiri Ali Kucuk N089 M003
ÂLİ IMRÂN SÛRESİ 96-100 TEFSİRİ N089 M003 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. 96 Şüphesiz insanlar için ilk kurulan ev, Bekke (Mekke) deki evdir. Alemlere hidayet ve bereket için kurulmuştur. 97 Orada apaçık ayetler, İbrahim'in makamı vardır. Kim oraya girerse emin olur. Ona yol bulabilenlerin, Beyti (Ka'beyi) hac etmesi Allah'ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim küfrederse şüphesiz Allah âlemlerden gani’dir. (Herkesten zengindir, kimseye muhtaç değildir) 98 De ki: "Ey ehli kitap, yaptıklarınıza Allah şahit iken ne diye Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?" 99 De ki: "Ey ehli kitap, siz şahit olduğunuz halde onda eğrilik bulmaya çalışarak iman edenleri niçin Allah yolundan alıkoymaya çalışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir." 100 Ey iman edenler, eğer kitap verilenlerden herhangi bir guruba boyun eğerseniz, sizi imanınızdan sonra kâfirler olarak geri çevirirler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ali-imran-suresi-96-100-tefsiri-ali-kucuk https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/ali-imran-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Thu, 15 Aug 2024 - 1h 02min - 1400 - Mutaffifin Suresi Tefsiri Ali Kucuk
*83 MUTAFFİFÎN SÛRESİ MEALİ N086 Mekke'de nâzil olmuştur. Otuz altı âyettir. Rabbimiz, aklınıza gelebilecek her şeyde ölçüyü ve tartıyı bozan, haksızlık yapıp kendi çıkarlarını korumaya çalışanları uyarıyor. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Ölçü ve tartıda haksızlık yapanların vay haline! 2 Onlar ölçerek aldıklarında tam alırlar. 3 Onlar ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksik yaparlar. 4 Onlar diriltileceklerini sanmıyorlar mı? 5 Büyük bir gün için. 6 O gün insanlar âlemlerin Rabbi için divan duracaklar. 7 Hayır, kötülerin kitabı Siccin’dedir. 8 "Siccin'in" ne olduğunu sana ne öğretti? 9 (O) yazılmış bir kitaptır. (amel defteridir) 10 O gün yalanlayanların vay haline! 11 Onlar ceza gününü yalanladılar. 12 O ceza gününü ancak haddi aşan, çok günah işleyenler yalanlar. 13 Üzerine âyetlerimiz okunduğunda "Öncekilerin masallarıdır" dedi. 14 Hayır, onların kazandıkları, kalplerine küf bağlamış (köreltmiştir). 15 Hayır, onlar o gün (kıyamet günü) Rablerinden mahcup kalacaklar. 16 Sonra onlar cehenneme yaslanacaklar. 17 Sonra "işte bu, sizin yalanladığınız" denilecek. 18 Hayır, şüphesiz iyilerin kitabı "Illiyyin'de" dir. 19 "Illiyyin'in" ne olduğunu sana ne bildirdi? 20 (O) yazılmış bir kitaptır. 21 Onu "Mukarrabûn" (Allah'a yakın) olanlar görür. 22 Şüphesiz iyiler naim (Cennetin) dedirler. 23 Koltuklar üzerinde (Cenneti) seyrederler. 24 (Cennet) nimetlerinin parıltısını onların yüzünde tanırsın. 25 Mühürlü halis içkiden içirilirler. 26 Onun sonu misktir. Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar. 27 Karışımı "Tesnim " dendir. 28 (Allah'a) yakın olanların içtiği bir kaynaktır. 29 Suçlular (dünyada iken) iman edenlere gülüyorlardı. 30 Onlar (mü'minlere) uğradıklarında kaş göz hareketleriyle alay ederlerdi. 31 (Suçlular) Ailelerinin yanına döndüklerinde (mü'minlerle alay ettikleri için) sevinçle dönerlerdi. 32 Onları (mü'minleri) gördüklerinde "Şüphesiz bunlar sapıtmışlar" derlerdi. 33 Halbuki suçlular, mü'minler üzerine gözcü olarak gönderilmediler. 34 İşte o gün ise Mü'minler kâfirlere gülecekler. 35 Koltuklar üzerinde seyrederler. 36 Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı? https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/mutaffifin-suresi-tefsiri-ali-kucuk
Tue, 28 May 2024 - 49min - 1399 - Ankebut Suresi 1- 21 Tefsiri Ali Kucuk N085 M029
*29 ANKEBÛT SÛRESİ 1-21 MEALİ N085 M029 69 âyettir Mekke döneminin son zamanlarında nazil oldu. Kâfirlerin kendilerini en güçlü gördükleri günlerde, küfre dayalı saltanatları, örümceğin ağına benzetilmiş. Sinekleri tutsa bile, şahinlere tuzak olamayacağına işaret edilmiş. Geçmişten Firavun'un saltanatı, Kârûn'un serveti, Hâmân'ın şeytani ilminin küfrün yıkılmasına engel olamadığı anlatılmış. Kâfirlerin işkencesinden korkmamayı, rızk endişesiyle birilerine boyun eğmemeyi namazla kötülüklerin engellenebileceğini öğretmektedir. Allah yolunda çalışanlara, Allah (c.c), birçok çıkış yolu vereceğini bildirmektedir. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 1 Elif Lâm Mîm 2 İnsanlar, denenmeden (yalnız), iman ettik deyivermekle bırakılıverileceklerini mi sanıyorlar.? 3 And olsun onlardan öncekileri denedik. Elbette Allah, doğru söyleyenleri de, yalan söyleyenleri de bilir. 4 Yoksa kötülükleri yapanlar bizden kaçabileceklerini mi sanıyorlar? Ne kötü hükmediyorlar. 5 Kim Allah'a kavuşmayı ümit ederse, şüphesiz Allah'ın belirlediği vakit elbette gelecektir. O, her şeyi işitendir, her şeyi bilendir. 6 Cihat eden, ancak kendisi için cihat eder. Şüphesiz Allah, alemlerden (yaratılmışlardan) müstağnidir. (kimseye muhtaç değildir.) 7 İman edip, salih amel işleyenlerin elbette günahlarını örteriz ve yaptıklarını en güzeliyle mükâfatlandırırız. 8 Biz insana, anne ve babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik. Eğer annen, baban bilgisizce, bana ortak koşman için çalışırlarsa, onlara itaat etme. Dönüşünüz Banadır. Yaptıklarınızı Ben size haber vereceğim. 9 İman edip, salih amel işleyenleri, elbette salihler arasına katacağız. 10 İnsanlardan bir kısmı, "Biz Allah’a iman ettik" derler. Arkasından Allah yolunda bir eziyet gördüklerinde, insanların işkencesini Allah’ın azabı gibi görürler. Eğer Rabbinden bir yardım gelirse; "Biz de sizinle beraberdik" derler. Allah, herkesin göğüslerindekini en iyi bilen değil mi? 11 Elbette Allah iman edenleri de bilir, münafıkları da bilir. 12 Kâfirler, iman edenlere: "Siz bizim yolumuza uyun, sizin hatalarınızı biz taşıyalım" dediler. Onlar iman edenlerin günahlarından hiçbir şeyi taşıyamazlar, şüphesiz onlar yalan söylüyorlar. 13 Elbette münafıklar kendi ağırlıklarını, kendi ağırlıklarının yanında daha nice (saptırdıklarının) ağırlıklarını taşıyacaklar. Şüphesiz kıyamet günü iftira ettiklerinden sorguya çekilecekler. 14 And olsun, Nuh'u kavmine peygamber olarak gönderdik. Onların arasında bin seneden elli sene eksik (dokuzyüzelli sene) kaldı. Onlar zulüm ederlerken, tufan onları yakalayıverdi. 15 Nuh'u ve gemi arkadaşlarını kurtardık ve onları alemlere bir âyet (ibret) kıldık. 16 İbrahim'i de (peygamber olarak gönderdik) kavmine: "Allah'a ibadet edin, O’ndan sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır" demişti. 17 Siz Allah'ı bırakıp ancak putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Allah'tan başka taptıklarınız size rızk vermeye güçleri yetmez. Rızkı Allah katında arayın. O’na ibadet edin ve O’na şükredin. O’na döndürüleceksiniz. 18 Eğer size tebliğ edileni yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı. Peygambere düşen apaçık tebliğdir. 19 Görmüyorlar mı? Allah yaratışa nasıl başlıyor ve sonra onu iade eder. Bu, Allah'a çok kolaydır. 20 De ki; "Yeryüzünde geziniz, Allah yaratmaya nasıl başlamış görünüz. Sonra Allah, âhiret hayatını yaratacaktır. Şüphesiz Allah, her şeye kadirdir. 21 Dilediğine azap eder, dilediğine rahmet eder. O’na döndürüleceksiniz. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ankebut-suresi-1-21-tefsiri-ali-kucuk
Sat, 25 May 2024 - 56min - 1398 - Ankebut Suresi 22-45 Tefsiri Ali Kucuk N085 M029
*29 ANKEBÛT SÛRESİ 22-45 MEALİ N085 M029 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 22 Yerde ve gökde (Allah'ı) aciz bırakamazsınız. Size Allah'tan başka bir dost ve yardımcı yoktur. 23 Allah'ın âyetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr edenler, işte onlar rahmetimden ümit kesenlerdir. İşte onlar için acıklı azap vardır. 24 (İbrahim'in) kavminin cevabı: "Onu öldürün veya yakın" oldu. Allah, İbrahim'i ateşten kurtardı. İşte bunda mü'min kavim için âyetler (ibretler) vardır. 25 (İbrahim) dedi ki "Siz ancak dünya hayatında aranızda bir sevgi oluşturmak için Allah'tan başka putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü birbirinize küfredeceksiniz, birbirinize la'net edeceksiniz. Sığınacak yeriniz ateştir. Size hiçbir yardımcı da yoktur.” 26 Lût, ona (İbrahim'e) iman etti ve "Ben Rabbime hicret ediyorum, şüphesiz O aziz'dir, hakim'dir" dedi. 27 İbrahim'e (oğul olarak) İshak'ı ve (torun olarak) Ya'kub'u verdik. Nesline peygamberlik ve kitap verdik. Ona mükâfatını dünyada verdik. Şüphesiz o, âhirette de salihlerdendir. 28 Lût'u da (peygamber olarak gönderdik) o, kavmine şöyle demişti: "Alemlerde hiçbir kimsenin, sizden önce yapmadığı bir fuhşu siz yapıyorsunuz. 29 Siz hala erkeklere gidecek, yolu kesecek ve toplantılarınızda kötülüğü yapacak mısınız?” Kavminin cevabı: "Eğer doğru söylüyorsan, haydi bize Allah'ın azabını getir" demek oldu. 30 (Lût) Dedi ki: "Rabbim, bozgunculuk yapan bu kavme karşı bana yardım et." 31 Elçilerimiz İbrahim’e müjde ile geldiklerinde: "Biz bu şehir halkını helâk edeceğiz. Bu şehir halkı zalim oldu" dediler. 32 (İbrahim) "O şehirde Lût da var" dedi. (Elçiler) : "Orada olanları biz biliyoruz. Onu ve ailesini kurtaracağız. Hanımı hariç, o geride kalanlardan oldu" dediler. 33 Elçilerimiz Lût'a geldiğinde onlar sebebiyle fenalaştı ve eli kolu daraldı. Onlar (elçiler): "Korkma, üzülme biz, seni ve aileni kurtaracağız. Hanımın hariç, çünkü o, geride kalanlardan oldu." 34 "Bu şehir halkının fasıklık yapmaları sebebiyle üzerlerine gökyüzünden azap indireceğiz." 35 And olsun, akleden kavim için o şehirden apaçık bir âyet (ibret)i geride bıraktık. 36 Medyen’e kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. "Ey kavmim, Allah'a ibadet ediniz, Ahiret gününe ümit besleyin, yeryüzünde bozgunculuk yaparak, anarşi çıkarmayın" dedi. 37 Onlar Şuayb'ı yalanladılar da, hemen onları bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöküverdiler. 38 Ad ve Semud'u da (helâk ettik). Bu size yurtlarından belli olmaktadır. Şeytan, onlara amellerini süsledi, onları yoldan alıkoydu. Halbuki onlar açıkgöz idiler. 39 Kârûn'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). And olsun ki, Musa, onlara beyyinelerle (apaçık) gelmişti de, onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. 40 Her birinin günahı sebebiyle yakaladık Kimine (Lut kavmine) taş yağdıranı gönderdik, kimini (Salih’in kavmi Semud ile Şuayb’ın kavmi Meyden) sayha (korkunç ses) yakalayıverdi, kimini (Karun’u) o (günah) sebebiyle yere batırdık, kimini de (Nuh’un kavmi ile Firavun ve ordusu) suda boğduk. Allah onlara zulmetmedi. Ancak onlar kendilerine zulmetti. 41 Allah'tan başka sığınacak dostlar edinenlerin durumu örümceğin durumuna benzer. Şüphesiz evlerin en zayıfı örümceğin evidir. Keşke bilselerdi. 42 Şüphesiz Allah, onların Allah'tan başka yalvardıkları şeyi bilir. O Aziz'dir, Hakim'dir. 43 İşte bu misalleri insanlara veriyoruz. Onları ancak alimler anlar. 44 Allah gökleri ve yeri hak ile yarattı. Şüphesiz bunda mü'minler için âyet (ibret) vardır. 45 Kitaptan sana vahyolunanı oku. Namazı dosdoğru kıl. Şüphesiz namaz, fuhşiyattan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise en büyük (iş) dir. Allah yaptıklarınızı bilir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ankebut-suresi-22-45-tefsiri-ali-kucuk
Sat, 25 May 2024 - 57min
Podcasts semelhantes a Kur'an-i Kerim Tefsiri
- Hayati İnanç — Can Veren Pervâneler Ahmet Çadırcı
- Alem FM Alem FM
- Anlatamadım Ayşe Balıbey, Cem İşçiler via karnaval.com
- Kendine İyi Davran Beyhan Budak
- Cevheri Güven Cevheri Güven
- Cübbeli Ahmet Hoca Cübbeli Ahmet Hoca
- Mesnevi'den Hikayeler - Hz. Mevlana Celaleddin Rumi darknimbus
- Hadislerle İslam Diyanet Dijital
- Kur'an Yolu Meali Diyanet Dijital
- Sesli Kitap huzursuzbacaksendromu
- Kafa Radyo Podcast Kafa Radyo
- Metro FM - Aragaz Karnaval.com
- Virgin Radio - Mesut Süre ile Rabarba Karnaval.com
- Kuran Dinle Kuran Dinle
- Meksika Açmazı Mesut Süre, Anlatanadam, Fazlı Polat via Karnaval.com
- NOW Haber NOW Haber
- Radio Turquie Türkiye Radio Turquie
- Radyo Tiyatrosu Keyfi Radyo Tiyatrosu Keyfi
- Serdar Gökalp Serdar Gökalp
- Sesli Kitap Dünyası Sesli Kitap Dünyası
- SEYİR HALİ Sputnik Türkiye
- Nasıl Olunur Storytel
- Radyo Tiyatrosu TRT Dinle
- Burda Olan Burda Kalır Zafer Algöz Can Yılmaz