Filtrar por gênero

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Hasan Göktaş

iletisim: hasangoktas@gmail.com

1596 - Tevbe Sûresi 1-13 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009
0:00 / 0:00
1x
  • 1596 - Tevbe Sûresi 1-13 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009

    *9 TEVBE SÛRESİ 1-13 MEALİ N113 M009 Hicretin 9 uncu yılında Medine'de nazil olmuştur. O yıl mevsiminde Mina’da Hz. Ali tarafından herkese ilan edilmiştir. Kâfirlerin münafıkların, hahamların, papazların psikolojileri bildirilmiş, müminlere kâfirlerden uzak durmaları istenmiş, antlaşmalara riayet emredilmiştir. 129 ayettir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 1 Kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklere, Allah ve Rasülü'nden bir ültimatomdur. 2 Yeryüzünde dört ay daha dolaşınız; iyi bilin ki, siz Allah'ı aciz bırakamazsınız ve Allah kâfirleri rüsvay edecektir. 3 Allah ve Rasülü'nün, müşriklerden uzak olduğunun, haccı ekber günü insanlara bir duyurusudur. Eğer pişman olursanız, bu sizin için daha hayırlıdır. Eğer yüz çevirirseniz, iyi bilin ki siz Allah'ı aciz bırakamazsınız. Kâfirleri acıklı azapla müjdele. 4 Ancak kendileriyle antlaşma yaptığınız müşrikler, antlaşmadan bir şeyi eksiltmeyen ve sizin aleyhinize hiçbir kimseye yardım etmeyenlerin antlaşmalarını, müddetine kadar tamamlayın. Allah mûttakileri sever. 5 Haram aylar çıkınca, (antlaşmaya yanaşmayan ve harp açan) müşrikleri, bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayın, hapsedin ve her gözetleme yerlerine onlar için oturun. Eğer tevbe ederler, namazlarını kılarlar ve Zekâtı verirlerse yollarını serbest bırakın. Şüphesiz Allah ğafur'dur, rahim'dir. 6 Eğer müşriklerden biri, senin yanına gelmek(yakınında olmak) isterse onu yanına al ki, Allah'ın sözünü işitsin. Sonra onu güven içinde olduğu yere ulaştır. Bu onların bilgisiz bir toplum olmalarındandır. 7 Mescidi Haram'da antlaşma yaptıklarınızın dışında, müşriklerin, Allah ve Rasülü katında nasıl antlaşması olur? Onlar sizlere doğru davrandıkça siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah mûttakileri sever. 8 Nasıl olabilir? Eğer onlar size galip gelselerdi, sizin hakkınızda yakınlığı da gözetmezlerdi, antlaşmayı da gözetmezlerdi. Kalpleri kaçınırken ağızlarıyla sizi memnun etmeye çalışırlar. Onların çoğu fasıktır. 9 Allah'ın ayetlerini az bir paraya sattılar da Allah'ın yolundan alıkoydular. Gerçekten onların yaptıkları ne kötü şeylerdir. 10 Onlar, bir mü'min hakkında akrabalığı da antlaşmayı da gözetmezler. İşte asıl saldırgan onlardır. 11 Eğer pişman olurlar, namazı kılarlar ve Zekâtı verirlerse, dinde kardeşinizdirler. Bilen bir kavim için ayetleri açıklıyoruz. 12 Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerinden dönerler ve dininize dil uzatırlarsa, küfrün önderleriyle savaşın. Çünkü onların yeminleri yoktur. Belki vaz geçerler. 13 Yeminlerini bozan, peygamberi sürgün etmeye çalışan toplumla savaşmaz mısınız ki, size karşı önce onlar başlamışlardı. Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer iman ediyorsanız, kendisinden korkmanıza en layık olan Allah’tır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-1-13-tefsiri

    Mon, 25 Nov 2024 - 57min
  • 1595 - Tevbe Sûresi 107-119 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009

    *9 TEVBE SÛRESİ 107-119 MEALİ N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 107 Zarar vermek, İnkârı yaymak, mü'minler arasında tefrika çıkarmak, daha önce Allah ve Rasülüne harp açanın (yolunu) beklemek üzere mescit edinenler var. Onlar: "Bizim iyilikten başka bir isteğimiz yoktu" diye yemin ederler. Allah şahittir ki onlar yalancıdırlar. 108 Hiç bir zaman onun (zararlı mescidin) içinde (namaza) durma. İlk günde temeli takva üzerine kurulan (Kuba) mescid içinde (namaza) durman elbette daha layıktır. Orada öyle erkekler vardır ki onlar temizlenmeyi severler. Allah da temizlenenleri sever. 109 Binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kuran mı hayırlı, yoksa binasını, yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup, onunla cehenneme yıkılan mı daha hayırlı? Allah zalim kavme hidayet vermez. 110 Yaptıkları bina (mescid) kalpleri parçalanıncaya kadar, kalplerinde bir şüphe olarak kalacaktır. Allah bilendir, hükmedendir. 111 Allah, cennet karşılığında mü'minlerden canlarını ve mallarını satın almıştır. Allah yolunda harp ederler, öldürürler, öldürülürler. Tevrat, İncil ve Kur’ân’da hak olarak yaptığı bir (cennet) va'didir. Allah’tan daha çok sözünü kim yerine getirir? O halde onunla yaptığınız bu alışverişte sevinin. İşte büyük başarı budur. 112 Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, (oruç tutanlar) rukü edenler, secde edenler, iyiliği emr edenler, kötülüğü engelleyenler, Allah'ın sınırlarını koruyanlar, (işte bu) mü'minleri müjdele. 113 Onların cehennem yaranı oldukları, onlara belli olduktan sonra, yakınları bile olsa peygamber ve mü'minlere, müşriklere istiğfar yapması yaraşmaz. 114 İbrahim'in babası için istiğfarı, babasına verdiği söz üzerinedir. O’nun, Allah düşmanı olduğu İbrahim'e belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz İbrahim yanık yürekli, yumuşak huyludur. 115 Allah, hidayete erdirdikten sonra, sakınacakları şeyleri açıklamadan, bir kavmi sapıtmaz. Şüphesiz Allah, her şeyi bilicidir. 116 Şüphesiz göklerin ve yerin mülkü Allah'a aittir. O diriltir, O öldürür. Sizin için ondan başka dost ve yardımcı yoktur. 117 Muhakkak Allah, peygamberi de afvetti; içlerinden bir kısmının kalpleri kaymak üzere iken, zor saatte ona uyan Muhacir ve Ensarı da afvetti. O, onlara çok şefkatlidir, merhametlidir. 118 (Harpten) geride kalan üç kişiyi de afvetti. Geniş olmasına rağmen yeryüzü onlara dar gelmişti. Canları kendilerini sıkmıştı da, Allah’tan yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını anladılar. Tevbe etmeleri için Allah onları afvetti. Şüphesiz Allah, tevbeleri çok kabul edendir, merhamet edendir. 119 Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve sadıklarla beraber olun.

    Mon, 25 Nov 2024 - 1h 01min
  • 1594 - Tevbe Sûresi 14-27 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009

    *9 TEVBE SÛRESİ 14-27 MEALİ N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 14 Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin; onları rezil etsin; onlara karşı size yardım etsin ve iman eden toplumların gönüllerini ferahlatsın. 15 Kalplerinin öfkesini gidersin. Allah, dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah, Alim'dir, Hakim'dir. 16 Yoksa sizin içinizden cihat edenleri, Allah’tan, Rasülü'nden ve mü'minlerden başkasını dost edinmeyenleri, Allah ayırt etmeden bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 17 Müşriklere kendi küfürlerini görüp dururken Allah'ın mescitlerini onarmaları yaraşmaz. Onların amelleri boşa çıkmıştır. Ve onlar ebediyyen ateştedirler. 18 Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve âhiret gününe iman eden, namazı kılan, Zekâtı veren ve Allah’tan başka kimseden korkmayanlar onarır. İşte hidayete ermişlerden olması ümit edilenler bunlardır. 19 (Ey Müşrikler!) Siz, hacıları sulamayı Mescidi Haram'ı ta'mir etmeyi, Allah’a ve âhirete iman eden ve Allah yolunda cihat eden gibi mi kabul ediyorsunuz? Allah katında bunlar eşit değildir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. 20 İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda malları ve canlarıyla cihat edenler, Allah katında derecesi en büyük olanlardır. İşte onlardır kurtuluşa erenler. 21 Onlara Rableri, bir rahmet, hoşnutluk ve içlerinde bol ve ebedi nimetler olan cennetleri müjdeler. 22 Orada sonsuza değin kalıcıdırlar. Muhakkak büyük mükâfat Allah katındadır. 23 Ey iman edenler, eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşı küfrü severlerse onları dost edinmeyiniz. Sizden kim onlardan dost edinirse, onlar zalimlerin ta kendileridir. 24 De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, düşmesinden korktuğunuz ticaret ve hoşlandığınız evler, size Allah’tan Rasülü'nden ve O’nun yolunda cihattan, daha sevgili ise o halde Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah fasık topluluğa hidayet vermez. 25 Şüphesiz Allah, size birçok yerde ve Huneyn gününde, çokluğunuzla böbürlendiğiniz halde çokluğunuz size hiçbir fayda vermediğinde, yeryüzü geniş olduğu halde size dar geldiğinde ve arkanızı dönüp kaçtığınızda size yardım etti. 26 Sonra Allah, Rasülüne ve mü'minlere sekinetini (güveni) indirdi. Göremediğiniz ordular indirdi ve kâfirleri cezalandırdı. İşte kâfirlerin cezası budur. 27 Sonra Allah, bunun ardından dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah mağfiret ve rahmet edendir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-14-27-tefsiri

    Mon, 25 Nov 2024 - 59min
  • 1593 - Tevbe Sûresi 28-34 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009

    *9 TEVBE SÛRESİ 28-34 MEALİ N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 28 Ey iman edenler, şüphesiz müşrikler neces (pislik) dirler. Onlar, bu yıldan sonra, Mescidi Harama yaklaşmasınlar. Eğer fakirlikten korkarsanız, Allah dilerse yakında kendi lütfundan zengin edecektir. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir. Hükmünde hikmet sahibi olandır. 29 Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve âhirete iman etmeyenlerle, Allah ve Rasülünün haram kıldığını haram saymayanlarla, hak dini ile dinlenmeyenlerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar harp ediniz. 30 Yahûdîler: "Üzeyr, Allah'ın oğludur" dediler. Hıristiyanlar da: "Mesih, Allah'ın oğludur" dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleridir. Daha önceki kâfirlerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin. Nasıl da döndürülüyorlar. 31 Onlar, Allah'ın dışında hahamlarını, papazlarını ve Meryem oğlu Mesih’i Rab edindiler. Halbuki tek ilaha kullukla emr olunmuşlardı. Ondan başka ilah yoktur. Onların ortak koştuklarından münezzehtir. 32 Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek isterler. Kâfirler hoşlanmasalar da, Allah nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemiyor. 33 O, hidayet ve hak din ile bütün dinlere üstün gelmesi için Rasülü'nü gönderendir. Müşrikler hoşlanmasalar da. 34 Ey iman edenler, şüphesiz hahamlardan ve papazlardan bir çoğu batıl yollardan insanların mallarını yerler ve Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü toplayıp da, Allah yolunda dağıtmayanlara acıklı azabı müjdele. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-28-34-tefsiri

    Mon, 25 Nov 2024 - 1h 01min
  • 1592 - Tevbe Sûresi 35-48 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009

    *9 TEVBE SÛRESİ 35-48 MEALİ N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 35 O gün, bunlar üzerinde cehennem ateşinde kızdırılır ve onlarla(topladıkları haram servetle) yüzleri, yan tarafları ve sırtları dağlanır. "İşte kendiniz için topladıklarınız; topladığınızı tadınız" (denir) 36 Gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah'ın kitabında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü (Recep, Zilka'de, Zilhicce ve Muharrem) haram aylardır. işte doğru (devamlı ve düzenleyici) din budur. Orada (o aylar içinde) kendinize zulüm etmeyin. Müşrikler sizinle topyekün harp ettiği gibi siz de müşriklerle topyekün harp edin. Bilin ki Allah mûttakilerle beraberdir. 37 Bu haram ayların hürmetini başka aylara geciktirmek, küfürde artış yapmaktır. Kâfirler onunla sapıtılır. Allah'ın haram kıldığını helal kılmak, Allah'ın haram kıldığı sayıyı çiğnemek için bir sene helal kılıyorlar, bir sene haram kılıyorlar. Yaptıklarının kötülüğü onlara süslendi. Allah kâfir topluma hidayet vermez. 38 Ey iman edenler, size ne oluyor ki, "Allah yolunda birlikte harbe katılın denildiğinde yere doğru ağırlaştınız. Ahirete karşılık dünya hayatına mı razı oldunuz? Dünya hayatının geçimliği, âhirete göre çok azdır. 39 Eğer birlikte harbe katılmazsanız, sizi acıklı bir azapla cezalandırır ve sizin yerinize bir başka toplumu getirir.Ona hiçbir şeyle zarar veremezsiniz.Allah her şeye gücü yetendir. 40 Eğer siz O’na (Rasüle) yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmişti. Hani ikinin ikincisi iken kâfirler onu çıkarmıştı. O ikisi mağarada iken arkadaşına (Ebu Bekir'e) "Üzülme, Allah bizimle beraberdir" demişti. Allah da ona sekineyi (güveni) indirdi ve sizin görmediğiniz ordularla O’nu kuvvetlendirdi. Kâfirlerin (küfür) kelimesini alçalttı. Allah'ın kelimesi, işte o çok yücedir. Allah aziz'dir, hakim'dir. 41 Hafif ve ağır olarak topluca harbe katılın. Mallarınız ve canlarınızla Allah yolunda cihat yapın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. 42 Eğer yakın bir menfaat ve orta bir yolculuk olsaydı sana uyarlardı. ancak meşakkat onlara uzak geldi. "Eğer gücümüz yetseydi sizinle beraber (harbe) çıkardık" diye yemin edecekler. Kendilerini helâk ediyorlar. Allah biliyor ki, şüphesiz onlar yalan söylüyorlar. 43 Allah seni afvetsin. Doğru söyleyenler sana açıklanıncaya kadar ve yalan söyleyenleri bilinceye kadar onlara niçin izin verdin? 44 Allah'a ve âhirete iman edenler, malları ve canları ile cihat etmemek için senden izin istemezler. Allah, mûttakileri bilir. 45 Ancak Allah'a ve âhirete iman etmeyen, kalpleri şüpheye düşen ve şüphe içinde bocalayıp duranlar senden izin isterler. 46 Eğer (cihada) çıkmak isteselerdi onun için hazırlık yaparlardı. Ancak Allah, onların katılmasını hoş görmedi, onları alıkoydu ve onlara: "Oturanlarla (çocuk,ihtiyar ve kadınlarla) beraber oturun" dendi. 47 Eğer sizin içinizde harbe çıksalardı, aranızda bozgunculuktan başka bir şeyi artırmazlardı ve sizin aranıza fitneyi sokmak için aranıza dalacaklardı. İçinizde onlara kulak verecekler vardır. Allah, zalimleri bilendir. 48 Onlar daha önce de fitne çıkarmak istemişler ve senin hakkında birçok işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemeseler de Allah'ın emri üstün geldi. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-35-48-tefsiri

    Mon, 25 Nov 2024 - 1h 01min
Mostrar mais episódios